16 Şubat 2014 13:41

Çıkarlarımız ortak değil!

Parasız, sınavsız, bilimsel, demokratik eğitim isteyen öğrencilerle binlerce öğretmen adayının ve sansüre karşı mücadele eden gençlerin, nükleere karşı mücadele eden Sinoplu köylülerle Punto’da, Zorlu’da direnen işçilerin çıkarları kesişmektedir

Çıkarlarımız ortak değil!
Paylaş

Bütün demokrasi söylemini (yalanını olarak da okuyabilirsiniz) seçimlerde aldığı oya dayandıran bir siyasi iktidarın tapeleri düşüyor medyaya. Ses kayıtlarının küçük bir bölümü bile manipülasyonun boyutlarını anlamamıza yetiyor. Her ağzını açtığında gönderme yaptığı milli iradeyi yönlendirmek, yanıltmak, gerçekleri saklamak.... Sabah ve ATV’nin alınması için sermayedarların oluşturduğu havuzdan tutun, Fatih Altaylı gibi burjuvazinin tescilli gazetecilerine şunu yayınlayın, bunu yayınlamayın emirlerine varana kadar Hükümet yapmadığını bırakmamış. Üstelik hem bu siyasi parti hem de bu gazeteler, ne söylüyorlarsa ilericilik ve demokrasi adına söylediklerini iddia ediyorlar. Ne yapıyorlarsa bu beyler ülkenin çıkarları için yapıyorlar. Bu halkın, işçilerin, gençlerin çıkarlarıyla bu ülkenin çıkarları hiç mi kesişmez? Ülkenin çıkarına olan şey hep mi halkın sırtına yük olarak biner? Anlıyoruz ki; Habertürk’ün de içinde olduğu sermaye medyası ülke çıkarları diye, bir avuç zenginin çıkarını yutturmaya çalışıyor bizlere. Gelin birlikte bakalım çıkarımız olana!

HER ADIM İZLENECEK

Manipülasyon ve yalan üzerine kurgulanan politikanın en somut göstergesidir sansür. Sermaye bu yasadan önce de birçok farklı yolla sansürledi, izledi, belgeleri gizlice biriktirdi. Kurulan her burjuva hükümeti halk muhalefetini sindirmek, işçilerin, emekçilerin, gençlerin örgütlenmesini durdurmak için kullandı bu bilgileri. Mücadele edilen kesimlerin sürgün edilmesi, Alevi gençlerin fişlenmesi, sendikaya üye olan işçilerin atılması, bu işçilerin bilgilerinin diğer patronlarla paylaşılması, sosyal medyadaki bilgilerin banka ve özel şirketlere dağıtılması gibi birçok olayla özel hayatın gizliliği çiğnendi. Ama hiçbir hükümet bu uygulamaları yasallaştıracak kadar pervasızlaşmamıştı.

Sansür yasasındaki durum şudur: AKP’nin sansür yasasıyla korumaya çalıştığı ‘ülkesinin’ çıkarlarıyla, o ülkede yaşayan milyonların çıkarı karşı karşıya gelmiştir. AKP, milyonların bundan sonra attığı her adımın izleneceğini bu yasayla ilan etmiştir.

120 SINAVIN SINAYAMADIĞI ŞEY NE?

Yine aynı ülkenin çıkarlarını korumak için hem de binlerce ataması yapılmayan öğretmen varken, aday öğretmenlik süresi 2 yıla çıkartılmış, iki yıl sonunda ise öğretmenlerin öğretmen olup olamayacakları anlaşılsın diye sınava sokulmalarına karar verilmiş. Bir kaç gün önce sınavları kaldıracağız diyen Hükümet, birkaç gün sonra yeni sınavlar hazırladığını ilan ediyor. Bir üniversite öğrencisi öğretmen olabilmek için 4 yılda en az 120 sınava giriyor. 120 sınavın sınayamadığı şey nedir? Bu 120 sınav ülke çıkarlarına karşı sınavlar olduğu için mi ciddiye alınmıyor? KPSS ve son eklenen sınav ülke çıkarlarından yana sınavlar mıdır? Diğer 120 sınav paralel bir yapı tarafından mı yapılmaktadır. Elbette gerçek böyle değildir. Gerçek milyonlarca öğretmen adayının çıkarıyla burjuvazinin çıkarı arasına sıkışmıştır. Sermayenin gençlere sattığı öğretmenlik umududur, gizli işsizliktir, düşük ücretlerle öğretmenlerin sömürülmesidir, aday öğretmenlikten çıkabilmeleri için politika yapmamaları, öğretmenlerin örgütlenme haklarının elinden alınmasıdır.

EMEKÇİLERİN ÇIKARI BİR

Parasız, sınavsız, bilimsel, demokratik eğitim isteyen öğrencilerle binlerce öğretmen adayının ve sansüre karşı mücadele eden gençlerin, nükleere karşı mücadele eden Sinoplu köylülerle Punto’da, Zorlu’da direnen işçilerin çıkarları kesişmektedir. Bizim, milyonlarca emekçinin, gencin çıkarları karşısında ise Başbakan’ın ülke çıkarları dediği bir avuç patronun çıkarları vardır, doldurmaya çalıştıkları ayakkabı kutuları vardır.

Sermaye hükümetlerinin görevi patronların çıkarlarını bize kendi çıkarlarımızmış gibi yutturmaya çalışmaktır. Bu nedenle bu seçim dönemi birleşmemiz, örgütlenmemiz ve mücadele etmemiz için bir fırsat olarak karşımızdadır. Dergimiz aracılığıyla gençleri kendi çıkarlarından yana tutum almaya, işçi sınıfının saflarında mücadele etmeye çağırıyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Fenerbahçeliler yürüdü

SONRAKİ HABER

Adalet nöbetinde 23. hafta tamamlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa