Ne zamanki “kendi bugünlerimiz” yerine, “hepimizin yarınları” için bir çabada ortaklaşırız, işte o zaman bugün kısmen vazgeçmek zorunda kaldığımız eğitim hakkımızı alabiliriz.
Tercih listelerimizin en başına mücadeleyi eklemek gibi bir sorumluluğumuz olmalı, çünkü biliyoruz ki hayalini kurduğumuz üniversiteleri bizzat biz ellerimizde yükselteceğiz.
Bilinçli okurun görevi de en az yazarınki kadar zor ve onurludur çünkü o, barışa varan düşünceyi bir kâğıt parçasına sıkışmaktan kurtaracak ve mücadelenin içinde yaşatacaktır.
Kürt gençliğinin sorunlarını çözecek ve taleplerini karşılayacak olan şey barış, demokrasi ve insanca yaşayacağı özgür gelecek mücadelesinin bir parçası olmak.
Bu dönemin bize sunduğu bir olanak ve aynı zamanda en acil ihtiyacımız bütün sağlık emekçileri olarak birleşik bir mücadele örgütlemektir.
Öğrencileri müşteri olarak gören kapitalist sisteme ve zihniyete karşı sıra arkadaşlarımızın sesine ses olalım, hep birlikte mücadeleyi büyütelim.
Buca’dan üniversite sınavına hazırlanan arkadaşlarımızla yaptığımız sohbet, barajın kaldırılması hakkındaki kaygılarını ortaya koyuyor.
Bir tarafta hayallerimiz, bir tarafta yaşadığımız hayat… Beklentilerimizle yaşadıklarımız arasında bir uçurum var. Her geçen gün bu uçurum daha çok açılıyor
"Müziği hiçbir zaman bırakmak istemiyorum. İnsan yapmaktan zevk aldığı şeyi bırakmamalı. Bilişim okuyorum, belki ileride fabrikada çalışacağım ama müzik yapmayı da bırakmayacağım."
Tüm milliyetlerden gençleri iş, eğitim, özgürlük talepleriyle Emek Gençliği’nde buluşmaya çağırıyoruz. Bu düzeni değiştirecek olan kendi taleplerimiz etrafında kuracağımız birlikteliğimizdir.
Her ne kadar Türkiye’de görece daha belirgin biçimde olsa da akademinin egemenlerin ideolojik bir iktidar aracı hâline gelmesi küresel bir sorun.
İnsanın değiştirici ve devrimci gücü, bilinemezciliğin karşısında, ancak bir süreç hakkındaki anlayışın doğruluğu, belirli bir amaca hizmet eden üretici bilinç tarafından, o sürecin kendi koşullarında
Bugün özellikle çalışan öğrenciler için boş zaman, adeta hayati bir yaşam hakkı haline gelmiş durumda.
Bu sene de sınava gireceğim ve eğer ki kazanmazsam diğer sene de sınava girmek zorundayım ama seneye de sistemi değiştirecekler ve bu olay bir döngüye girecek diye düşünüyorum.
Üniversiteler ticarethane olmaktan derhal çıkmalı, asıl görevini yerine getirip öğrencilere ücretsiz ve bilimsel bir eğitim vermeli.
Taleplerimiz, isteklerimiz doğrultusunda bir araya gelmeliyiz ve bizleri ağır koşullara mahkûm bırakan, sırtımızdan milyonlarca lira kâr elde eden politikalara dur demeliyiz.
Tekelci kapitalizmin sarmaladığı bu coğrafyada diyalektik materyalizmi kılavuz edinememiş bir genç kuşağın hayatta kalma yolunda yaşlanıp gitmekten başka bir seçeneği olmayacaktır.
Kaosun geniş mezarlığı
Esaaad
Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor?
Yapı
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Teşrin Barajı bölgesinde SMO ile SDG arasında çatışma çıktığı bildirildi. Rûdaw'a konuşan bir kaynak, SMO’nun ateşkesi ihlal ederek saldırdığını söyledi.
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısı ardından konuşan YİK Başkanı Ömer Aras daha fazla yabancı sermaye girişi isterken yüksek teknoloji yatırımları için destek talep etti.
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların durdurulması talebiyle bugün de yürüyüş ve basın açıklamaları gerçekleştirildi.
Mardin’in Derik ilçesinde, ataması yapılmayan matematik öğretmeni Serhat Önel yaşamına son verdi. Önel’in ataması yapılmadığı için bir süredir sorunlar yaşadığı belirtildi.
TBMM'de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bütçesi görüşülmeye başlandı. DEM Parti Milletvekilleri AKP dönemindeki çevre talanına dikkat çekerken Bakan Kurum'a tepki gösteriyor.
Yaklaşık yüz yılı önce yapılmış kurşun-çinko madenlerinin yol açtığı çevre - sağlık sorunları ile boğuşan Balya’ya şimdide altın-gümüş madeni açılacak.
Kavak Apartmanı davasında karar duruşması yarın. Depremde ailesini kaybeden Okyay: "Yoksul insanları, kan parasıyla şikayetten, davadan vazgeçirdiler" dedi.
İPA Kasım Ayı İstanbul’da Yaşam Maliyeti araştırmasına göre, yaşamanın maliyeti geçen yılın aynı ayına göre yüzde 59,43 arttı. Dört kişilik bir ailenin İstanbul’da yaşam maliyeti 75 bin 717 oldu.