Devlet ‘dönün’ dedi; bir daha görünmedi
Muş’ta 1990’lı yıllarda devlet tarafından boşaltılan merkeze bağlı Sağlık köyüne geri dönüşler devam ederken, elektrik başta olmak üzere diğer eksiklikler köylüleri zor durumda bırakıyor.
Bölge’de silahların susmasının ardından ‘90’lı yıllarda zorla göç ettirilenler topraklarına geri dönmeye devam ediyor. Muş merkeze bağlı Sağlık köyünden göç etmek zorunda kalanlar da 2013’yılından itibaren köylerine geri dönmeye başladı. Köydeki arazilerine kendi imkanlarıyla ev yapan ailelerden, köye döndüklerinde bir yol bile olmadığını söyleyen Aydın Meriç, Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi’nden dahi yararlanmadıklarını belirterek, yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.
BU KÖYDE ELEKTRİK YOK
“Köyümüz 32 hane. Daha evvel 100 haneydi. 1993 yılında köylerimiz yıkıldıktan sonra herkes göç edip şehre gitti” diyen Meriç, ‘barış süreci’nin başlamasıyla köye geri döndüklerini belirtti. “Evlerimizi, yollarımızı yaptık ama elektrik ve su sorunumuz var. Devletin bize yardım etmesini bekliyoruz” diyen Meriç, “TEDAŞ özelleştiği için kimse bizimle ilgilenmiyor. Elektriğimiz yok. Burada hayvancılık yapmak istiyorum. Kendi imkanlarımla borç-harç bir ev yaptım. Arazim de var. Birkaç tane de büyükbaş hayvan aldım. Ancak imkanlar olmadığı için çok zorlanıyoruz. TEDAŞ’a dilekçe verdik, fakat değil elektrik almak dilekçelerimize cevap bile alamadık” şeklinde konuştu.
AYDINLANMA PİKNİK TÜPLE!
Meriç ailesinden İzzetin Meriç ise sıkıntıları bir türlü aşamadıklarını belirterek, en küçük hizmeti alırken bile defalarca kurumlara gidip dilekçe yazdıklarını söyledi. Devletten maddi beklentileri olmadığını vurgulayan İzzetin Meriç, “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında kuyruğa girip devletin bize bakmasını istemiyoruz. Bizim tek derdimiz köyümüze hizmet getirilsin. Yaşadığımız yüzyılda hangi köyde elektrik yok. Gece eski dönemlerde kullanılan piknik tüpünün ışığı ile aydınlanıyoruz” diye konuştu.
‘HER ŞEYDEN MAHRUMUZ’
Muş İl Özel İdaresinin, 2 yıldan beri yol ve içme suyu için çalışma yaptığını söyleyen Meriç, “Ancak yaşam sadece yol ve su ile olmuyor. Akşam saat 20.00’den sonra zifiri karanlıkla baş başa kalıyoruz. Telefonların çekmediği köyümüzde bir ecza dolabı bile yok. Yani bu köyde ne cami, ne sağlık ocağı, ne imam, öğretmen ne de elektrik var. Her şeyden mahrum bırakılmışız” dedi.
6. sınıf öğrencisi olan Ümmügülsüm Meriç ise, gündüz tarlada ve bağda çalıştığını, gece de elektrik olmadığı için kitap okuyamadığını ders çalışamadığını belirtti. (Muş/CİHAN)
Evrensel'i Takip Et