15 Aralık 2014 01:00

Grev kırıcısı İHA ürettiler!

Güney Afrika’da grev ve gösteriler İHA’lar (insansız hava araçları) ile bastırılacak. Güney Afrika’nın silah tekellerinden ‘Desert Wolf’, maden işçilerinin grev ve direnişlerini kırmak ve gösteri yapmalarını engellemek amacıyla ürettiği insansız hava araçlarını piyasaya sürdü. “Skunk Riot Control Copter” adı verilen insansız hava araçlarının “polis ve güvenlik görevlilerinin yaşamlarını riske atmadan” kalabalık halk yığınlarını dağıtacak, grev ve gösterileri bastıracak kapasitede olduğu belirtiliyor.

Grev kırıcısı  İHA ürettiler!

Murat KUSEYRİ
Stockholm

Güney Afrika’da grev ve gösteriler İHA’lar (insansız hava araçları) ile bastırılacak. Güney Afrika’nın silah tekellerinden ‘Desert Wolf’, maden işçilerinin grev ve direnişlerini kırmak ve gösteri yapmalarını engellemek amacıyla ürettiği insansız hava araçlarını piyasaya sürdü. “Skunk Riot Control Copter” adı verilen insansız hava araçlarının “polis ve güvenlik görevlilerinin yaşamlarını riske atmadan” kalabalık halk yığınlarını dağıtacak, grev ve gösterileri bastıracak kapasitede olduğu belirtiliyor.

İki kişi tarafından yönetilen sekiz pervaneli İHA’lar farklı silahları aynı anda grev ve göstericilere karşı kullanabilecek özelliklere sahip.

MERMİ DE KULLANABİLİYOR!

‘Desert Wolf’un internet sitesinde araçtaki biber gazının her türlü kalabalığı dağatıbilecek kapasitede olduğu ve bu amaçla plastik mermileri de kullanma yeteneğine sahip olduğu belirtiliyor. 4 bin adet ‘paint ball’ (boyalı mermi) ve biber gazı kapsülü taşıyan araca ayrıca karanlıkta çekim yapabilecek kapasitede bir kamera, güçlü bir far ve gösteri ve grevcilerin gözlerini kamaştırması için laser monte edilmiş. Aracı kullananlar bir hoparlör vasıtasıyla grev ve göstericilere seslenebiliyor.

Tam teşekkülü bir IHA’nın fiyatı 30 bin avro civarında. Maden tekellerinin 25 adet İHA siparişi verdikleri ve bunların büyük bir kısmının tesliminin yapıldığı belirtiliyor.

‘Desert Wolf’un böylesi gelişkin İHA’larını geliştirmesi ve piyasaya sürmesinin nedeni Güney Afrika’da polis ve maden tekellerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerin artırılması için verdikleri mücadele, grev ve gösterileri bastırmayı başaramamaları.

KONUT YERİNE MORG İNŞASI

İsveç’in yüksek tirajlı gazetelerinden Svenska Dagsbladet’in ekonomi bölümünde çalışan gazeteciler 2012 yılında Güney Afrika’da 34 işçinin ölümüyle sonuçlanan grevin yapıldığı Marikana’ya giderek katliamdan sonra yaşanan gelişmeleri araştırdılar. Katliamın üzerinden iki yıldan fazla bir süre geçmesine ve maden tekellerinin verdikleri sözlere karşın madenciler ve ailelerinin yaşam koşullarında her hangi bir iyileştirme olmadığını gözlemleyen  muhabirler, madencilerin ve kitle örgütlerinin Marikana’da platin ocakları işleten şirketi sözlerini tutmamakla suçlandığına dikkat çekiyorlar.

İşçilerin hakları için mücadele eden dini bir vakıf olan Benchmarks Foundation’un yöneticilerinden Chris Molebatsi, Lonmin tekelinin 5500 konut inşa edeceği sözünü vermesine rağmen son üç yıl içinde sadece 3 konut inşa ettiğini söylüyor. Ölen maden işçileri ve yakınlarının cenazeleri ise Marikana maden ocaklarına yarım saat uzaklıktaki Phokeng’deki morga kaldırılıyor. Morg yetkililerinin geçtiğimiz yıl cenazeler için yeterli yerin bulunmadığını açıklamalarından sonra işçilerin barınmaları için konut inşa etmeyen şirket morga yeni bölümler inşa ettirdi.

Molebatsi, 1994 yılında ANC’nin iktidara gelmesinden sonra devlet ve tekellerin işçilere bakışlarında bir değişiklik olmadığını “Şimdi aynı Apartheid rejimi zamanı gibi. Tek fark siyahların iktidarda ve yönetimlerde olmaları” cümleleriyle özetliyor.

İSVEÇ TEKELLERİ VE SUÇ ORTAKLARI

Marikana’da madenlerden çıkarılan platinler sanayide, özellkle de otomotiv sektöründe kullanılıyor. İsveç tekellerinin yurt dışındaki çalışmalarını izleyen Swedwatch, Güney Afrika’dan platin satın alan Volvo, Scania, Atlas Copco ve Sandvik gibi büyük İsveç tekellerinin Birleşmiş Milletler’in tekeller için belirlediği ilkelere uymadıklarını ve insan haklarına saygı göstermediklerini açıkladı.
Maden tekelleri  ve bu tekeller arasında ilişkilerin yeterli derecede şeffaf olmadığını söyleyen Swedwatch’ın eleştirileri şirket yöneticiler ve İsveç Hükümeti tarafından sessizlikle karşılanıyor.

Evrensel'i Takip Et