12 Nisan 2010 01:00

EVRİM/DEVRİM


Ana tanrıça Kybele’den bu yana tüm tanrılar ve kutsal kitapların ağacıdır zeytin. Efsanede, tufanın ardından Nuh’un güvercini, ağzında “kara”yı tanımlayan bir zeytin dalıyla döner gemiye. Tevrat, vaat ettiği toprakları, başka şeylerin yanında “zeytinyağı ve bal diyarı” olarak tanımlar. İncil’de, İsa gökyüzüne çıkmadan zeytinyağıyla yağlanmıştır. Sonra her yeni doğan zeytinyağıyla vaftiz edilir. Kuran’da da “mübarek ağaç”tır zeytin. Yaklaşık altı bin yıldır yetiştirilmekte ve hasat edilmektedir. Akdeniz’indir.
Barış diyen ve isteyen zeytin dalından taç takmıştır başına. Bereket ve dayanıklılık ya da uzun yaşam ve olgunluk da zeytinle anılmış; Sezar da, Zeus da tacını takmazlık edememiştir.
Tüm Akdeniz’e özgüdür ama tarih sahnesine Anadolu topraklarından girdiği sanılmaktadır. Anadolu insanı, İyon döneminde de ardından Türkler sökün ettiğinde de, hem daha göçebe yaşarken hem de yöneticileri saraylar kurduklarında zeytin ve zeytinyağsız edememiştir.
Günümüzde zeytincilik, yaklaşık 400 bin ailenin geçim kaynağı. Üstelik milyonlarca kişinin gelirine dolaylı katkısı var zeytinciliğin.
Giderek artan zeytin ekili alan 1 milyon hektarı, toplam ağaç sayısı da 100 milyonu buluyor. Türkiye, gerek dünyadaki ekili alanların gerekse ağaç sayısının yüzde 10’una sahip. Ortalama zeytin rekoltesi 1 milyon 200 bin ton ve dörtte biri Ege’de elde ediliyor. Zeytinyağıysa yılda ortalama 130 bir ton kadar üretiliyor, bunun 216 bin tona çıktığı da oluyor. Her yıl ortalama 50 bin ton kadarı ihraç ediliyor.
Üzüm ve incir gibi zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin kooperatifler olarak örgütlenerek oluşturdukları TARİŞ, bu alandaki en büyük örgütlülük ve üretici durumunda. Hâlâ!..
Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği, TARİŞ’in bir bileşeni ve Ege Bölgesi’ndeki 33 kooperatifle 27 bini aşkın üretici ortağı var. Binlerce işçisiyle birlikte 2 bin 200 ton/gün kapasiteli yağ sıkma, 2 bin 800 ton/yıl kapasiteli zeytin işleme ve 75 bin ton/yıl kapasiteli rafine tesislerine sahip, büyük bir kooperatif işletmesi TARİŞ. En büyük 500 sanayi ve ihracat şirketi arasında. Hâlâ!..
Hâlâ diyoruz, çünkü TARİŞ son yıllarda ciddi bir saldırı altında. Kooperatifçilik neoliberal politikalara pek uymuyor, bundan. Kendisini finanse etmesi de, üretimi de, küçük üreticilerin ortaklık sistemi de saldırı altında olmasının birer nedeni. Oto-finansmanı önleniyor, kredi ilişkilerinin önü kesiliyor. Kısacası öldürülmek isteniyor. Süründürülüyor. Oysa eğer köstek değil destek görse, sadece zeytin ve zeytinyağı üzerinden dünyaya kafa tutacak.
TARİŞ, özellikle AKP tarafından ölüme itilirken, zeytin ve zeytinyağı sektörü de benzer bir kadere mahkum edilmek isteniyor.
Bir zeytin yasası çıkmış, üreticilerin tepki ve çabalarıyla örneğin “Maden Yasası” kapkaççılığından yakasını kurtarabilmişti zeytin ve yağ üreticisi. Maden yasası biliniyor, ruhsat verilen bölgenin altı-üstü, yanı-yöresi, her tarafını tarumar ettiriyor. Zeytin ekili alanlara yanaşamıyordu bu yasadan yararlanarak vurguncu. Zeytin Yasası engeldi.
Şimdi, Ergenekon davasıyla olduğu gibi anayasa değişikliği girişimiyle “demokrasi” oyunu oynamakta olan AKP, TEKEL’ciye karşı kanıtladığı demokratlığını, bu kez zeytinciye karşı kanıtlama uğraşında. Meclis’in Sanayi ve Ticaret Komisyonu’nda (bir alt komisyona gönderildi) Anayasa Mahkemesi’nden dönmüş olan Maden Yasası’na maddeler eklemekle meşgul. Bir ek madde de zeytin ekili alanlarla ilgili konmuş durumda. İsteniyor ki, “maden aramaları”nı ya da düpedüz soygunu, binlerce, on binlerce zeytin ağacının varlığı da durduramasın. Altın adına Bergama’da doğa altüst edilsin, maden arama adına hem gerçek aramalarla hem de “arama” adı altındaki düpedüz talanla tüm zeytinlik alanlara yayılabilsin isteniyor. İşçi ve üreticiler karşısındaki bu aman vermez tutuma, demokratlık deniyor!
MUSTAFA YALÇINER

Evrensel'i Takip Et