22 Haziran 2014 07:35

Raul’den sonra daha ‘güzel!’ günler bekleniyor

Dördüncü gün Trinidad’ a doğru yola çıkıyoruz. Önce 260 yaşında 44 metre yüksekliğinde “köleleri gözetleme kulesine gidiyoruz. İsmi Manaca-Iznaga. Geniş bir ova üzerinde şeker kamışı tarlaları varmış. Bu kuleden toprak ağalarının adamları kölelerin iyi çalışıp çalışmadığını kontrol ederlermiş. Tabii bir isyan vs. durumunu da…

Raul’den sonra  daha ‘güzel!’ günler bekleniyor
Paylaş

KÜBA İZLENİMLERİ -5

Kamil Tekin SÜREK

Dördüncü gün Trinidad’ a doğru yola çıkıyoruz. Önce 260 yaşında 44 metre yüksekliğinde “köleleri gözetleme kulesine gidiyoruz.  İsmi Manaca-Iznaga.  Geniş bir ova üzerinde şeker kamışı tarlaları varmış. Bu kuleden toprak ağalarının adamları kölelerin iyi çalışıp çalışmadığını kontrol ederlermiş. Tabii bir isyan vs. durumunu da…Köleler ise, kuleden,  yaptıklarından kuşkulanan ağanın karısını gözlediği söylermiş. Kulenin civarında satıcılar bizi karşılıyor. El işi tahta oyuncaklar, deniz ürünü ve taşlardan yapılmış kolyeler ve eskiden bizim Amerikan bezi dediğimiz kumaştan yapılmış erkek ve kadın gömlekleri ve el işi masa örtüleri satıyorlar. Satıcı kadınlar Türkçe “merhaba” demeyi öğrenmişler.
Trinidad da şeker kamışı tarlaları sahiplerinin evlerinin olduğu bir meydana sahip. Ağalar güzel ev konusunda yarışırlarmış. Birkaç tane büyük ve güzel ev var. Birini müze yapmışlar ve bir toprak ağasının evinin nasıl olduğuna örnek olsun diye çeşitli ev  eşyalarını ve mutfak malzemelerini burada toplamışlar. Ağanın müze evi adeta küçük bir saray. Koltuk-klozetin olduğu ferah bir tuvalet herkesin ilgisini çekiyor. Meydanda güzel bir kilise de var. Vladimir ile din meselesini konuşuyoruz. Halkın yüzde yetmişi Katolik, yüzde on beşi Protestan-Evangelist ve yüzde on beşi dinsizmiş. Okullarda din eğitimi yok. Din eğitimi aile içinde gerçekleşiyor. Din propagandası serbest ama dinsizlik propagandası da serbest. Dine inananlar da aşırı dinci değil. Daha çok yüzyıllardan bu yana aile ve çevrelerinden edindikleri dini ritüel ve davranışları tekrar ediyor insanlar. Örneğin kız çocukları 14-15 yaşına geldiğinde en güzel elbiselerini giyip ( ya da özel dikilmiş elbiselerini giyip) kiliseye gidiyorlar ve onların genç kızlığa geçişleri, evlenmeye hazır oldukları tescil ediliyor, topluma evlenmeye aday genç kadın takdim ediliyor. Biz Küba’ da iken üç dört kez böyle törene rastladık.
Trinidad Meydanı’nda Kilise’nin yanındaki merdivenlerde halk akşam üzerleri toplanırmış. Müzik gruplarının çaldığı şarkılar eşliğinde halk dans eder, eğlenirmiş. Çevredeki barlardan içkilerini alanlar, hem içip hem dansa katılırmış. Biz öğle saatlerinde burada olduğumuz için cümbüşü kaçırdık.
Akşamüzeri CayoSanta Maria’ daki tatil köyüne gidiyoruz. Her şey dahil bir iki gün üç gece geçiriyoruz burada. 1991’ de SSCB dağılıp, Küba’ ya verilen yardımlar kesilince ve Küba’ nın SSCB ile ticareti sona erince Küba ekonomisi çok zor duruma düşmüş. Küba, SSCB’ ye şeker kamışı ve kahve satar (değerinin iki misli fiyatla) ve SSCB’ den  mamul madde ve diğer ihtiyaç maddelerini yarı fiyatına alırlarmış. Küba bunun üzerine turizm ile ekonomik zorluğunu aşmaya karar vermiş. Hem kentlerini turizme açmış, hem de bizim gittiğimiz tatil köyleri gibi tatil köyleri inşaa etmiş. Tatil köyü gerçekten güzel. Okyanus kıyısında. Yemekler ve içkiler harika. Köyün her tarafı tropik bitkilerle süslenmiş. Aynı ayna değişik mekanlarda çalan yedi sekiz müzik grubu çalıyor, insanlar dans ediyor. Animasyonlar var. Genel açık büfe dışında, İtalyan-Fransız-Meksika mutfaklarının yemeklerinin sunulduğu gibi özel lokantalar var. Deniz dışında çok büyük bir havuz var. Burası sanki Küba değil. Antalya’daki Azeri patronların kara paraları ile açtıkları tatil köylerinden farkı yok. Kübalılar bu tür tatil köylerini, otelleri İspanyolların işletmesine vermişler. Kendileri bu konuda şimdilik acemi. Öğreniyorlar. Sol isimli İspanyol bir turizm firması buradaki turizm işletmelerinin çoğunu işletiyor. Sistem şöyle. Sol Firması tatil köyleri ve oteller için kira veriyor. Artı kazançlarından vergi ödüyor. Artı Kübalı işçiler ve hizmetliler çalıştırmak zorunda.  Yalnız, Kübalı işçilere ücretlerini İspanyol Sol Firması ödemiyor. İspanya’da işçilere ödenen ücret üzerinden bütün çalışanların ücreti Küba Hükümeti’ ne ödeniyor. Hükümet ise o tatil sektöründe çalışan işçilere normal işçi ücreti ödüyor. Fakat, bu işçiler bahşiş alarak diğer işçilerden avantajlı bir duruma geçebiliyor.
Küba’ da üç beş sene öncesine kadar en az işçi ücreti 400 Peso (CUP), en yüksek ( örneğin doktor) ücreti ise 750 Peso imiş. Raul’dan sonra bunu bire dört olarak değiştirmişler. Şimdi bir doktor 1400 Peso ücret alıyor.  Yurt dışında çalışan (Venezüella, Afrika’ nın bazı ülkeleri) doktor, eğitimci vb. Kübalılar da ücretlerini Hükümete veriyor. Hükümet onlara Küba’ daki ücretlere göre ücret ödüyor. Küba dışında çalışanlar televizyon, cep telefonu, bilgisayar gibi eşyaları gümrüğünü ödeyerek ülkeye getirebiliyor ama bunlar arızalandığı zaman ülkede servisleri olmadığı için ıskartaya çıkıyorlar.
Raul otomobil, cep telefonu, bilgisayar vb. ithalatını serbest bırakmış. Aynı zamanda küçük çaplı pazar ekonomisine de izin verilmiş. Onun için son iki üç sene içinde çok sayıda son model otomobil, akıllı da dahil cep telefonu ve tablet de dahil bilgisayar Küba’ ya gelmiş. Bunları alanlar daha çok yurtdışında çalışanlar, bar-cafe-lokanta gibi turistik işletmelerin sahipleri vb. Halk bunun için Raul’ü seviyor. Bu politikanın arkasında ellili yaşlarda parti yöneticileri varmış.
Bunlar Çin ve Vietnam gibi Komünist parti’ nin kontrolünde bir Pazar ekonomisini savunuyorlarmış. Raul’ den sonra daha “güzel!” günler bekleniyor. Ben Vladimir’e “Raul’ den sonra sosyalizm iddiası ortadan kalkar mı?​” Diye soruyorum. “Önemli olan Parti” diyor. “Parti rejimin güvencesidir. Pazar ekonomisine geçiş sosyalist sistemimizi değiştirmez” diyor. Ben de sosyalist ülkelerdeki bütün geri dönüşlerin böyle başladığını dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum Vladimir’ e.

ÖNCEKİ HABER

Fütüristik aşkın pek bir arkaik tahlili

SONRAKİ HABER

Evsizlere eşik bile çok görülüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...