‘Filistin’deki güçler birlikte hareket etmeli’
Michele Giorgio
Il Manifesto
Meryem Ebu Dakka, dünyanın dikkatini İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri saldırısına, uluslararası hukukun işgal edilmiş topraklarda uygulanmasına çekiyor. Fakat aynı zamanda Filistin halkını ilgilendiren kararların Filistin’deki tüm politik güçler tarafından birlikte alınmasını istiyor. “Günlerdir İsrail saldırısına maruz kalan halkımız için başka bir zor zaman. Bununla birlikte işgal altında yaşayan Filistinlilerin tümünü ilgilendiren problemlerin çözülmek zorunda olduğu bir zaman. Dolayısıyla politik güçlerimiz, hiçbirisi karar alma süreçlerinden dışlanmadan, birlikte hareket etmek zorunda.” diyor. Filistinli kadınların hak mücadelesinin tarihsel aktivisti ve yıllardır Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin Politik Büro üyesi olan Dakka. Kendisiyle Gazze’de bir röportaj gerçekleştirdik.
Tüm Filistinliler kuşatmanın sona ermesini ve Gazze’nin özgürlüğünü istiyor. Bununla birlikte Hamas’ın, Mısır’ın acil ateşkes önerisini reddetmesi kararı üzerinden yürüyen bir tartışma da var. FHKC’nin bu konudaki tutumu nedir?
Her şeyden önce şunu açığa kavuşturmak önemli. Filistinliler şiddetli İsrail saldırısı karşısında kendilerini savunuyor. Bunu söylüyorum çünkü, her zaman olduğu gibi, İsrail böylesi durumlarda medya ve Batı hükümetleri tarafından kurbanmış gibi sunuluyor. İsrail saldırıyor, yüzlerce sivili öldürüyor, katliam gerçekleştiriyor fakat sonunda en zayıf taraf olarak ortaya çıkıyor. Oysa kurban olan Filistinlilerdir, haklarından mahrum şekilde Gazze’de tutsak olarak tutulan onlardır. Roket fırlatan Filistinliler kendilerini savunuyorlar, kendilerini sonsuza kadar Gazze’ye hapsetmek isteyen işgale meydan okuyorlar. Şimdiki ateşkes meselesinde bile, İsrail sadece kendisi karar veriyor. Ateşkes istiyor ve tek taraflı bir şekilde kendi adımını atıyor, gerçek sorunların çözümüne doğru ilerlemeden. Daha sonra, altı ay veya bir yıl içinde, başa geri dönüyoruz ve yeni bir askeri saldırırıyla yüz yüze geliyoruz. Bunun yerine biz, bizi ezen ve tutsak hale getiren sistemi tamamen sona erdirmek istiyoruz. Somut olarak hiçbir şeyi değiştirmeyen ve gerçekte sadece İsrail tarafından yönetilen kısa soluklu anlaşmalar artık yeterli olmuyor.
Öyleyse Hamas’ın Mısır’ın önerisini reddetmesini destekliyorsunuz.
Hamas’ın kararıyla ilgili herhangi bir yorumda bulunamam, sadece FHKC’nin pozisyonuyla ilgili söz söyleyebilir ve bir nokta üzerinde ısrar edebilirim. Filistinlilerin geleceklerine dair en önemli kararları hep birlikte almaları gereken zamanın gelmiş olduğunu düşünüyoruz. Biz de Hamas gibi Mısır tarafından bilgilendirilmedik ve Mısır’ın teklifini sadece medya üzerinden öğrendik. Aynı anda, Mısır’ın teklifini reddetme ve İsrail’e karşı savaşa devam etme konusundaki kararıyla ilgili Hamas ile de herhangi bir temasımız olmadı. Hamas’ın bu yaklaşımı değişmek zorunda. Böylesi durumlarda politik güçler ile Filistin direnişi arasında olması gereken ilişkiyi kastediyorum. Kararlar bundan sonra Filistin politik bileşenlerinden sadece birisi tarafından alınamaz. Daha güçlü olan fraksiyonun hegemonyasını aşarak, nüfusun tamamının temsil eden bir politik koordinasyon somutlaştırılmak zorunda.
Hamas geçtiğimiz günlerde çöken ateşkes anlaşmasını 2012 yılında imzaladığında da, FHKC Hamas’ı Gazze’nin koşullarında anlaşmanın öngördüğü küçük iyileştirmeleri kabul etmesi nedeniyle eleştirmekten geri durmadı.
Mısır’ın arabuluculuğunda İsrail ile varılan anlaşmanın tutarsızlıklarına işaret etmiştik. Öte yandan halkımızın haklarını, kesin olarak İsrail zulmünün hakkından gelmek için, tüm dünyanın önünde uluslararası hukuk dayanarak savunmak gerekliydi. Bu nedenle, hatalardan ve yanlış adımlardan kaçınmak için, kararların birlikte alınmasına ihtiyaç var.
Evrensel'i Takip Et