13 Mart 2015 00:58

Diyaneti savunmak

Diyaneti savunmak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptı ve yapmış olduğu görüşmenin bir kısmı basına yansıdı. Bu görüşmenin basına yansıyan kısmından elde ettiğimiz bilgilere göre; Doğan Demir Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılması başta olmak üzere Alevilerin birçok talebini Kılıçdaroğlu’ya aktardı. Kılıçdaroğlu’nun diğer taleplere ilişkin ne dediği bilinmez ama Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılması talebine sıcak bakmadığı görüşmede öne çıkan başlık olarak haber konusu oldu.

Bu haber karşısında; Aleviliği CHP’li olmaktan ibaret sayan kimi ezberci canlar, bu habere inanmamak için bin dereden su getirmeyi tercih ederlerken, CHP’nin Diyanet konusundaki görüşlerini zahmet edip okuma gereği bile hissetmediler. Çünkü bu canlarımız devletin Alevilere ezberlettiği derin devlet aklıyla hareket etmeyi benimsemiş durumdalar ve ezberlerinden kurtulup Aleviliğin bizlere bir öğreti olarak sunduğu sorgulayıcı aklı da terk etmiş durumdalar. 

Oysa laik CHP’nin birçok yazılı metinlerinde Diyanet İşleri Başkanlığının varlığı savunulmakta ve en fazla ‘yapısında değişiklik’ önerilmektedir. Alevi kurum ve kuruluşları içerisinde tartışmasız ortak bir talep ve itirazlardan birisidir.

Aleviliğin Diyanet içerisinde ele alınamayacağı konusu... Bu konuda ilk başta Cem Vakfı haricinde bir birlik var iken son birkaç yıldır Cem Vakfının da bu konuda görüş değiştirdiğini ve Alevilerin Diyanet içerisinde bir yapılanmasına karşı çıktıklarını beyan etmesiyle birlikte firesiz bir ortak talep haline gelmiştir.
Alevi kurumları bu konuda tartışmasız fikir ve talep birliğinde iken CHP’nin hâlâ Aleviliği Diyanet içerisinde ele alma çabalarını görmezlikten gelmemek gerekir. 

Diyanetin bir camisindeki din memuru (hoca) bir Alevi ailenin ‘sela okunması’ talebini ‘Alevinin selası mı okunurmuş’ diyerek reddederken, Alevinin verdiği vergilerden oluşan maaşı alırken ‘Alevilerin vergilerinden oluşan bir maaş alınır mıymış’ demiyor. İki yüzlü din bezirganları!

Diyanet konusunda biz Alevi kurumları olarak gerek Alevi çalıştayları gerekse diğer toplantı ve açıklamalarımızda görüşlerimizi net olarak açıkladık. 

Türkiye Cumhuriyeti’ni demokratik ve laik bir ülke olarak tahayyül edenlerin ve bu tahayyül içerisinde laikliği olmazsa olmaz ilke olarak benimseyenlerin ilk başta karşı çıkmaları gereken kurum Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Laiklik evrensel bir kavramdır ve evrensel bir tanımı vardır. Bir tarafta devletin dini belirlediği, kendisine ait din memurlarının olduğu, devlete ait ibadethanelerin olduğu, bütçenin en büyük dilimlerinden birisini aldığı bir kurumun varlığını savunmakla laikliği savunduğunu söyleyemezsiniz. Günümüzün popüler hafifte argo tabiriyle sizin savunduğunuz bu laikliğe “çakma laiklik” deniliyor. 

Alevi kurumları olarak bizler inançların inanç mensuplarına bırakılması gerektiğini savunuyoruz. Her inanç kendi dini kurum ve kuruluşlarını, dini organizasyonlarını, dini eğitim ve öğretimini kendisi yapmalıdır. Devlet hiçbir dini inancı finanse etmek, onlar için tanım yapmak, ibadethane belirlemek, onların elektriğini suyunu ödemek, okullarda onlara dinlerinin eğitimini öğretimini vermek gibi bir faaliyet bir organizasyon içerisinde olmamalıdır. Bunun haricinde her inancın temsilcilerinden oluşan bir üst kurum oluşturulabilir. Ancak bu üst kurum öyle devlete bağlı olmadığı gibi, dinlere inançlara müdahale yetkisi olan ve devletten bütçe alan bir kurum olmamalıdır. Bu kurum devletle inançlar ve inançların kendi aralarındaki yaşanacak sorunlarını çözmek üzere oluşacak bir yapıda olmalıdır.
Aşk ile...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa