1 Şubat 2004 23:00
Neden greve çıktık?
Cam işçileri Vatan gazetesini ve cam patronlarını yalanlıyor:
Biz Topkapı Şişecam Fabrikası işçileriyiz. Çalışma şartlarımız normalin 20 katı (100 desibel) gürültülü. Yazın 60 derecede çalışmaktayız. Ambalaj cam üretiyoruz. Üç vardiya sekiz saat çalışıyoruz. Çalışma koşullarımız ağır sanayi koşullarıyla aynı. İş ortamında insan sağlığına zarar verecek düzeyde ses, cam tozu var. İmalat kısmında makinalar yağlandıktan sonra çıkan duman sağlığımıza zarar veriyor ve bu bizim işimizin parçası.
Bunun yanında son iki dönemdir yaptığımız, daha doğrusu yapamadığımız sözleşmeler insan psikolojisini olumsuz etkiliyor. İşçi arkadaşlarımızda stresten kaynaklı mide hastalıkları, davranış bozuklukları gibi rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Son dönemde bir arkadaşımız mide kanaması geçirdi.
Vatan gazetesi sözleşmede işverenin net 1 milyar 190 milyon lira önerdiğini, sendikanın ise 1 milyar 700 milyon lira istediğini yazıyor. Bu doğru değil! İşveren bize kamu sözleşmelerini dayatıyor. Bizim ücretlerimiz net 600 ile 700 milyon lira arasında. Sendikamız saat ücretine 1 milyon 600 milyon lira zam istiyor. İşveren elimizin yanmaması için kullandığımız eldiveni, üretmek için yediğimiz yemeği ve işe gelmek için bindiğimiz servisi aldığımız ücretin içine katıyor.
İşveren greve çıkma nedenimizin ücret olduğunu söylüyor. Bu da doğru değil. Biz Eskişehir'de Kristal-İş'e üye oldukları için işten atılan cam işçisi arkadaşlarımıza sahip çıkmak ve Gebze'de işten atılan baştemsilcimizin geri alınması için de greve çıktık.
Bu uygulamalar cam işçisinin işgüvencesini ortadan kaldırıyor. Sendika ve işçinin geleceğini tehdit ediyor. "Önce sendikasızlaştır sonra yok et" taktiği bu.
İşveren sürekli olarak sendikanın yetkisine itiraz ediyor. Sendikamızın yetkisinin askıda olduğu dönemde sendika temsilciliklerini kapattı. Sendikamıza kesilmesi gereken aidatları kesmedi. Biz aidatlarımızı kendimiz yatırdık. Bu da yetmedi sendikanın ramazan ayında astığı imsakiyeleri toplattı. Temsilcilerimiz fabrika içinde görevlerini yapamadılar. İşçiler üzerinde psikolojik baskı kuruldu.
Bu olumsuzluklara rağmen cam işçisi fabrikasını işverenden daha fazla seviyor. Bizden istediği yüzde 84'lük randımanı da aşarak yüzde 86 ile üretim yapıyoruz. Bu rakam cam sektörü için çok büyük bir rakam. Şimdiye kadar toplusözleşmede bize verilmiş bir hak olmasına rağmen bayramları çalışarak geçirdik. Bu yıl Kurban Bayramı'na grevde girdik. Bayramı çoluk çocuğumuzla geçirmenin tecrübesini yapacağız. Bir de grev yerinde cam işçisi arkadaşlarımızla ve bize destek veren diğer emekçilerle bayramlaşacağız. İşveren de biraz insaf olsa bunları düşünür, ücretlerimizi olduğundan fazla göstermeye çalışmaz.
Sözleşme görüşmelerinde idari maddelerde de anlaşma sağlanamadı. Biz bu nedenle de greve çıktık. Kristal-İş üyesi her işçi idari maddelerin ücretten daha önemli olduğunu bilir. Bugüne kadar yaptığımız 18 sözleşme hep böyle bitti. Önce idari maddeler geldi. Son çıkan İş Yasası Türkiye'deki işçileri köleleştirmeye çalışıyor. Bizim idari maddelere verdiğimiz önem bundan kaynaklanıyor. Bu maddeler köleliğin önüne geçiyor.
Biz greve çıkarak grev hakkına, sendika seçme hakkına yani sendikal hak ve özgürlüklere sahip çıkıyoruz. Bizim istediğimiz gibi bağıtladığımız sözleşme de inşallah diğer sendikalara örnek teşkil eder. Ama sendikalar kurumdur. Sendikaları oluşturanlar işçi arkadaşlara örnek olmalıdır.
Grevin ve sözleşmenin böylesi bir örnek olması için maddi manevi her türlü desteğe, kamoyu oluşturulmasına ihtiyacımız var. Bunu sağlamak için de bütün emekçi arkadaşlarımızı yanımızda görmek istiyoruz.
Bir grup Topkapı Şişecam Fabrikası işçisi/İSTANBUL
Bir grup Topkapı Şişecam Fabrikası işçisi/İSTANBUL
Evrensel'i Takip Et