19 Mart 2009 01:00

EMEK GÜNLÜĞÜ


İşsizlikte rekor kırmışız.
AKP Hükümeti ve Başbakan’ın başarısı.
Rekor kıracaksan böyle kıracaksın, diğer sermaye partilerinin yapamadığını, sen altı yılda yapacaksın. Öyle bir rekora imza atacaksın ki kimse sana yetişemesin. AKP’de öyle yaptı ve son otuz yılın rekorunu kırdı ve herkesi işsiz bıraktı. Şimdi sokaklarda milyonlarca yeni işsiz var. AKP ve Başbakan kriz için teğet geçer dedi. İşsizlik için mevsimlik. Kriz işçileri ve emekçileri nasıl teğet geçmediyse, işsizlik de mevsimlik değil, bunu göreceğiz.
Başbakan’a inanıp nasıl olsa mevsimlik, baharda, bilemedin yazın geçer diyorsanız yanılırsınız. Bunun baharı var, yazı var, sonbaharı var. Sonra tekrar kışa döner. Başbakan’ın tarifiyle, biz şu an, bahar mevsimindeyiz, yani işsizliğin en iyi hali denebilir. Eğer en iyi halinde rekor kırılıyor ve milyonlarca işçi işsiz kalıyorsa vay memleketin haline. Eline düştüğümüz devlet yöneticilerine bak.
İşsizliğe çözüm bulacaklarına, her şeye bir yakıştırma buluyorlar. Teğet geçer, mevsimlik, hamdolsun bize bir şey olmaz gibilerinden. Bu yıl yağmurlar iyi yağdı ve yağmur duasından kurtulduk. Yoksa susuzluğumuza bir yakıştırma bulur ve sorunu öyle çözerdik. Şimdilik sular bol, onun için yakıştırmaya gerek yok, ihtiyaç halinde bir yakıştırma bulunur.
Ama işsizlik var, yakında işsizlik için duaya çıkarız, camilerde vaaz verilir, dualar okunur ve işsizliği başka yerlere havale ederiz. Çünkü hükümetin ve devlet yetkilerinin vaziyeti bu istikamette seyrediyor. Sorunu ciddiye almak, çözüm üretmek kadar abes bir şey. Çünkü işsizliğin gerçek olmadığını düşünüyorlar. Mevsimlik olduğu için, dört ay katlanacağız, sonrasında düzlüğe çıkacağız beklentisini yayıyorlar, yaymaya çalışıyorlar.
İşçilere soruyoruz:
- İşsizlikte son otuz yılın en yüksek noktasındayız, rekor kırdık ne diyorsunuz?
- İyi.
- Nasıl iyi?
- Abi bir rekorumuz olmuş, ne diyelim, kötümü diyelim. Rekor rekordur, iyisi ve kötüsü olmaz. Onunu için biz de iyi diyelim, geçelim.
Tekstil işçisi, şöyle ifade ediyor: “Hiç mi yüzümüz gülmeyecek, bakkaldaki veresiye defteri olmazsa hepten aç kalacağız. Bizim en büyük yardımcımız bakkal oldu, hiç değilse ekmeği ve kimi yiyecekleri veresiye alıyoruz. Başbakan yardım dağıtıyor, buzdolabı, çamaşır makinesi bunu yapacağına, önce asgari ücreti artırsın, işsizliğe çare bulsun. Biz rekor, mekor istemiyoruz, rekor onların olsun, biz iş ve iyi bir ücret istiyoruz.”
İşsiz bir vatandaşa sorduk, iş aramaya gidiyormuş. Yüzünü buruşturdu, gözleri irileşti ve ağzından, burnundan soludu, ve öyle bir cümleyle başladı ki bunu yazmıyorum. Ve devam etti: “İki aydır işsizim. Elde, avuçta bir şey kalmadı, rekorlarını alıp başlarına çalsınlar, bunlar yarın bununla övünürler, çünkü her şeyle övünüyorlar. Adamı padişah yaptılar, padişah dediğin böyle yapar. İşsiz de, güçsüz de bırakır. Memlekette dört kişiden biri işsiz, dörtte üçü açlık ve yoksullukla karşı karşıya.” Milletin uyanması lazım, başka söyleyeceğim bir şey yok. Seçimlerde bunun bir fırsatı. Son otuz yılın işsizlik rekoru, işçiler ve işsizler tarafından böyle ifade ediliyor. Başbakan’a duyurulur.
SEYİT ASLAN

Evrensel'i Takip Et