1 Aralık 2014 01:00

Suriye’de tek çözüm barış

Abdülhamit Heci Derwêş, Rojava’nın en yaşlı ve deneyimli siyasetçilerinden biri. Suriye Kürt İlerici Demokrat Partisi (PPDKS) Genel Başkanı ve aynı zamanda Suriye Kürdistanı Ulusal Meclisi’nin (ENKS) Dış İlişkiler Komitesi Sorumlusu. Hem baba, hem de oğul Esad ile yakın çalışan 82 yaşındaki Derwêş, Suriye parlamentosunda da uzun yıllar milletvekili olarak görev yaptı. Geçmişte Suriye’nin Araplarla birlikte oluşturulan muhalif örgütlerinde de yöneticilik yaptı. İstanbul’da bir araya geldiğimiz Derweş’le Rojava’dan Suriye’nin tamamında 4 yıldır devam eden savaşta gelinen noktayı ve çözümü konuştuk. IŞİD’in bölgedeki Araplar içinde ciddi bir etkinliğe sahip olduğunu ve bölgeden sökülüp atılmasının zaman alacağını dile getiren Derweş’e göre, Suriye’deki krizi sonlandırmak, hükümetle sağlanacak bir barışla mümkün. Tek seçenek olarak ‘Esad’sız çözümü’ dayatanlarla aynı fikirde olmayan Derweş, “Barışçıl yöntemler dışında hiçbir çözüm yok” diyor. Derweş’le uzun söyleşimizin yarınki bölümünde ise Kürtler arasındaki birlik arayışlarını konuşacağız.

Suriye’de tek çözüm barış

Fehim IŞIK
İstanbul

Suriye’de 2011’de başlayan ve yaklaşık 4 yıldır süren kriz nedeniyle milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı, yüz binlerce insan yaşamını yitirdi. Suriye bu büyük krizden nasıl çıkacak?
Kriz yeni başladığında partimiz görüşünü açıkça belirtti. Bu krizin çatışma ve savaşla çözülemeyeceğini o zaman söyledik. Barış içinde bir çözüm bulunmasını önerdik. Bana göre barışçıl yöntemler dışında başka hiçbir yolun peşine düşülmemeliydi. Barış için, Beşar Esad Suriye halkına bir çağrıda bulunabilirdi. Henüz 3 ay geçmişti krizin üzerinden. Tüm Suriye halkı bu çalışmada yer alabilirdi. Onlara sorabilirdi; ‘Siz durumu nasıl değerlendiriyorsunuz, bu hastalığı nasıl tedavi edelim’ diye. Bir çözüm üretebilirdi. Ben de bir insan olarak bu sürece yardımcı olabilirdim. Çünkü o zaman ben muhalefetin başkanıydım. Bir muhalefet grubu vardı, Şam Topluluğu adıyla, ben de başkanıydım.

Şam Topluluğu, hatırladığım kadarıyla o dönem Şam’da bir konferans düzenlemişti.
O dönem ben başkan seçilmiştim. Doğrusu başkan yardımcısı seçilmiştim ama başkan yakalanınca ben başkanlık görevini üstlendim. O dönem de barışçıl yöntemleri savundum. Ne yazık ki görüşlerim kabul görmedi. Doğrusunu istersen, hükümet de, Başkan Beşar Esad da, etrafını saranlar da bunu yapmak istemediler. İsteseydiler, yolunu yöntemini bulur, bu kötülüklerin önünü kesebilirlerdi.

Dört yıl geçti ve birçok insan yaşamını kaybetti. Şimdiden sonra nasıl olur?
O zaman daha başındaydık, yalnız 3 ay geçmişti. 7 kişi öldürülmüştü.

Şimdi?
Şimdi çok ölüm var. Biliyorsun, Cenevre 2’de Kürt heyetinin başkanlığını yapıyordum. Yine aynı görüşleri savundum. Bazı arkadaşlarım, ‘Nasıl bunları diyebiliyorsun’ sözleriyle beni eleştirdi. ‘Bu benim görüşüm, partimin görüşü, Kürtlerin görüşüdür’ dedim. Barış sağlanmadan çözüm mümkün değil. Yani biz ve hükümet bir sonuca ulaşmayı başarırsak ve ortak bir görüş oluşturabilirsek, Suriye’deki bu duruma bir çözüm bulabiliriz. Yoksa Suriye daha da kötü olur ve geriye hiçbir şey kalmaz.

Türkiye hükümeti açıkça Esad’la bir çözüm olamayacağını söylüyor. ‘Esad iktidardan uzaklaştırılmalı’ diyor.
Bu onların görüşüdür.

Arap hükümetlerinin de birçoğu bu görüşü savunuyor. Suudi Arabistan, Katar...
Doğrudur ama bu onların görüşüdür, Türkiye’nin de başkalarının da bunu söylemeye hakkı var. Ancak biz bu görüşü savunuyoruz. Çözüm barışçıl yöntemlerle bulunmalı ve Suriye’de demokratik bir düzen oluşturulmalı. Demokratik bir rejim kurulmalı.

Halep civarında büyük çatışmalar başladı. Türkiye hükümeti belki milyonlarca insanın Halep’ten göç edebileceğini, Türkiye’ye gelebileceğini söylüyor. Nusra Cephesi’nin Efrîn’e saldırabileceği de söyleniyor...
Savaş... Adı üstünde savaş... Değil mi? Eğer savaş söz konusu ise yüzlerce, binlerce, milyonlarca göç yaşanacak. Yüz binlerce insan öldürülecek. Perişan olacaklar. Biz bunun için barış diyoruz. Görüşüme göre bu sorunun çözümünde barışçıl yöntemlerin kullanılması en iyisidir. Savaşın getireceği bir çözüm hiçbir şekilde mümkün değil. Savaşla çözüm olsaydı, sadece savaş yanlısı olanlar Suriye’de güçlenir ve belirleyici olurlar. Bunu açık bir biçimde Cenevre Konferansı’nda da söyledim. O dönem gazetelerde yazıldı, halk konuştu, “Kürt temsilcisi çözüm sağlanmazsa şiddet yanlısı olanlar güçlenecek, mutedil ve demokrat olan Suriye halkı kaybedecek” dediler.

2011’de sizinle Erbil’de görüştüğümüzde Mısır’da düzenlenen konferanstan yeni dönmüştünüz. Suriye muhalefeti Kürtleri o dönem pek hesaba almıyor, muhalefete katmak istemiyorlardı. Bunun nedeni neydi?
Söylemek lazım, Arapların içinde çokça şovenist var. Hâlâ Kürt meselesini kabul etmiyorlar. Yani Kürt sorununu çözme konusunu kabullenmiyorlar. Hâlâ BAAS aklıyla, şiddet yanlısı Arapların, tutucu Arapların aklıyla düşünüyorlar. Bizi kabullenmemelerinin bir nedeni buydu. Son zamanlarda onlarla çeşitli görüşmelerimiz oldu. Nihayetinde haklarımızı tanıdılar, Kürtlerin de haklarının var olduğunu söylediler ve böylece biz de muhalefetin içindeki yerimizi aldık.

Suriye’nin bir Arap cumhuriyeti olduğunu söylüyorlardı, hâlâ o noktadalar mı?
Görüşleri değişti. Suriye Cumhuriyeti Suriyelilerindir, Arapların değil. Biz muhalefetle olan ittifakımızda bu bakış açısının egemen olmasını sağladık. Kürtlerin hakkı elbet tanınmalı. Tanıma nasıl olmalı? Biz gelecek için en doğru olanın federasyon olduğuna inanıyoruz. Federasyon gerçekleşirse kendi bölgemizi özgürce yönetiriz.

IŞİD’İN ETKİNLİĞİ BÜYÜK, SAVAŞ UZUN SÜRECEK

Yıllar önce Suriye’de yürütülen politikalarla birçok Kürt toprağı Araplara verilmişti. Ve IŞİD sözünü ettiğimiz bu bölgede taban tuttu. Ancak hem Güney Kürdistan, hem de Batı Kürdistan’da IŞİD’in önünü kesen Kürtler oldu. Kürt direnişi IŞİD’i durdurabilir mi? IŞİD’in kısa sürede Rojava’dan ve Irak Kürdistanı’ndan çıkarılabileceğini söyleyebilir miyiz?
IŞİD bugün Kobanê’ye girmiş durumda. Esasen Suriye Kürdistanı’nı parçalamak istiyor. Eğer Kobanê’yi işgal etmeyi başarır, yani Kürtlerin bir parçasını ortadan kaldırırsa bilmek gerekir ki; Cêzîre ile Êfrîn arasına kopukluk girer. Mevcut durumda Suriye parçalanmış bir halde. IŞİD’in Kobanê’de kalıcı olması durumunda Suriye Kürdistanı da parçalanır. Doğrusu görüşüm o ki; IŞİD kısa zamanda bölgeden çıkarılamaz. Savaş uzayacak gibi görünüyor. IŞİD de, iyi bir güç biriktirmiş durumda. Arap halkının çoğunluğu IŞİD’i destekliyor. Yaşananları küçümseyen sözlere önem vermeyin. Arapların büyük çoğunluğu IŞİD ile birlikte hareket ediyor. Bu nedenle Kürtlerin savaşı, demokrasi mücadelesi IŞİD nedeniyle beklenenden uzun sürecek. Uluslararası güçlerin IŞİD’e karşı savaşı da uzun sürecek. ABD Başkanı Obama, bu mücadelenin 3 yıl süreceğini söylediğinde yanlış değildi. Bu uzun sürecek bir savaş.

KOLAY OLMAYACAK AMA IŞİD MUTLAKA YENİLECEK

IŞİD saldırıları başladıktan sonra Kobanê direnişi tüm dünyanın gündeminde önemli bir yer tuttu. IŞİD, Şengal’de de Kürtlere büyük zararlar verdi. 300 bin Ezidi yerinden oldu. Siz Güney Kürdistan’ı da iyi biliyorsunuz. Kürtler bu durumu nasıl çözecek?
Kobanê’den köyleri ve kentiyle 400 bin insan göç etti. Şengal civarından da yaklaşık 300 bin, 400 bin insan yerinden oldu. Bir milyon Kürt göç etmek zorunda kaldı. Umut ediyorum ki IŞİD yenilir ve halk tekrar geri dönebilir. Sanırım bu durum biraz zaman alacak. Çok şehit verebiliriz. Kürdistan’daydım, günlük şehitler geliyordu. Günlük 5 şehit, 10 şehit Celavla’dan, Sadiye’den geliyordu. Maxmur civarından ve KYB’nin bulunduğu bölgelerden her gün şehitler geliyordu. Diğer taraflardan da geliyordu. Topraklarımızı kurtarana kadar çok şehit vereceğiz. Rojava’da da böyle olacak. IŞİD’in Kobanê’den ve Kobanê’nin köylerinden çıkarılması bazı problemleri beraberinde getirecek. Bizim yeterli savaşçımız yok. Var olan savaşçılarımız da Kobanê’de. Tüm köyler şu an IŞİD’in elinde. Kobanê civarında toplam 380 mezra ve köy IŞİD’in işgali altında.

IŞİD’den kurtulmak kuşkusuz zaman alacak. Ancak uluslararası bir koalisyon kurulmuş durumda. Öte yandan Suriye rejimi var, IŞİD karşıtı devletler var. Ama bu devletler aynı zamanda Suriye rejimine de karşılar. Bu durum nasıl bir sorun yaratıyor?
Yine görüşümü tekrar edeyim. Barışçıl yöntemler dışında hiçbir çözüm yönteminin yaşama geçmesi mümkün değil. El Nusra Cephesi’ni bitirmek istiyorlarsa, Ahraru’ş Şam’ı yenmek istiyorlarsa, barışçıl bir yöntem bulmak zorundalar.

Peki barış nasıl yaşama geçirilecek? Cenevre Konferansı benzeri bir toplantı yapılırsa Suriye rejimi de o toplantıda olacak.
Evet hiç şüphe yok.

Suriye rejimi de, ılımlı muhalif güçler de olacak, civar devletler de, Türkiye de olacak. Türkiye bunu kabul etmiyor. Görünen o ki; Türkiye Esad’la masaya oturmaya yanaşmayacak.
Bu savaş bu biçimiyle sonsuza kadar devam etmez. Sonsuza kadar sürecek savaşa bile barışçıl çözüm gerekir.

Yıllarca Suriye parlamentosunda görev yaptınız. Diplomasi alanında etkili bir isimsiniz. Siz Birleşmiş Milletler’in Suriye krizinde rolünü oynadığını düşünüyor musunuz?
Birleşmiş Milletler rolünü iyi oynadı. IŞİD giderek gerilemeye başladı. Artık ilerleyemiyor. Durdu. Irak Kürdistanı’nda onları yavaş yavaş bulundukları yerlerden temizliyorlar. Sadiye ve Celavla’yı özgürleştirdiler. Musul civarındaki bazı bölgeleri, Musul Barajı’nı özgürleştirdiler. Bana göre önümüzdeki günlerde Musul’u da kurtaracaklar. Birçok yeri onlardan kurtaracaklar. Suriye’de de onları Kobanê’den temizleyecekler. Kobanê konusunda sonuna kadar beklemeyecekler. Çıkacaklar, sonunda güçleri kırılacak. IŞİD yenilecek ama biraz daha zaman lazım. Ne yazık ki insanlarımızı da kaybedeceğiz.

Evrensel'i Takip Et