31 Ocak 2004 23:00
İşte halkın bayram hazırlığı!
GÜNÜN YAZILARI
Halk bu bayramı da kriz, işsizlik, ve pahalılıkla birlikte geçirecek. Halk bayrama kurban keserek giremiyor. Dahası bayramlık alış-veriş bile yapamıyor. Esnaf da, halk da fiyatların yüksekliğiyle başedemediklerini söylüyor.
Dar gelirli vatandaşın, alış-veriş mekanı Eminönü'nde bayram hareketliliği yaşanmadı. Kağıt üzerinde düşen enflasyon oranları, insanların alım gücüne etki etmediği için vatandaş bu bayramda da alış-veriş yapamadı. Esnafın da, müşterilerin de çoktan alıştığı bu durum fazla tepkiyle de karşılanmıyor. Eminönü, Mahmutpaşa'ya bayram alış verişi yapmak için gelenlere fiyatları sorduğumuzda tek cevap alıyoruz; "pahalı." Esnaf, "elimizden bir şey gelmiyor, malın gelişi yüksek" derken, vatandaş "bir şey almak mümkün değil pahalı herşey" diyor.
Tezgahta kaban, kazak ve pantolon satan, Necip Ertunç adlı esnaf, çarşıda kuru kalabalığın olduğunu, kimsenin bir şey almadığını söylüyor. İç çamaşırı satıcısı Aydın Ali, "her bayram satışlar daha da azalıyor yakında kimse alış-veriş yapamıyacak" diye konuşuyor.
Evlenecek ablaya hediye Çiseleyen yağmur altında o tezgahtan bu tezgaha dolaşan insanlara sorduğumuzda da yanıt değişmiyor. Herkes fiyatların pahalılığından yakınıyor. Pantolon ve mont satıcısı Ahmet Temel'in tezgahının yanında karşılaştığımız 17 ve 19 yaşlarındaki Musa ve Nuretttin Sakar kardeşler İstanbul'a mevsimlik işci olarak Van'dan gelmiş. İkitelli'de inşaatta günlük 6 milyon yövmiyeyle çalışan Musa Sakar "Memlekette bir kaç dönüm toprağımız var. Birde dede yadigarı iki inek. 9 kardeşiz, 5'i okuyor, İki ablam var, anama yardım ediyor. Büyüğü bu yaz evlendireceğiz. Kardeşimle yazın tarlada çalışıyoruz. Kış olunca ya İzmir'e garsonluk yapmaya, ya da buraya inşaata geliyoruz" diyor. Abisi Nurettin Sakar'da kardeşi gibi inşaat ta çalışıyor ama bu ara işci fazla geldiğinden çalıştırmıyormuş usta başısı onu. "Kardeşim çalışıyor diye benimde inşaatta yatmama izin veriyorlar, yoksa halim duman olur. Kimse ev yaptırmıyor. Amele dolu her taraf. Biz aynı ailedeniz diye birimizi çıkardılar. Başka inşaatları dolaşıyorum, elbet bir tanesinde iş bulacağım." Bu gün izin almış Musa ve abisiyle birlikte kardeşlerine bayramlık alıp yollayacaklarmış. Ancak fiyatlar pahalı gelmiş sadece evlenecek ablalarına bir tane mont alacaklar 40 milyon liraya. "Bacım gelinlik çağdadır hırka ile dolaşmasın" diyor Musa, Nurettin ise para kazanamamanın ezikliğiyle "Durumum olaydı ev bile alırdım ablama" diye konuşuyor.
Büyüklere sakız, torunlara pantolon Ve yaşlı bir kadın omzunda torbaları, elinde bir kutu bir yandan tezgahlara fiyat soruyor, bir yandan gelen geçeni takip ediyor. Gözüne kestirdikleriyle kısa konuşmalar yapıyor. Yanına yakyaşıp konuşmaya başlıyoruz. 58 yaşında olduğunu söyleyen Saliha Doğan'ın sırtında torbalar var. Anlaşılan alış-veriş yapabilmiş. Saliha teyzeye bu işin kerametini sorduğumuzda utana sıkıla sakladığı içi sakız dolu kutusunu gösteriyor. "Hayat pahalı be oğul, torunlar var. Kocam hastadır artık, yatar akşama kadar. Bayram geliyor torunlara bir ayakkabı bir pantolon almak lazım. Hem geziyorum, pazar pazar ucuzunu buluyorum hemde yolda sakiz satıyorum bir yandan." Saliha Doğan 5 hafta önce başlamış, 2 çift pantolonla, ayakkabıların parası için sakız satmaya. Her salı Eminönü'ne, diğer günler Fatih, Gaziosmanpaşa, Eyüp ve Kasımpaşa pazarlarına gittiğini söyleyen Doğan, iki çift pantolon ve ayakkabı alabilmiş torunlarına. Buda yetmezmiş gibi 20 milyonluk öteberi sığdırabilmiş kara torbalarına. Şimdi bir kaç sakız daha satıp otobüs bileti parasını da tamamladıktan sonra evine, Gültepe'ye dönecek. İşte yokluk ve sefalete karşı insani değerlerini, umudunu kaybetmeyen halkımızın bayram hazırlığı...
Evlenecek ablaya hediye Çiseleyen yağmur altında o tezgahtan bu tezgaha dolaşan insanlara sorduğumuzda da yanıt değişmiyor. Herkes fiyatların pahalılığından yakınıyor. Pantolon ve mont satıcısı Ahmet Temel'in tezgahının yanında karşılaştığımız 17 ve 19 yaşlarındaki Musa ve Nuretttin Sakar kardeşler İstanbul'a mevsimlik işci olarak Van'dan gelmiş. İkitelli'de inşaatta günlük 6 milyon yövmiyeyle çalışan Musa Sakar "Memlekette bir kaç dönüm toprağımız var. Birde dede yadigarı iki inek. 9 kardeşiz, 5'i okuyor, İki ablam var, anama yardım ediyor. Büyüğü bu yaz evlendireceğiz. Kardeşimle yazın tarlada çalışıyoruz. Kış olunca ya İzmir'e garsonluk yapmaya, ya da buraya inşaata geliyoruz" diyor. Abisi Nurettin Sakar'da kardeşi gibi inşaat ta çalışıyor ama bu ara işci fazla geldiğinden çalıştırmıyormuş usta başısı onu. "Kardeşim çalışıyor diye benimde inşaatta yatmama izin veriyorlar, yoksa halim duman olur. Kimse ev yaptırmıyor. Amele dolu her taraf. Biz aynı ailedeniz diye birimizi çıkardılar. Başka inşaatları dolaşıyorum, elbet bir tanesinde iş bulacağım." Bu gün izin almış Musa ve abisiyle birlikte kardeşlerine bayramlık alıp yollayacaklarmış. Ancak fiyatlar pahalı gelmiş sadece evlenecek ablalarına bir tane mont alacaklar 40 milyon liraya. "Bacım gelinlik çağdadır hırka ile dolaşmasın" diyor Musa, Nurettin ise para kazanamamanın ezikliğiyle "Durumum olaydı ev bile alırdım ablama" diye konuşuyor.
Büyüklere sakız, torunlara pantolon Ve yaşlı bir kadın omzunda torbaları, elinde bir kutu bir yandan tezgahlara fiyat soruyor, bir yandan gelen geçeni takip ediyor. Gözüne kestirdikleriyle kısa konuşmalar yapıyor. Yanına yakyaşıp konuşmaya başlıyoruz. 58 yaşında olduğunu söyleyen Saliha Doğan'ın sırtında torbalar var. Anlaşılan alış-veriş yapabilmiş. Saliha teyzeye bu işin kerametini sorduğumuzda utana sıkıla sakladığı içi sakız dolu kutusunu gösteriyor. "Hayat pahalı be oğul, torunlar var. Kocam hastadır artık, yatar akşama kadar. Bayram geliyor torunlara bir ayakkabı bir pantolon almak lazım. Hem geziyorum, pazar pazar ucuzunu buluyorum hemde yolda sakiz satıyorum bir yandan." Saliha Doğan 5 hafta önce başlamış, 2 çift pantolonla, ayakkabıların parası için sakız satmaya. Her salı Eminönü'ne, diğer günler Fatih, Gaziosmanpaşa, Eyüp ve Kasımpaşa pazarlarına gittiğini söyleyen Doğan, iki çift pantolon ve ayakkabı alabilmiş torunlarına. Buda yetmezmiş gibi 20 milyonluk öteberi sığdırabilmiş kara torbalarına. Şimdi bir kaç sakız daha satıp otobüs bileti parasını da tamamladıktan sonra evine, Gültepe'ye dönecek. İşte yokluk ve sefalete karşı insani değerlerini, umudunu kaybetmeyen halkımızın bayram hazırlığı...
Evrensel'i Takip Et