22 Haziran 2014 07:32

Fütüristik aşkın pek bir arkaik tahlili

Brek brek arkadaş arıyorum arkadaş” bir yaşlılık testinin giriş cümlesidir aynı zamanda. Hiçbir şey ifade etmediyse 90’lardan sonra doğduğunuzu söyleyebilirim. Bildim mi?

Fütüristik aşkın pek bir arkaik tahlili
Paylaş

Özge KURU

Brek brek arkadaş arıyorum arkadaş” bir yaşlılık testinin giriş cümlesidir aynı zamanda. Hiçbir şey ifade etmediyse 90’lardan sonra doğduğunuzu söyleyebilirim. Bildim mi? Kanal kanal gezip yalnızlıklarına basacakları bir ses, soluk arayan telsizcilerin, İngilizce’den bozma bir ikilemeyle başlayan ortak kodu. Sanal aşklardan önce “vocal” aşklar dönemi. Kim bilir kaç erkek karşıdan gelecek bir yanıtı ısrarla bekledi, kim bilir kaç gencecik kadın belki hiç göremeyeceği bir sese aşık oldu. Aşık olunur mu? Sese aşık olunur mu? Aşktan ya çocuk ya bol bol soru doğar zaten. Aşk redcilere bakarsan ha var ha yoktur, aşk agnostiklerine bakarsan ne var ne yoktur aşk, iflah olmaz romantiklere hem var hem yok.

İNSANSIZ AŞK HİKAYELERİ

Telsizcilerden bu yana teknoloji pek bir gelişti. Mirc aşkları, icq heyecanları, msn sevdaları, facebook ilişki durumları gördük geçirdik milletcek. Sanal olduğunu söylesin dursunlar inadına “ciddi düşündük”. Karşımızda insansız bir mevcudiyet söz konusuydu. Aşkı var, insanı yok. Bir tek sanal alemde de değil üstelik bu durum. Murathan Mungan’ın içinde zevkle dolaştığımız Üç Aynalı Kırk Odası’nda gördüğü en harika erkeğin android olduğunu öğrenen  Alice boşuna üzülmüştür kanımca, aşık olduğunu “insan” sanıp hayal kırıklığına uğrayan bir o mudur? Prense dönüşsün diye kurbağayı öpen kadın, bir canavara aşık olan “Güzel”, Shrek’le yuva kuran Fiyona çocuklara anlattığımız insansız aşk hikayeleri değil mi biraz da? Yoksa siz hala elmayla armudun, kadınla kadının, erkekle erkeğin aşkını mı tartışıyorsunuz, kolay gelsin.
Ama bakın, o kadar uzaylılar tarafından kaçırılma hikayesinden bir mutlu son duymadık misal. Yeşil, kolektif estetik anlayışımızda çekicikle yan yana gelmiyor herhalde. Oysaki büyük aşklar kavgayla başlardı dimi.

AŞK: 404 NOT FOUND

Google mühendisi Kurzweil, tarayıcılarda aradığınız aşkı da paket program halinde satışa sunabileceklerini söylediğinde artık kime aşık olma sorusu devrini kapatıp neye aşık olma dönemini de başlatmış oldu, not düş vakanüvis kardeş. Sanal aşkı konu edinmesine- verevine- tezatla, izlediğim en gerçekçi aşk filmlerinden biri olan Her’deki gibi bilgisayara ya da cebe indirdiğimiz programla bilgisayarımızla ilişki yaşayabileceğiz. Müjde! “Bilgisayarların bir insanla aynı seviyede iletişim kurabilmeye başlamalarına 15 yıl kaldı. Duygusal zekası olan bilgisayarlar şaka yapabilecek, romantik, esprili, sevecen ve seksi olacak.” Artık böyle de “gerçek” aşkı bulamazsanız “sorun harbiden onda değil sizde”. Belki de elinize sopa alıp sahillere düşen ‘Issız Adam’lık zamanınız gelip çatmıştır. Peki bu aşk da hepsi gibi imkansız mı? Memlekette aşktan anlaşılanı baz alarak farklı bakış açılarından yeni gelişmenin analizini yapmak kaçınılmaz bir zorunluluk halini alıyordu bu koşullarda, üşenmedik efendim.

Selfiesiz yapamayan: Pardon selfie çekebiliyor muyuz programla ? Hayır yani ona göre evlenmeden olur selfiesiz olmaz. Nişan selfiesi var, düğün selfiesi var, gerdek selfiesi var. Dimi Popiş?
Evdeki Mahmut’tan bıkan: Evdeki Mahmut’un 15 yıl sonra şaka yapabilmesinin, romantik, esprili, sevecen ve seksi olmasının mümkünatı yok bir kere. Bizimkinde olsa olsa “uykusal zeka” var baksana nası horluyor gene. Bilgisayar in Mahmut out. Mahmut bir çık git hayatımdan hakikaten ya.
Arabasını aldatan: Benim Çiçek’e ayıp olur. Bunca yıldır arada nazlansa da dört teker, önden çeker yuvarlanıp gidiyoruz. Navigasyondaki güzel sesli Sibel ne olacak? Hem erkek adam takımından başka aşk mı bilir?
Mekanik bakan: On/off var mı on/off? Kapatabiliyorsak istediğimizde, olur hacı. Hem temiz iş bence. Takısı yok, başlığı yok. Atın ölümü programdan olsun.
Evde kalmaktan korkan: Ay bu saatten sonra armudun sapı diyemem. Program mrogram. Sinek kadar kocan olsun dağlarda hükmün olsun ayol. Her gün tozunu alırım bir de Zeki Müren kirpiğinden dantel örerim üstüne, misler gibi olur.
Pratik takılan: Masa kesmece,  içki hesabı, eli boş dönmece yok, gideri çok, oluru var.  Sana mı gidelim bana mı gidelim derdi yok bir kere.
Seçici davranan: Evi üstüme yaparsa, sigortası var, döşü kıllıysa olur. Bir çay içerim.

ÖNCEKİ HABER

Almanya-Gana maçı nefes kesti

SONRAKİ HABER

Raul’den sonra daha ‘güzel!’ günler bekleniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...