21 Aralık 2002 22:00

Aileye rağmen devlet töreni

Uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamanı yitiren Ankara Üniversitesi öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, dün, Ankara'da toprağa verildi. Hablemitoğlu, ailesinin karşı çıkmasına rağmen, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın katılması sonucu resmi bir havaya bürünen cenaze töreni ile toprağa verildi.

Örtülü protesto Hablemitoğlu'nun cenazesi ambulansla önce SSK Dışkapı Hastanesi'ne getirildi. Cenazenin, devlete kızgın olan aile tarafından Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne götürülmesine izin verilmediği kaydedildi. Kocatepe Camii'nde yaklaşık 4 bin kişilik bir topluluk tarafından karşılanan cenaze için kılınan namazda devlet erkanı en önde saf tuttu. Cenaze namazına Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün yanı sıra bazı siyasi partilerin başkanları da katıldı. DGM eski Savcısı Nuh Mete Yüksel'in de katıldığı törende, çok sayıda subay üniformaları ile yer aldı. Çeşitli illerden gelen Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri de cami avlusunda yerlerini aldı. Bu arada, kalabalığın cenaze götürülürken alkış tutması bazı kişilerin "Bunlar hangi dinden. Alkış tutmayın, dua okuyun" sözleri ile tepki göstermesine neden oldu. Hablemitoğlu'nun Karşıyaka Mezarlığı'ndaki defnine ise devlet erkanından katılan olmadı.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Memur-Sen'de işler karıştı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası'nın çıkması ve toplugörüşme sürecinin başlamasıyla barajın altında kalan ve bağlı birçok sendikasında aidatların kaynaktan kesilmesini gerektirecek yüzde 5'i bile bulamayan Memur-Sen'de, AKP'nin iktidarıyla birlikte işler karıştı. AKP'ye yakınlığı ile bilinen ve seçimlerden sonra yıldızı parlayan Memur-Sen'e bağlı sendikalarda, yönetim yarışları başladı. Olağanüstü kongresini toplayan Eğitim Bir-Sen'de üç ayrı genel başkan adayı, "en iyi kendisinin başkanlık yapacağı" savıyla yarıştı. Yunus Emre Kültür Merkezi Salonu'nda dün başlayan kongreye, siyasilerden AKP ve SP'nin ilgisi yoğun oldu. 300 delegesinden büyük bir bölümünün katıldığı kongrede, salon ve koridorlar, mücadele isteğini bildiren pankart ve afişlerle değil, mevcut iktidarla daha yakınlığı ile bilinen "Ahmet Yurtman ve ekibinin" pankart ve dövizleriyle doldu. Kongre bugün yapılacak seçimlerle sona erecek. Seçimlere Niyazi Yavuz, Ahmet Gündoğdu ve Ahmet Yurtman başkanlığında üç listenin çıkması bekleniyor. Ancak, Memur-Sen Genel Merkezi, Yavuz ile Yurtman'ın listelerinin birleştirilmesine çaba harcıyor. Memur-Sen Genel Başkanı Fatih Uğurlu, "Üç liste çıkacak, ancak gece iki liste birleşebilir" diye buna işaret etti. Fatih Uğurlu'nun Ahmet Yurtman'ı desteklediği öğrenildi.

SP ve AKP ağırlığı "Parti güdümlü sendikacılığa hayır" pankartının asılmasına rağmen, SP ve AKP temsilcilerine övgüler dizilen kongrenin açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Niyazi Yavuz, "İlkesiz sendika yasasından ve bu yasa doğrultusunda 57. Hükümet'le, yetkili sendika arasında yapılan memur satış kumpasından" söz etti. Yavuz, kimseye diyet borcu olmayan, dik durmasını bilen, bağlantısız, ideolojik kamplaşmadan uzak bir sendika anlayışı güttüklerini ileri sürdü. SP Genel Başkanı Recai Kutan ise memur sendikalarının grev ve toplusözleşme isteği konusunda AKP'yi uyararak "Başbakan Yardımcılarından biri prensip itibariyle memurları sözleşmeli istihdam etmekten yana olduklarını bildirdi. Bu fevkalade yanlış ve tehlikelidir. Milletvekilleri burada, böylesine yanlış bir yasanın çıkmasına izin vermesinler" dedi. AKP'li Meclis Başkanvekili İsmail Alptekin ise geçmiş hükümeti eleştirerek, AKP'nin toplumun tepkilerini almadan uygulanabilir yasalar çıkaracağını savundu. AKP milletvekili, Hizmet-İş eski Başkanı Hüseyin Tanrıverdi de, grevli toplusözleşmeli sendika için birlikte omuz omuza yürüdüklerini unutmayacağını söyledi. Memur-Sen Genel Başkanı Fatih Uğurlu ise yasanın Kamu-Sen'in devamını sağlamak için bu şekilde çıkarıldığını belirterek, bundan sonra "demokratik ortam" olacağını ileri sürdü. Memurların sözleşmeli personel yapılmasına karşı çıkan Uğurlu, yüzde 5 barajı geçmeyen sendikaların da aidat kesebilmesi, ücret makasının düzeltilmesi konusundaki taleplerini yarın hükümete ileteceklerini bildirdi.


Hedefte 8 yıllık eğitim var Eğitim Bir-Sen'in kongresinde hedefe 8 yıllık eğitim alındı. Söz alan konuşmacılar, tek başına iktidar olan AKP'nin bu sistemi mutlaka değiştirmesi taleplerini dile getirdiler. Niyazi Yavuz da, 8 yıllık eğitimin kaliteyi düşürdüğünü, bu sistemle geleceğin Türkiyesi'nin kurulamayacağını söylerken, Recai Kutan "anlamsız, çağdışı, ancak Orta Afrika ülkelerinde var olan bir sistem" olarak nitelediği 8 yıllık eğitimden mutlaka vazgeçilmesini istedi. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, 8 yıllık eğitim yerine "Charter okulları" dediği ABD'deki eğitim sisteminin getirilmesini istedi.