Anayasa görüşmeleri ve taktikler

Bugünlerde TBMM’de AKP ve MHP uzlaşmasıyla AKP’nin sunduğu anayasa önerisi komisyonda görüşülmeye devam ediyor. Görüşmelerde HDP adına komisyonda bulunan Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş görüşmeler hakkında HDP MYK’sine ve Meclis grubuna bilgiler aktardı.

Sayın Beştaş’ın aktarımlarına göre AKP’li vekiller anayasa önerisinin maddelerinin önemli bir kısmını ilk defa komisyona sunulduğunda öğreniyor. Zaten önerilen anayasa değişikliğinde Milletvekilinin yasa yapmada olan etkisi de ortadan kaldırılıyor. HDP ve CHP Sayın Beştaş’ın deyimiyle seçilmiş krallık getirecek olan anayasa değişikliğine yönelik itirazlarını komisyonda dile getiriyor. AKP’li vekillere anayasa maddelerini fikren değil fiziken nasıl savunacakları konusunda eğitim verildiği de komisyon görüşmelerinden anlaşılıyor.  

AKP’nin önerisiyle sunulan seçilmiş krallığa yönelik komisyon görüşmeleri, tamamlandıktan sonra oylama için Meclis Genel Kuruluna gelecek. Kritik eşik bu Genel Kurul oylaması olacak. AKP’nin sunduğu teklif 330 oyu bulursa arkasından da referandum. Tabii bunun için ilk önce 330’u bulması gerekiyor. 

MHP Genel Başkanı ve yakın ekibi her ne kadar öneriyi desteklediklerini söylese de MHP’li vekillerin itirazları ve “hayır” oyu vereceklerine dair açıklamaları, günden güne sayısını artırarak sürüyor. Tabii bunlar tavrını ve oyunu açık edenler, bir de oylamanın gizli olması durumunda yaşanacaklar var. 

Benim milletvekilliğim esnasında yapılan gizli oylamalardan da biliyorum ki; AKP kendi milletvekillerine güvenmediğinden gizli oylamada vekillerine yönelik tedbirler alıyor. Bu tedbirler öyle ikna faaliyetinden ibaret olan şeyler değil sadece, aynı zamanda Mecliste oy kabinlerinin bulunduğu alanın çıkışına kontrol memuru koyuyorlar. Kendi vekilinin bile iradesini ortaya koymasından çekinen, korkan, engelleyen bir iktidarın, vatandaşına olan yaklaşımından ne bekleyebiliriz ki!

Eğer Mecliste gizli oylama imkanı sağlanabilirse 330 “evet” oyunun bulunması imkansızdır. En başta MHP’de, Devlet Bahçeli dışında “evet” oyu verecek vekil bulamayacaklardır. AKP’li vekillerin ise azımsanamayacak sayıda “hayır” oyu vereceği kulislerde en çok konuşulan konuların başında geliyor.  

Eski Meclis başkan vekillerinden Uluç Gürkan “hayır” oyu vermek isteyen ama kontrol altında tutulan AKP’li milletvekillerine tavsiyelerde bulundu. O tavsiyelerden öne çıkan taktik; “AKP tarafı oy kullanan milletvekillerinden ret ve çekimser oy anlamına gelen kırmızı ve yeşil oy pullarını göstermelerini isteyebilecektir. Bu arada, oy kullanma kabinlerinin sayısının azaltılarak sıkışıklığın giderilmesi ve kullanılmayan oy pullarının atılacağı çöp sepetlerinin kabinlerin dışına alınması. Böylece kullanılmayan pulların gerçekten çöpe atıldığını herkesin görebilmesi önerilebilir. Nihayet, bütün uyarılara ve alınabilen önlemlere karşın, kendisini oylamada kullanmadığı pulları gösterme baskısı altında hisseden milletvekillerine de “Hiç oy kullanmayın, evet anlamına gelen pulu çöpe atın, kırmızı ve yeşil pul sizde kalsın, soranlara gösterin” yolu gösterilebilir.” şeklinde.

“Hayır” oyu veremeyecek AKP’li vekillerin hiç oy kullanmaması “evet” pusulasının çöpe atılması, dolayısıyla da 330 “evet” oyunun bulunmaması açısından önemlidir. 

Bunları okurken bir taraftan da AKP’li vekillerin haline gülsem mi üzülsem mi bilemedim. İnsanın savunamayacağı bir davranışta bulunması, daha da kötüsü benimsemediği görüşü savunması, fikrinin ve zikrinin teslim alınması ne kadar acı olsa gerek. Böyle bir acıyı yaşamaktansa fikrini savunup tutsak olmak, rehin alınıp zindanlara konmak daha iyidir. O yüzden sanırım fikri hür vicdanı hür olanlar zindanlarda fikriyle zikriyle teslim alınmış olanlar ise önemli mevkii ve makamlarda bulunuyorlar. 

Aşk ile...