16 Haziran 2014 09:59

'Basketbol nasıl oynanır'ın yanıtı: Spurs

NBA’de 2013/14 sezonunun şampiyonu San Antonio Spurs oldu. Final serisi 5. maçında Miami Heat’i yenen Spurs tarihindeki 5. şampiyonluğu kazandı.

'Basketbol nasıl oynanır'ın yanıtı: Spurs
Paylaş

Mithat Fabian SÖZMEN

San Antonio Spurs, bundan önceki şampiyonluk sezonlarında savunmasıyla öne çıkan bir takımdı. Basketbolseverlere sorduğunuz zaman, NBA piyasası içerisinde ufak bir pazara tekabül eden San Antonio kentinin takımını tutmamak için size pek çok sebep(çoğu zorlama da olsa) sayabilirlerdi.
Savunma takımı olması, Bruce Bowen’ın oyun içi hileleri, Tim Duncan’ın mimiksizliği(işte zorlama olan)!
Peki bu takımı sevmemek için nasıl bir gerekçe üretebilirsiniz?
NBA tarihinin gördüğü en gelişkin hücum takımını yaratan Gregg Popovich, takımın karakterini son yıllarda müthiş bir esneklikle 180 derece değiştirdi. Tim Duncan, Tony Parker ve Manu Ginobili’li temeli –ilerleyen yaşlara rağmen- sağlam tutmayı başardığı gibi yerin altından yepyeni cevherler çıkardı.
Cleveland’da LeBron James’in dans partneri olan Danny Green başta olmak üzere pek çok isim sayılabilir. Ama en önde gelen takdir edersiniz ki ‘MVP’ Kawhi Leonard.
2011 draftında San Antonio Spurs’un RC Buford önderliğindeki kıymetli hesap-kitapçılarının çabalarıyla George Hill’e karşılık Indiana Pacers’tan kadroya katılan 15. sıra seçimi Leonard kısa sürede Popovich’in gözdesi haline geldi.
Magic Johnson, final serisinin 3. maçı sonrası “Kawhi Leonard bir gün yıldız olacak” tweet’ini atarken -kendisiyle epey dalga geçildiği üzere- bayağı geç kalmıştı. Zira Popovich, daha Leonard’ın ilk sezonunda bu sessiz ve çalışkan oyuncunun bir gün Spurs’un yüzü olacağını söylemişti.

KAWHI DEVLEŞTİ

Leonard, seriye sıkıntılı bir başlangıç yaptı. İlk 2 maçta aynı anda LeBron James’i savunup hücumdaki görevlerini yerine getirme konusunda zorlanabileceğine dair bir intiba oluştu. Ancak 2 kötü maç, 16 yaşındayken babasının vurularak öldürüldüğü haberini alan, buna rağmen lise koçunun deyimiyle “Hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eden” bu adamın üstesinden gelemeyeceği şey değildi.
Nitekim üçüncü maçın ilk periyodunda soktuğu üçlüklerle birlikte serinin tonunu değiştiren isim oldu. O maçta hem LeBron’u 7 top kaybına zorladı hem de 13’te 10 isabetle 29 sayı kaydetti. Şahsen seriyi Spurs’un kazanacağına tamamen ikna olduğum maç bu maçtı ve bu elbette sadece Leonard’la ilgili değildi.
Zaten Spurs’u bu kadar iyi yapan şey de size asla “sadece” kelimesini kullanma şansı vermemesi. Pek çok iyi skoreri var, pek çok iyi savunmacısı var, pek çok iyi pasörü var ve evet tüm dünyanın izlediği üzere pek çok iyi şutörü var.

‘BİR BASKETBOL TAKIMI BÖYLE OLUR’

NBA final serisi rekoru kırarak takım halinde yüzde 52.8 şut ortalamasıyla hücum eden Spurs, kazandığı 4 maçta rakibine ortalama 18 sayı fark attı. LeBron James’in hakkını teslim ettiği gibi “Bir basketbol takımı böyle oynamalı. Devamlı hareket halinde olan, kat yapan, boş şutu bulduğunda kullanan bir takım. Her zaman takım halinde oynayan bir takım...”
Evet, LeBron James’in kafası, yüzde 57 saha içi, yüzde 52 üçlük isabetiyle 28 sayı 8 ribaunt ortalamalarıyla oynadığı bir seriyi nasıl kaybettikleri konusunda fazla soru işaretleriyle dolu değil. Dwyane Wade ve Chris Bosh dahil takım arkadaşlarının kendisine pek de destek olmadığı istatistik rakamlarına bakınca ortaya çıkıyor. Ancak açıkçası maçları izleyince ortaya çıkan bir diğer gerçek de LeBron James’in de Spurs’un rakibi sindiren muhteşem hücumunun çarklarını durduracak liderliği gösteremediği görülüyor. James, sezon boyunca olduğu gibi çok iyi rakamlarla oynadı, yüzde 60’lara yaklaşan şut yüzdesi seviyesi akıl almaz. Ancak 2. maç dışında bu verimliliği sahaya kazanma iradesi olarak yansıtamadı.
Bir yıl önce muhteşem bir geri dönüşle aynı takımı deviren Heat bu kez daha da keskinleşen Spurs hücumuna yanıt veremedi. Son maça 18-5 önde girdiklerinde dahi ev sahibinin bu farkı kısa sürede eritemeyeceğini düşünen pek fazla kimse yoktu.

SEVMEMEK İÇİN NEDEN ARAMAYIN

Nihayetinde son 20 yılın en istikrarlı organizasyonu San Antonio Spurs, 5. şampiyonluğunu kazandı. Tüm bu şampiyonluklar boyunca –her zaman MVP olmasa da- başrolü oynayan Tim Duncan, 38’inde, 2-3 sezon evvel keşfettiği gençlik iksirinin sefasını sürerken, Tony Parker ve Manu Ginobili de 4. şampiyonluklarını kazandı.
Ve elbette seriyi yüzde 61 şut isabetiyle 17.8 sayı 6.4 ribaunt ortalamalarıyla tamamlayarak Magic Johnson’dan sonra en genç Finaller MVP’si olan 22 yaşındaki Kawhi Leonard.
Herkes onun Tim Duncan’dan bile daha sessiz olduğunu söyler. O, şu anda vermesi gereken tüm röportajlar sebebiyle can sıkıntısı yaşasa da Spurs geleneği bu alçakgönüllü, çalışkan sportmenin  geniş omuzlarında yükseliyor.
“Ketum düşmanı” değilseniz bu takımı sevmemek için hiçbir nedeniniz yok.


SERİDEN NOTLAR

*Kawhi Leonard tarihte All-Star seçilmediği halde 6. oyuncu oldu. Kendisinden önce en son bu başarıyı kazanan isim 2004’te Detroit Pistons’la Chauncey Billups’tı.
*4 sezondur NBA finaline yükselen Miami Heat, ikinci kez kaybetti.
*Spurs 5 maç boyunca Heat’e ortalama 14 sayı fark attı. Bu, NBA finaller tarihine rekor olarak geçti.
*Spurs Playoff boyunca 12 maçı 15 sayı ve üzerinde fark atarak kazandı. Bu alanda da bir rekor kırdı.
*Miami’nin büyük üçlüsünden Dwyane Wade yüzde 43.8 şut isabetiyle 15.2 sayı ortalamayla; Chris Bosh ise yüzde 54.9 şut isabetiyle 14 sayı ortalamasıyla oynadı.
*San Antonio’da Tony Parker 18, Tim Duncan 15.4 sayı 10 ribaunt, Manu Ginobili ise yüzde 50 şut isabetiyle 14.4 sayı ortalaması tutturdu.
 

ÖNCEKİ HABER

ABD, 100 askerle Bağdat Büyükelçiliği\'ni tahliye ediyor

SONRAKİ HABER

Mutki\'de toplu mezar bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa