27 Temmuz 2014 07:57

Filistin’in Rohan ile Gondor’u

Gazze Şeridi ile Batı Şeria … Kısa süre öncesine kadarki halleri Rohan ile Gondor arasındaki ilişkiye bir hayli benzeyen, işgal altındaki Filistin’in iki kalbi. Aynı kimliğin parçaları olan ama iki siyasi rakip hareketin hakimiyetinde, birbirlerinden uzaklaştırılmış toprak parçaları.

Filistin’in Rohan ile Gondor’u
Paylaş

Ferhat SARI

Rohan ile Gondor …  J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi serisini okuyanların veya onun sinema uyarlamasını izleyenlerin çok iyi bildiği, Orta Dünya insanlarının kardeş ama aynı zamanda birbirlerine küs iki krallığı. Ve de sözü geçen sinema uyarlamasında, Rohan kralının saldırı altındaki Gondor’a destek aramaya gelenlere söylediği, “Bize saldırılırken Gondor neredeydi?​” cümlesi…

Gazze Şeridi ile Batı Şeria … Kısa süre öncesine kadarki halleri bahsi geçen iki krallık arasındaki ilişkiye bir hayli benzeyen, işgal altındaki Filistin’in iki kalbi. Aynı kimliğin parçaları olan ama iki siyasi rakip hareketin hakimiyetinde, birbirlerinden uzaklaştırılmış toprak parçaları.

İsrailli gazeteci Sergio Yahni, Gazze’ye yönelik İsrail saldırganlığının ilk günlerinde İtalyan Il Manifesto gazetesinden Chiara Cruciati’ye verdiği mülakatta saldırının amacına dair şunları söylüyordu. “Hedef ne? Batı Şeria’yı yöneten bir Filistin entitesi(varlığı) ile Gazze Şeridi’ni yöneten bir Filistin entitesi yaratmak(unutmayın, egemen bir devlet değil). Birbirinden tamamen ayrı iki entite. İsrail için üç tip Filistinli bulunuyor: Batı Şeria’da yaşayan Araplar, Gazzeliler ve İsrail yurttaşı Araplar. Söylem kendi içinde neredeyse felsefi, yeni değil, uzun yıllardır entelektüel çevrelerde dolaşımda. Amaç Filistin halkının kimlik bütünlüğünü üç ayrı ve dolayısıyla yönetilebilir topluluğa parçalamak.”

SALDIRI HEDEFİNE ULAŞAMADI

İsrail saldırganlığı şimdiden binin üzerinde Filistinlinin yaşamına, binlercesinin ciddi şekilde yaralanmasına, yüz binin üzerinde insanın ise kendi topraklarında mülteci konumuna düşmesine mal oldu. Yok edilen hastaneler, okullar, zaten zar zor ayakta kalmaya çalışan altyapı mekanları da işin cabası. Onca zalimliğiyle ve gayri insaniliğiyle birlikte bu saldırının komutanları askeri ve siyasi hedeflerine ulaşsalar bile tek bir şeye, belki de en önemlisine, şimdiden ulaşamadılar. Filistin halkının kendi içindeki parçalı yapısını birbirinin acısına bile sahip çıkmayacak kadar derinleştirme hedefini tutturamadılar. Biraz gecikmeli de olsa, bir süredir Kudüs’te ve Batı Şeria’da gerçekleştirilen kitlesel protesto gösterileri, özellikle de dün gece Kalendiya’da yaşananlar, bunun kanıtıdır.

1+1=1 FORMÜLÜ

Uluslararası camianın kurtlar sürüsünün - adına sessizlik denilen ama hepsini öldür anlamına gelen- tavrından da cesaret alan İsrail, Gazze’yi imha planına Batı Şeria’dan güçlü bir karşı çıkış geleceğini muhtemelen beklemiyordu. Fakat geçen hafta Ramallah’tan Kudüse yürümeye çalışan on binin üzerindeki insan “Kalendiya kulesinden” Gazze’ye güçlü bir ışık gönderdi. Bu kez Gondor, Rohan’a yönelik saldırıya sessiz kalmadı. İsrail medyası tarafından “İkinci İntifada zamanından daha kalabalık” olduğu belirtilen gösteriler ile Filistin halkı, Filistin politik önderliğini kat be kat aşan ve onlar tarafından çok iyi okunması gereken bir tutum gösterdi. Bir zamanlar ETA’nın aşina olduğumuz matematiğe meydan okuyarak formüle ettiği 3+2=1 formülasyonu-yani Bask ülkesinin birliği- dün gece Kalendiya’da, Filistin toprakları özelinde 1+1=1’ e dönüştü.

HAMAS VE EL FETİH’İ BEKLEYEN...

Bölgedeki gazeteciler tarafından “Bu şekilde yavaş yavaş ölmektense bir kerede ölürüz” duygusunun çok yaygın olduğunun belirtildiği Filistin’de, iki hakim güç olan Hamas ile El Fetih’i bundan sonra zorlu bir süreç bekliyor. Uzun süredir Filistin politikası üzerinde hakimiyet kuran bu iki örgütün –özellikle de Hamas’ın- İsrail saldırganlığı öncesinde yapılan çalışmalarda Filistin halkı içindeki güçlerinin aşınmakta olduğu tespitleri yapılıyordu. Yaşamlarında somut hiçbir iyileştirme getirmeyen ateşkeslerden bıkmış olan Filistin halkı, olası bir ateşkes ile aynı senaryonun tekrarlanması halinde, Nahed Hattar’ın Al Akhbar’daki yazısında da belirttiği üzere Filistin politik hayatında yeni aktörleri sahneye itebilir.

ÖNCEKİ HABER

Hamas’ın ateşkes teklifi etrafındaki sağır edici sessizlik

SONRAKİ HABER

‘En iğrenç yalan gözyaşı şekline girendir’*

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...