1 Mart 2005 23:00
Çölleşme seyrediliyor
Türkiye, her yıl giderek daha az yağış alıyor. Uzmanlara göre, Türkiye'nin bazı yerlerinde çölleşme başladı bile. Giderek daha az yağış alan bölgeler ise İç Anadolu, Ege, Marmara ve Akdeniz. 2004 yılında yeterli yağış almayan bu bölgeler için 2005 yılı yağışları da normallerin altında. Kurumlarının rapor ettiği bu durum karşısında devlet suskun ve hareketsiz. Uzmanlar, Türkiye'nin kendi su potansiyelini bile bilmediğini ifade ederek, verilerin sadece arşivlenmek için toplandığına dikkat çekiyor.
Son 60 yıla ilişkin araştırmalar, yağışlarda azalma görülen İç Anadolu, Ege, Marmara ve Akdeniz'in bazı yerlerinde çölleşmenin başladığını ortaya koydu. Bu yıl içinse aynı bölgelerde barajlardaki su seviyesi normalin altında. Uzmanlar, Türkiye'nin mevcut su kaynaklarını bile bilmediğine işaret ederek, devletin bir su politikası olmadığını dile getiriyorlar.
Öte yandan bu araştırmalar durumun düşünüldüğünden daha vahim olduğunu ortaya koydu.
Kaynaklar azalıyor Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Erhan Angı, 1941 ile 2002 yılları arasında yaptığı çalışmada, bölgesel bazda yağışlarda ciddi bir azalma olduğunu ortaya çıkardı. Angı, özellikle Marmara ve Akdeniz Bölgesi'ndeki azalmanın korkunç olduğunu ve bu azalmanın devam ettiğini söyledi. Bu azalmadan en fazla su kaynaklarının etkilendiğini belirten Angı, 80-100 metreden sondajla su çıkartılırken, su seviyesinin yüzeyden 200 metre aşağıya düştüğüne dikkat çekti. Bir an önce önlem alınması gerektiğini belirten Angı, "Türkiye gerçeği bu. Olası iklim değişiklikleri etkili olmaya başladığında çölleşmeye götürecektir. Su potansiyelini, nasıl işleteceğinizi bilmeniz gerekiyor. Önlem alınabilmesi için işin ciddiyetini anlamak gerekiyor" diye konuştu.
Potansiyel bilinmiyor Öncelikle su kaynaklarının potansiyelinin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Angı, DSİ, Elektrik İşleri Etüt İdaresi'nde yeterli ölçüm ağının olmadığını söyledi. Ölçümlerin yapıldığını ancak bunların değerlendirilmediğini ifade eden Angı, bilgilerin sadece arşivlendiğini belirtti. Barajlarda gelen giden suyun bakkal hesabı ile yapıldığını belirten Angı, "Keban, Karakaya, Atatürk barajları, Türkiye'nin en önemli barajlarıdır. İşletme çalışmaları gündelik yapılmıyor" dedi. Yağışlardaki azalmayı hatırlatan Angı şöyle devam etti; "Kuraklık, etkilerini giderek artırıyor. Ancak, mart ve nisan aylarındaki yağmurları görmek lazım. Eğer yeterince yağış alınmazsa durum daha da vahim olabilir. Doğu'daki barajlarda şu anda bir sıkıntı yok. İç Anadolu'daki barajlar normalden düşük. Bazı yerlerde durum trajik. Batıdaki barajlar çok düşük. Çok kısıtlı üretim yapılabiliyor."
2004 YAĞIŞSIZ GEÇTİ Devlet Meteoroloji İşleri'nin (DMİ) verilerine göre, normal yağış ortalaması 224.0 mm olan Türkiye'de 2004 yılında 195.7 mm yağış düşerken; 2003 yılında 230 mm oldu. Geçen yıla göre de yüzde 15.1 azaldı. Bölgelere göre farklılık gösteren duruma göre; Marmara Bölgesi'nde Balıkesir dışında, yağışlar normalden az gerçekleşti. Karadeniz Bölgesi'nde Bayburt, Bolu, Çorum, Gümüşhane, Kastamonu ve Trabzon'da normalden daha az yağış düştü. İç Anadolu'da genel olarak, normal değerlerle ve 2003 ile karşılaştırıldığında daha az yağış düştü. Ege Bölgesi'nde Salihli, Milas ve Muğla dışında yağışlar normalden ve 2003 yılından daha az gerçekleşti. Akdeniz Bölgesi'nde de yağışlar normalden ve 2003 yılı yağışlarından daha az gerçekleşti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Adıyaman ve Siirt'te normal, diğer yerlerde ise normalden ve 2003 yılından daha az yağış gerçekleşti. Doğu Anadolu Bölgesi'nde Arapkir, Bitlis, Erzurum, Malatya, Muş, Sarıkamış'ta normal, bölgenin diğer yerlerinde normalden ve 2003 yılından daha az yağış gerçekleşti. DMİ'nin raporlarına göre bu yıl kuraklıktan en fazla etkilenen iller Ankara, Kırıkkale ve Ağrı oldu.
Kuraklık aç bırakıyor Dünyada, 23'ü Afrika kıtasında olmak üzere en az 36 ülkenin, kuraklık ya da iç savaşlar nedeniyle gıda yardımına ihtiyaç duyduğu bildirildi. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan raporda, Afrika'nın bu durumdan en çok etkilenen kıta olduğu, Eritre'de yıllardır süren kuraklığın tarıma ve hayvancılığa zarar verdiği, Sudan'da ise silahlı çatışmalarla kuraklık nedeniyle elde edilecek ürünün ortalamanın altında olacağına dikkat çekildi. FAO, Zimbabve, Lesotho ve Swaziland gibi ülkelerde de gıda durumunun endişe verici olduğunu açıkladı. Raporda ayrıca, 26 Aralık'taki deprem ve tsunami felaketinden en fazla etkilenen Güney Asya ülkeleri Endonezya, Sri Lanka, Maldivler, Hindistan ve Tayland'da 1.3 milyondan fazla kişinin gıda yardımı aldığı, bu ülkelerde felaketin, başta balıkçılık sektörü olmak üzere tarım ve hayvancılığa da büyük darbe vurduğu kaydedildi.
Kaynaklar azalıyor Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Erhan Angı, 1941 ile 2002 yılları arasında yaptığı çalışmada, bölgesel bazda yağışlarda ciddi bir azalma olduğunu ortaya çıkardı. Angı, özellikle Marmara ve Akdeniz Bölgesi'ndeki azalmanın korkunç olduğunu ve bu azalmanın devam ettiğini söyledi. Bu azalmadan en fazla su kaynaklarının etkilendiğini belirten Angı, 80-100 metreden sondajla su çıkartılırken, su seviyesinin yüzeyden 200 metre aşağıya düştüğüne dikkat çekti. Bir an önce önlem alınması gerektiğini belirten Angı, "Türkiye gerçeği bu. Olası iklim değişiklikleri etkili olmaya başladığında çölleşmeye götürecektir. Su potansiyelini, nasıl işleteceğinizi bilmeniz gerekiyor. Önlem alınabilmesi için işin ciddiyetini anlamak gerekiyor" diye konuştu.
Potansiyel bilinmiyor Öncelikle su kaynaklarının potansiyelinin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Angı, DSİ, Elektrik İşleri Etüt İdaresi'nde yeterli ölçüm ağının olmadığını söyledi. Ölçümlerin yapıldığını ancak bunların değerlendirilmediğini ifade eden Angı, bilgilerin sadece arşivlendiğini belirtti. Barajlarda gelen giden suyun bakkal hesabı ile yapıldığını belirten Angı, "Keban, Karakaya, Atatürk barajları, Türkiye'nin en önemli barajlarıdır. İşletme çalışmaları gündelik yapılmıyor" dedi. Yağışlardaki azalmayı hatırlatan Angı şöyle devam etti; "Kuraklık, etkilerini giderek artırıyor. Ancak, mart ve nisan aylarındaki yağmurları görmek lazım. Eğer yeterince yağış alınmazsa durum daha da vahim olabilir. Doğu'daki barajlarda şu anda bir sıkıntı yok. İç Anadolu'daki barajlar normalden düşük. Bazı yerlerde durum trajik. Batıdaki barajlar çok düşük. Çok kısıtlı üretim yapılabiliyor."
2004 YAĞIŞSIZ GEÇTİ Devlet Meteoroloji İşleri'nin (DMİ) verilerine göre, normal yağış ortalaması 224.0 mm olan Türkiye'de 2004 yılında 195.7 mm yağış düşerken; 2003 yılında 230 mm oldu. Geçen yıla göre de yüzde 15.1 azaldı. Bölgelere göre farklılık gösteren duruma göre; Marmara Bölgesi'nde Balıkesir dışında, yağışlar normalden az gerçekleşti. Karadeniz Bölgesi'nde Bayburt, Bolu, Çorum, Gümüşhane, Kastamonu ve Trabzon'da normalden daha az yağış düştü. İç Anadolu'da genel olarak, normal değerlerle ve 2003 ile karşılaştırıldığında daha az yağış düştü. Ege Bölgesi'nde Salihli, Milas ve Muğla dışında yağışlar normalden ve 2003 yılından daha az gerçekleşti. Akdeniz Bölgesi'nde de yağışlar normalden ve 2003 yılı yağışlarından daha az gerçekleşti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Adıyaman ve Siirt'te normal, diğer yerlerde ise normalden ve 2003 yılından daha az yağış gerçekleşti. Doğu Anadolu Bölgesi'nde Arapkir, Bitlis, Erzurum, Malatya, Muş, Sarıkamış'ta normal, bölgenin diğer yerlerinde normalden ve 2003 yılından daha az yağış gerçekleşti. DMİ'nin raporlarına göre bu yıl kuraklıktan en fazla etkilenen iller Ankara, Kırıkkale ve Ağrı oldu.
Kuraklık aç bırakıyor Dünyada, 23'ü Afrika kıtasında olmak üzere en az 36 ülkenin, kuraklık ya da iç savaşlar nedeniyle gıda yardımına ihtiyaç duyduğu bildirildi. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan raporda, Afrika'nın bu durumdan en çok etkilenen kıta olduğu, Eritre'de yıllardır süren kuraklığın tarıma ve hayvancılığa zarar verdiği, Sudan'da ise silahlı çatışmalarla kuraklık nedeniyle elde edilecek ürünün ortalamanın altında olacağına dikkat çekildi. FAO, Zimbabve, Lesotho ve Swaziland gibi ülkelerde de gıda durumunun endişe verici olduğunu açıkladı. Raporda ayrıca, 26 Aralık'taki deprem ve tsunami felaketinden en fazla etkilenen Güney Asya ülkeleri Endonezya, Sri Lanka, Maldivler, Hindistan ve Tayland'da 1.3 milyondan fazla kişinin gıda yardımı aldığı, bu ülkelerde felaketin, başta balıkçılık sektörü olmak üzere tarım ve hayvancılığa da büyük darbe vurduğu kaydedildi.
Evrensel'i Takip Et