3 Şubat 2004 23:00

İşgal altında bayram manzaraları



Irak'ta kurbansız bayram İşgal altındaki ilk Kurban Bayramı'nı yaşayan Irak'ta, bayram havasını solumak zor. Yoksulluğun hüküm sürdüğü Irak kentlerinde kurbanlık hayvan alanların sayısı parmakla gösterilecek kadar az oldu. Halk, işgal nedeniyle adetlerini dahi terk etmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Iraklı Reşit el Bedir, "İşgalden sonra Irak'ta satılan koyunların fiyatı 200 bin dinara (30 dolar) fırladı. Önceden bir koyun 30 bin dinardı" diyor. İslamOnline'a konuşan Bağdat Üniversitesi ekonomi profesörü El Bedir, "Bunun yanında Irak koyunlarının komşu ülkelere, özellikle Kuveyt ve Suudi Arabistan'a kaçırılması da var" diye konuştu.

Tavuk kurban ediyorlar Birçok Iraklı, kurban kesememenin üzüntüsünü yaşıyor. İşgalden önce her kurban bayramında büyük bir kuzu kestiklerini anlatan Ümmü Abdül Rahman, bu bayramda parasının ancak küçük bir tavuk almaya yettiğini söyledi. Ev kadını olan Rahman, "Üç aydır emekli maaşımı vermiyorlar. Üç oğlum da, Irak ordusunun lağvedilmesinin ardından işsiz kaldı. Bu bayramda kurbanlık alamadık ama küçük bir tavuk aldık. Çünkü bu alışkanlığımızdan vazgeçmek istemiyoruz" diye konuştu.

Bush'a lanet Bir okulda koruma görevlisi olarak çalışan Ali Gomah, Bağdat'ın ABD'nin eline geçmesinin ardından gıda ürünlerinin fiyatlarında fahiş artış olduğunu dile getirdi. Ali, 7500 dinara satılan bir kilo etin işgalden önce 2000 dinara satıldığını anlattı. Bir tavuk kesip bir kısmını yoksullara dağıtacağını anlatan Ali, "Bush'un da, yoksulluğun da Allah belasını versin" diyerek tepkisini ifade etti. Etin artık kendileri için rüya olduğunu söyleyen Recep Naci, "Ne bayramından bahsediyorsunuz Allah aşkına? Biz hayatımızı zor sürdürüyoruz. Domates, patates ve soğan bile lüks oldu. Bayram tarihe karıştı. Bir tavuk kesebilirsek ne mutlu bize" diyerek anlatıyor içinde bulunduğu durumu.


Duvar, bayram sevincini de böldü Birçok Filistinli aile, Kurban Bayramı'nı ayrı geçirmek zorunda kaldı. İsrail'in güvenlik gerekçesiyle inşa ettiği ve Filistin köylerini ikiye bölen ırkçı duvar, ailelerin kavuşmasını engelledi.

Kapı komşuna iki satte... Yeşil Hat yakınlarında yaşayanlar, duvardan en fazla etkilenenler oluyor. Fliistinliler yalnızca 10 dakika uzaklıkta oturan akrabalarını görebilmek için kilometrelerce yol katetmek ve İsrail hükümetinden izin almak zorunda. Rıdvan Muhammet, Cenin'in batısında bir köyde yaşıyor. İsrail bu köyde duvarın inşasını bitirmiş. Köy ikiye bölünmüş durumda. Muhammed, birkaç adım ötede bulunan kardeşinin evine gitmek için artık iki saat süren bir yolculuğa katlandığını söylüyor. Filistinliler, İsrail'in bu duvarla kalıcı sınırlar oluşturmayı planladığını belirtiyor. Duvar köyleri ikiye bölerken, Filistin topraklarını da gaspediyor.

Bir tek duvar mı? İşgal altındaki Filistin topraklarında bayramı zehir eden tek şey tecrit duvarı değil. "Hepimizin yaşamı aynı. Kontrol noktalarının insafında, üç yıldır köyümüz ve şehrimiz kuşatma altında yaşıyoruz" diyor Emin Raca. Nablus'ta oturan Raca, "Bir de İsrail cezaevlerinde tutulan gençlerimiz, var. Yetimlerimiz ve yoksul ailelerimiz var. Siz ne bayramından bahsediyorsunuz?" diye ekliyor. Son araştırmalara göre, Gazze Şeridi'nde yoksulluk sınırında yaşayan Filistinlilerin oranı yüzde 81.5. Bu oran Batı Şeria'da yüzde 50.5. İşsizlik oranı ise, İkinci İntifada'nın başladığı 28 Eylül 2000 tarihinden bu yana, yüzde 11'den yüzde 63.5'e fırladı.

Evrensel'i Takip Et