Kazandığımız davayı kaybetmek istemiyoruz

Merhaba Evrensel gazetesi okurları.
Biz, Günöz Tekstil Fabrikası’nda çalışırken sendikalı olduktan sonra işten atılan 24 arkadaşız. Bu olay 1.5 yıl önce yaşandı. Ama biz bu süre içinde yasal mücadele içine girdik. Bir ay önce dava, lehimize bir kararla sonuçlandı. İşveren, bu süre içinde 16 aylık tazminatımızı ödemek yerine bize işbaşı verdi. Sendikanın avukatı ve genel örgütlenme sekreteri ile beraber fabrikaya gidip çarşamba günü hepimiz işbaşı yaptık. Yani işbaşı yaptığımızı zannettik. İşveren bize önlüklerimizi verdi. Önceden bakım atölyesi olarak kullanılan odayı boşaltıp sandalyeleri sıralamış. Bize burada oturup beklememizi söyledi ve gitti. Gidiş o gidiş, halen biz 8 saat oturup eve gidiyoruz. Bununla kalsa gene iyi diyeceğiz. Bir de bize yapılan baskı ve işkenceler bıkkınlık getirdi. 3 arkadaşımız, tahammül edemeyerek bırakıp gittiler. Bir bayan arkadaşımız hamile; bu duruma ne kadar katlanır o da belli değil. Bizler, fabrika güvenliği nezaretinde kart basıyor, tuvalet ihtiyacımızı gideriyor, yemekhaneye geliş gidişlerde hep refakat eşliğinde hareket edebiliyoruz. Hiçbir işçi arkadaşla görüşemiyoruz. Bizimle konuşan bir arkadaşın koluna şefler girdi. Kenara çektiler. Ertesi gün tutanak tutup savunma aldılar. Sendikanın avukatını bu konuda bilgilendirdik. Geldi görüştü; bize bir bilgi vermeden gitti. Peşinden koştuk. Ayaküstü bize bilgi vermesini istedik görüşme ile ilgili. “Çalışacaksınız arkadaşlar” dedi, arkasını dönüp gitti. Sendikaya gittik. Sebahattin Bey’le görüştük. Savcılığa iletmek üzere 13 arkadaşın imzasının olduğu dilekçeyi vermemize engel oldu. “Biz görüşmeye gideceğiz. 1.5 yıl sabrettiniz, biraz daha sabredin” demekten başka bir şey söylemedi. Ama dayanılacak gibi değil. Fabrika müdürüne gidiyoruz, bize işimizi gösterin diye. Aldığımız cevap; “Sizin işiniz oturmak, başka iş yapmanıza gerek yok” diyor. Kötü niyet tazminatı vermedi ama kötü niyetlerinden de vazgeçmedi. Sendikanın avukatı, bir savcıyı alıp durum tespiti yaptırabilir ama onu da yapmadı. Fabrika bize ayrı servis çıkarmış. Diğer işçilerle bile aynı serviste gelip gidemiyoruz.
Bu duruma ne kadar katlanılır bilemiyoruz. Ama biz direnmeye devam edeceğiz. Yanımızda sendika olsa da olmasa da... Yarın kesinlikle o odaya girmeme kararı da aldık. Ya bizi işimizin başına geçirirler ya da jandarmayı çağırırlar, bizi zorla atarlar. Yasal olarak kazandığımız davamızı, patronun işkenceleri ile kaybetmek de istemiyoruz. Pazartesi de sendikacılar gelir görüşür. Ama patron, bize, işimizin hiç de kolay olmayacağını davranışlarıyla gösterdi. “İşçilere bakın; geldiler ama orada oturmaktan başka bir şey yapamıyorlar” diye de meydan okumasına devam ediyor. (Çerkezköy/TEKİRDAĞ)
Günöz Tekstil’den işçiler