5 Temmuz 2014 06:00

Çimentaş\'ta göz göre göre ölüme yolladılar

Çimentaş'ta 2 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetine tanıklık eden işçi, işçilerin göz göre ölüme yollandığını söyledi. İş güvenliği uzmanlarının raporuna rağmen işçilerin zorla silolara sokulduğunu anlatan işçi, “Bana göre cinayet bu” dedi.  

Son 1.5 yıldır işten çıkarmalardan kaynaklı eksik elemanla çalışıldığını dile getiren işçi özellikle revizyon sürecine girdiklerinden beri kesintisiz günde 16 saat çalıştırıldıklarını söyledi. Çimentaş işçisi, “Hammadde şefi Serkan Şener bize Üretim Müdürü Tolga Tezcanlı’nın dört silonun birden temizlenmesini istediğini söyledi.

Biz de bu işi yapmak istemediğimizi revizyon yükünün ağır olduğunu söyledik. Sonra Serkan Bey, Tolga beyle tekrar görüşmüş ve pazarlıkla ikiye düşürdüğünü söyledi. Biz de sonuçta emir kuluyuz, oradan para kazanıyoruz. Biz de ilk temizlenen silonun boşaltmasını yaptık, o silolar 300 ton alıyor. Bizden ikinci silonun temizliğini yapmamızı da istediler. Biz de siloya gözetleme kapaklarından baktığımızda temizlenen siloya nazaran bu siloda daha fazla mal olduğunu söyledik” diye konuştu.

‘İŞ GÜVENLİĞİ UZMANINI UYARDIK’

Durumu fabrikanın İş Güvenliği Uzmanı Erhan Süzen’e ve adını hatırlamadığı diğer iş güvenliği uzmanına bildirdiklerini dile getiren Çimentaş işçisi, işin riskli olduğunu anlattıklarını söyledi. Erhan Süzen’in de “Buradaki iş riskli, burada iş yapılmaz” rapor tuttuğunu aktaran işçi, şöyle devam etti: “Bu raporlar perşembe günü tutuldu. Cuma günü öğle yemeği arasında Serkan Bey, Gıda Çarşısına caraskal ya da vinç almak için iki kişiyi görevlendirdi, işçileri silonun yukarısından sarkıtmak için. Ancak öyle bir alet bulamadılar. Bulamadıkları için iş durduruldu. Bu rapor dahilinde fabrika müdürü, üretim müdürü ve Serkan Bey toplantı yapmışlar, üretimi durdurdular.

Ancak ona rağmen yine de işçileri içeri yolladılar. Elimizde tutanak yok, sözlü talimatla onu da telefonla arayarak verdiler. Serkan Bey, Mustafa Köseoğlu’yu arayarak konuşma yapıyorlar. Bu olay 11.30-12.00 gibi oluyor. O gün öğle arasında işçi arkadaşlardan biri İş Güvenliği Uzmanı Erhan Beye ‘Siz bu siloya girmeyin diyorsunuz ama bizi bugün 15.00’de siloya sokacaklar. İşi durdur’ diyerek uyarıyor. Erhan Bey de ‘Ben raporumu tuttum orada kesinlikle iş yapılamayacağına dair bilgi verdim yetkililere’ demiş.”

‘İŞLEM YAPILMADAN, MAL ÇÖKTÜ’

İşçi kaza anını da şöyle anlattı: “O gün bizi 15.00’den sonra silonun içine arkadaşlarımızı alt tarafta bulunan tek kişinin bile çaprazlama olarak zor bir şekilde girebileceği bir kapıdan soktular. Üçü de yukarıdan sarkıtılan halata tutularak zar zor girdi. İlk halatı sallandı diğerlerine sallanmasına fırsat kalmadan, daha içeride hiçbir işlem yapılmadan, mal üzerlerine döküldü. Kazadan kurtulan Mustafa uzatılan ilk halata tutunmuş. Kendini yukarı çıkartmış, kurtulmuş, o yarıya kadar batmış farin tozuna ama öteki arkadaşlarımız malın içinde kalmış. Yaklaşık beş tona yakın bir farin tozu üzerlerine dökülmüştür. Telsizlerden işçi arkadaşlarımızı çağırdık. İlk giden arkadaşlarımızdan birinin aşağıdaki kapıdan elini sokarak malı çıkarmaya çalıştığını gördük. Bir ayağın sarktığını gördük kapıdan ama kimin ayağı olduğunu bilmiyoruz. Kıvrılan ayağı düzelterek işçiyi çıkarmaya çalıştık. Ancak yük çok fazla olduğu için başaramadık. Son olarak silonun demirlerini oksijenle kestik arkadaşlarımızı çıkardık. Sağlık ekibi telsizleri de duyunca geldi. Bizim de ilk yardım bilgimiz vardı. İlk olarak Okan’ı, daha sonra da Engin’i en son olarak Mustafa’yı çıkardık. Okan’a ilk olarak kalp masajı yapıldı, nefesleri durduğu için. Okan’ın ağzından çamur çıkardık parmağımızla, yuttuğu tozu. Arkadaşlarımızın ciğerlerine kadar toz girmiş. Daha sonra oksijen makinesiyle nefes verildi”

‘SİZ BURAYA GİRECEKSİNİZ VE ÖLECEKSİNİZ’

Emniyette şirket yetkilileri tarafından “Kendileri girmiş, bizim bilgimiz dahilinde değildi” ifadelerini de değerlendiren işçi şunları söyledi “Biz şimdiye kadar her şeyi kendimiz yapmışsız. Bütün arkadaşlarımız da şahit buna. Biz fabrikada hiçbir şeyi kendi başımıza yapmıyoruz. Bize gelen talimatla yapıyoruz. Kendi başımıza ne yapabiliriz ki fabrikada. Ben bu işi cinayet olarak görüyorum. Bize göz göre göre ‘Siz buraya gireceksiniz ve öleceksiniz’ dendi. Ortada tutulan raporlar bu raporlara rağmen girilecek denmesi bana göre cinayet bu.”

Evrensel'i Takip Et