28 Aralık 2015 03:53

Habercinin sorumluluğu

Habercinin  sorumluluğu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Savaş hali, savaşı yürütenlere ve savaş destekçilerine, her vahşeti normal görme, her yalanı söyleme hakkını tanıyor adeta.

Başka türlü; insan soyundan gelen birisinin, bir gazetecinin, apaçık cinayetleri bile soğukkanlılıkla izlemeyi de geçerek, bu cinayetleri “yalan habere” çevirmesi nasıl açıklanabilir! 

Şu anda sermaye medyasının bütün kanatları, bölge kentlerinde süren sokağa çıkma yasakları ve ona eşlik eden kentlerin yıkımı; sivillerin, bebeklerin yaşlıların, hasta ve yaralıların sokak ortasında katledilmesini büyük bir soğukkanlılıkla, olup biteni apaçık bildikleri halde, “Teröristlerin ateşiyle öldüler”, en hafifinden “İki ateş arasında kaldılar” diyerek, açıkça yalan haberler yapıyorlar.
“Yalan haberciliğin” nereye vardığını, üç aylık bebek Miray İnce’nin öldürülmesinde gördük. Bölgede sınırsız imkanlara ve çok sayıda muhabire sahip koca AA ve DHA, yalan haber yapmışlar ve bebeğin ailesine bile, “Bebeğiniz nasıl öldü?” diye sorma zahmetine girmeden kulaklarına üfleneni haber diye dünyaya sunmuşlar.

Kuşkusuz ki, savaş, silahlı iki askeri güç arasında yapılıyor görünür, şimdi de bölgedeki operasyonların böyle olduğu sunuluyor. Ama gerçekte bütün savaşlar ama daha büyük ölçüde de “iç savaş” karakterli savaşlarda, savaş alanına asıl olarak halklar sürülür.
Bu yüzden de medyanın nasıl haber yaptığı daha önem kazanır. Olup biteni doğru yansıtmak, haberi doğru yapmak, savaşa-barışa karar verenlerden bile daha büyük bir sorumluluk gerektirir.

İçinde hâlâ gazetecilik, doğru haber yapma kaygısı taşıyan gazetecilere duyurulur!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...