1 Mayıs 2010 01:00
Halkın tepkisi engelleyebilir
GÜNÜN YAZILARI
Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, yapılacak olan köprünün rant köprüsü olacağını vurguladı. Yalçıntan, köprünün yapımının halkın güçlü tepkisiyle durdurulabileceğini söyledi.
3. köprü aklını rantla bozmuşların projesidir diyen Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, köprünün İstanbulun ihtiyaçları üzerine geliştirilmiş bir proje olmadığına vurgu yaptı. Köprüyü savunanların köprünün Anadoludan Avrupaya giden transit trafiğe hizmet edeceği yönünde iddiaları olduğunu belirten Yalçıntan, transit trafiğinin geçişlerinin yüzde 2 ila 3lük bir paya sahip olduğunu söyledi. Yalçıntan, küçük bir oran için milyonlarca dolara ve dahası çok daha önemli ekolojik yıkımlara mal olacak bir projenin yapılmasının hiçbir fizibilite raporunda makul sayılamıyacağını belirterek, O zaman fizibilitenin içerisine bizim bilmediğimiz başka kalemlerin de giriyor olması gerekir. Bu köprü üzerinden elde edilecek ekonomik ve politik rantın kanıtı budur, başka da belgeye ihtiyaç yoktur dedi. Yalçıntan, köprünün ihtiyaç olmadığını uzmanlar dışında 40 trilyon kuruluş sermayesi ile açılan ve kapalı kapılar ardında dillere destan İstanbul Çevre Düzeni Planını (ÇDP) yapan İstanbul Metropoliten Planlama Ofisinin (İMP) de söylediğini belirtti.
BAKAN SUÇ İŞLİYOR
Köprünün yapılması halinde, İstanbulu bekleyen tehlikelere dikkat çeken Yalçıntan, İstanbul kuzey ormanlarını ve su havzalarını kaybederse yaşanamaz bir hale gelir. Zaten küresel ısınma sürecine girdiğimiz dünyada ormanların ve su kaynaklarının yok edilmesi küresel bir intihardır, suçtur dedi. Endemik bitki ve canlıların yok edilmesinin de suç olduğunu belirten Yalçıntan, İktidar bu intihar oyununu oynamakta, bu suçu işlemektedir dedi.
Yaşanan tahribatın 2. köprünün yapılmasında da görüldüğünü ifade eden Yalçıntan, İktidar, bir helikopter gezisi ile 80 trilyonumuzu ve uzmanların onca emeğini 3. köprü kararı ile çöpe atıyor. Kentin bu karar sonrasında doğu batı ekseninde gelişmesi mümkün değildir ve 80 trilyonumuz boşa harcanmıştır. Kamu kaynaklarının israfı nedeniyle Başbakan ve Ulaştırma Bakanı hakkında suç duyurusunda bulunulması gerekiyor şeklinde konuştu.
İKTİDAR SERMAYE GRUPLARINI DÜŞÜNÜYOR
Başbakan Erdoğanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zamanda 3. köprüye karşı çıktığını hatırlatan Doç. Dr. Yalçıntan, Başbakanın şimdi köprüye izin vermesinin ilginç olduğuna dikkat çekti. Başbakanın farklı görüşlerinin olmasını da Yalçıntan, Bu bölgede çok uzun süredir paravan şirketler üzerinden arazi kapatan büyük sermaye grupları olduğunu biliyoruz. Bunların içinde Türkiyenin en büyükleri var, yeni yeşil sermayemiz var. Rengi her ne ise, neticesinde iktidar üzerinde çok etkili, hatta iktidarla iç içe geçmiş, akrabalık bağları kurulmuş sermaye grupları var. Bu kararda, bu grupların baskısı / etkisi büyük dedi
Bir başka nedenin de ekonominin içinde bulunduğu durum olduğunu ifade eden Yalçıntan, inşaat sektörünün can simidi olarak görüldüğünü söyleyerek, inşaat sektöründe büyük sermayenin de yer aldığını söyledi. Son yaşanan ekonomik krizle birlikte diğer sektörlerde yaşanan sıkışıklığa değinen Doç. Dr. Yalçıntan, Ciddi bir sermaye birikimine ulaşamadıkları sürece Türkiye ekonomisi krize sürüklenecek. Bu sadece sermaye gruplarının sorunu değil, böyle bir durumda iktidar da ağır darbe alacak. AKPnin ilk döneminde de duble yolların ve TOKİnin imdada yetiştiğini biliyoruz dedi.
HALKIN TOKADI
GEREKLİ
3. Köprünün yapımıyla ilgili suç duyurusunda bulunacağını da ifade eden Yalçıntan, hukuki olarak sonuç alınabileceğini fakat, köprünün yapımının ise süreceğini söyledi. Türkiyenin iki bütçesine karşılık gelecek pazarın açılmasını mahkeme kararlarıyla ya da uzman söylemiyle durdurmamın mümkün mü sorusunu soran Yalçıntan, 3. Köprüye Yaşam Platformu kuruldu birkaç yıl önce. Çeşitli protestolar düzenlendi ama maalesef zayıf kaldı. Platformu desteklememiz gerektiğini düşünüyorum çünkü bu karara karşı sokağa çıkmak gerekir. Böyle büyük bir pazar için kurulan sermaye ile iktidarın güç birliğine halkın tokadından başka derman yoktur dedi.
3. KÖPRÜ İSTANBULUN ÖLÜM İLANI DEMEK
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinden Mücella Yapıcı, 3. Boğaz Köprüsünün sadece İstanbulu değil, Trakya ve Güney Marmarayı da olumsuz etkileyeceğini belirterek Ormanlar ve su havzaları etkilenecek. Su daha pahalı, hava daha kirli, trafik daha çekilmez olacak. İşsizlerin, evsizlerin sayısı artacak diye konuştu.
Otoyolun inşaat sürecinde kendi başına bir kirlenme yaratacağının altını çizen Yapıcı Yoldaki taşıt trafiğinden kaynaklanan zehirli gazlar, maddeler orman alanlarını, su havzalarını kirletecek. Bu güzergah bütün kuzeyi kat ediyor, Terkostan Ömerliye kadar su havzalarına ve ormanlık alanlara değip geçiyor. Doğal döngü alanlarına trafiği soktuğunuzda, oradaki canlı yaşamını öldürürsünüz dedi. Bu kirlenmenin, içilen damacana suyunun daha pahalı olması, solunan havanın daha kirli olması anlamına geldiğine işaret eden Yapıcı Oysa yaşamak için suya ve havaya ihtiyacımız var diye konuştu.
Bu projenin Sadece İstanbulu değil, İzmit köprüsü, Çanakkale geçişiyle Trakya, Güney Marmaranın da tehdit altında olduğunu belirten Yapıcı. İstanbul için üretilen planlarda 3. köprü yer almıyor. 100 bin ölçekli planlarda bile, 3. köprünün en büyük ihanet olacağı söylenirken, bu projeyle karşılaşıyoruz. Halk demokratik tepkisini göstermek zorunda. Hukuk devletinde böyle karar alınamaz dedi.
ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ CİNAYETTİR! CİNAYET İŞLEMEYİN!
3. Köprü Yerine Yaşam Platformu tarafından yapılan açıklamada AKP Hükümetinin İstanbul halkının uyarılarına kulak tıkamayı sürdürdüğüne vurgu yapılarak Üçüncü köprü cinayettir! Cinayet işlemeyin! denildi.
Açıklamada Binali Yıldırımın yaptığı gösterişli basın toplantısıyla, AKP Hükümetinin İstanbula yönelik yeni cinayet planının kesinleştirdiğini belirtilerek. İstanbul halkının, bilim insanlarının, çevrecilerin, demokratik kitle örgütlerinin ve meslek örgütlerinin yıllardır ısrarla dile getirdikleri uyarılar bir kez daha görmezden gelindi. 3. Köprü-Kuzey Marmara Otoyolu güzergâhının Garipçe-Poyrazköy hattından geçeğini açıklayan AKP, İstanbul ormanlarına, bilim insanlarına ve İstanbul halkına karşı savaş ilan etti denildi.
İstanbulun en yoğun orman alanlarına ve burada yaşayan canlılara geriye dönüşü olmayan biçimde zarar verileceğinin altı çizilen açıklamada 3. Köprü sadece İstanbulun Kuzey Ormanlarını imha etmekle kalmayacak, Sarıyer, Anadolu ve Rumeli Feneri, Garipçe köyü ve Kavaklar gibi bölgelerde yaşayan İstanbulluları yaşam alanlarının dışına sürecektir. Yeni köprü İstanbulu yaşanması imkânsız bir kente dönüştürecektir. Bizler yıllardır 3. Köprü cinayetine karşı çıkanlar olarak, bu savaş ilanına karşı İstanbulu, ormanlarımızı, suyumuzu, yaşam alanlarımızı sonuna kadar savunacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz denildi.
Şerif Karataş
Evrensel'i Takip Et