Belediyeyi eleştirdi hapisle yargılanacak

Eda YILDIRIM
İstanbul

Bölümü Kamu Yönetimi ve Kentleşme olan akademisyen, belediye başkanının kent faaliyetlerini eleştirdiği için 2 yıl hapis cezası ile yargılanacak.

Mersin Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Kentleşme ve Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali Ekber Doğan, yerel bir gazeteye verdiği röportajda, MHP’li Eski Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın kenti “muhafazakarlaştırdığı, taşralaştırdığı ve sosyal yaşamı sona erdirdiği”ni söylediği için hakkında dava açıldı. Bugün Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Kocamaz’ın açtığı davanın iddianamesinde, Doğan’ın eleştiri sınırlarını aşarak Kocamaz’ın onurunu ve saygınlığını zedelediği ve hakaret suçu işlediği öne sürülüyor. Doğan hakkında “Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak” suçalamasıyla üç aydan iki yıla kadar hapis cezası isteniyor.

‘BİLİMSEL ELEŞTİRİ YAPTIM’

Yrd. Doç. Dr. Doğan ise savcılığa verdiği ifadesinde, röportajdaki ifadelerin, yapılan işlere bilimsel açıdan eleştirel bir bakış açısıyla söylenmiş olduğunu belirterek, “Söylemlerim yaptığım işle uyumludur. Kesinlikle hakaret amacı taşımamaktadır” dedi. Yazının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Doğan şöyle devam etti: “Bu hususlar sadece belediye başkanının görev ve sorumluluğu olan şeylerde değildir, yönetimlerin söylemleri sonucu eskiye gitme yönünde genel atmosfer oluşturmaması yönünde söylenmiş sözlerdir. Yine söyleşide de ilk on yıllık yönetimden sonra bu kadro ve muhafazakar anlayışın değişmeye başladığını söyleyerek olumlu bir yorum yaptım. Bu yazı akademik bilgi ve tecrübelerimle yaptığım eleştirel söyleşi ve düşünce açıklaması şeklindedir. Suç unsuru olduğunu düşünmüyorum.”   

Davanın ilk duruşması 16 Eylül 2014 tarihinde görülecek.

TARSUS’A BAK MERSİN’İ GÖR

Doğan, dava konusu olan 3 Nisan 2014 tarihli röportajında, Kocamaz’ın 1994’ten bu yana parti kadrolarıyla birlikte Tarsus gibi sosyal ve kültürel açıdan zengin olan kenti bir “Orta Anadolu kasabası”na çevirdiğini söyleyerek şöyle devam ediyor: “Şehir merkezinin neredeyse tamamından her inşaat kepçesiyle Roma kalıntıları fışkırırken, belediye bir şekilde bunun üstünü örtmeye çalışarak, inşaatların önündeki bu türden engelleri kaldırdı. Kent merkezinde mesai saatleri ve aile görüşmeleri dışında sosyal hayatın olmayışı, ramazanda gündüz saatlerinde açık cafe-lokanta bulunmaması, kızlı-erkekli arkadaşlık ve ilişkilerin mahalle baskısına maruz bırakılması, merkezde kadınlarla erkeklerin rahatça-fahiş fiyat ödemeden gideceği içkili yerlerin bulunmaması kadim uygarlıklar şehri Tarsus’un yaşadığı taşralılaşma, kasabalaşma sürecinin göstergeleridir.”

Doğan yine verdiği demeçte MHP’nin Mersin Belediyesini de kazanmasıyla ülkücülerin, Tarsus’taki taşra muhafazakarlığına benzer bir yaşam tarzını Mersin’e kabul ettirmeye çalışacağına dikkat çekerek şöyle devam ediyor: “Parklardan sokaklara, kampüslere sosyal-kamusal alanlarda kendisinden farklı solculara, Kürtlere, Arap Alevilerine, üniversite öğrencilerine, aydınlara, sendikacılara, hak mücadelesi yürütenlere, kadınlara, LGBT-İ’lere fiziki veya psikolojik baskılar yapacağı, varoluş alanlarını sınırlandırmaya çalışacakları öngörülebilir. Muhafazakar bir taşra yaşamının Mersin’in sosyokültürel gelişkinliği ve zenginliğine aykırı olduğu, dış ticarete dayalı ekonomik yaşamına dinamizmini veren çok kimlikli-kültürlü sermaye bileşimine zarar vereceği, bu ekonomik altyapının gerektirdiği nitelikli insan malzemesini elinde tutmasını oldukça güçleştireceği öngörülebilir.”