07 Şubat 2014 13:22

Aile hekimliği derde derman olamıyor

“Hepinizin bir aile doktoru olacak; ne randevu ne sıra, gerekirse aile doktorunuz evinize gelecek” demişti Sağlık Bakanlığı. Ne oldu? Sağlık ocağına kimin yolu düşse; ya doktorla ya hemşireyle kavga ederek dönüyor. İlacı yazılmayanlar, muayenesi yapılmayanlar ya da hasta çocuğuna okul için rapor alamayanlar. Şimdi de Randevu sistemi getirildi...

Aile hekimliği derde derman olamıyor
Paylaş

Hepimiz bildiği gibi aile hekimliği artık randevu sistemine döndü. Nedeni ise insanlar hasta olsalar da olmasalar da çok sık sağlık ocaklarına başvurmalarıymış. Bazı günler doktorlar hastalara yetişemiyormuş... Evet öyle bir gerçek var, doktorlar hastalara yetişemiyor, çünkü bir doktorun günde bakacağı hasta sayısı çok fazla.
Aile hekimliği ilk yasallaştığında sağlık bakanlığı ne reklamlar yapmıştı; “Hepinizin bir aile doktoru olacak; ne randevu ne sıra, gerekirse aile doktorunuz evinize gelecek” demişti. Ama maalesef bizlere yine yalan söylediler. Aile hekimliğinde yapılması gerekenler kadın sağlığı, rahim ağzı ve meme kanserin erken teşhisi, kadının hamilelik dönemi ve çocukların doğumundan altı yaşına kadar gelişimini takip edilmesi gibi uygulamalar. Ama bunların birçoğu doğru dürüst yapılmıyor. En somut örneğini Esenyalı mahallesinde bulunan sağlık ocağımızdan örnek verebiliriz.
Sağlık ocağına kimin yolu düşse bin pişman oluyor; ya doktorla ya hemşireyle kavga ederek dönmüş oluyor. İlacı yazılmayanlar, muayenesi yapılmayanlar ya da çocuğu hasta okula için rapor alamayanlar...
Bir kadın arkadaşımız, başına gelenleri şöyle anlatıyor: “Kadın doğum doktoruna gittim, reçete yazdı ama ilaçlar çok pahalıydı, o gün alamadım. Reçetenin günü geçti ben de ilaçlarımı yazdırmak için sağlık ocağına gittim. Ama doktor bana kızdı ‘yazmayacağım’ dedi.” Başka bir kadın, “benim çocuğum çok ateşliydi ‘rapor yaz’ dedim yazmadı, çocuğum doktor yüzünden okulda yok sayıldı.” Yine başka bir arkadaşımız kendisine tahlil yapılmasını istemiş ama yine doktorun yapmadığını söylüyor.
Sağlık ocaklarından hiç kimsenin memnun olmadığı birçok sorun yetmezmiş gibi bir de randevu sistemi getirildi. Zaten sağlık hizmeti alamayan vatandaşlar, artık kendilerine hiç sıra gelmeyeceğini düşünüyor.
Esenyalı’da kadınların bu sorunlarını taşıdıkları yer Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği oluyor haliyle. Bu sorunla nasıl başa çıkılacağını, nerelere başvurmak gerektiğini konuşurken, sorunun merkezine sağlık sisteminden çok sağlık ocağının doktorunun ya da hemşiresinin koyduğumuzu fark ettik. Tartışırken, dernekten birkaç arkadaş kendi sağlık ocağımızdaki doktorlarla görüşmemizin bizi daha sağlıklı bir sonuca ulaştıracağını düşündük.

YASAKLAR, İŞ YÜKÜ, İTİBARSIZLIK
Sağlık ocağımıza gidip doktora neden böyle davrandıklarını sorduk. Doktor çok tedirgin bir şekilde kendilerinin bir suçu olmadığını söyledi: “Bize ne söyleniyorsa onu yapıyoruz. Bizim özel reçete yazmamız yasak, okul için rapor vermemiz yasak, hasta önemli bir ameliyat geçirmişse ilacını bizim yazmamız yasak. Bazen de çok ateşlenmiş bir çocuk için ‘hastaneye gitmesi gerekir’ dediğimizde çocuğun ailesinin sözlü şiddetine maruz kalıyoruz. ‘Ne olacak yazacağın alt tarafı bir ilaç’ diye ifade ediliyor. Ama maalesef aile hekimliği halka böyle anlatıldı. Sağlık ocağında bütün derdine şifa bulma umuduyla geliyor ancak böyle olmayınca da biz hekimler suçlanıyoruz. Bir hastamızı dahi bu konuda aydınlatma şansımız yok çünkü yüzlerce hasta kapıda bekliyor ve gün içinde hepsine bakmak zorundayız. Aile hekimliği sistemi yüzünden biz sağlık ocağı doktorların itibarı kalmadı. İnsanlar bize güvenmiyorlar. Sanki biz sağlığı keyfi dağıtıyoruz gibi görüyor vatandaş. Her gün evimize farklı yollardan gidiyoruz çünkü gün içinde birçok hasta veya hasta yakını tarafından tehdit ediliyoruz.”
Doktoru dinledikten sonra nerden tutsak elimizde kaldı. Vatandaş haklı, doktor haklı... Elbette bunu nedeni sağlık sisteminin kendisi. Ama yıllardır doktorlarla halkı karşı karşıya getirilmiş. Bunun faturası da yine halka kesildi.
Sağlık ocaklarına randevu sisteminin getirilmesine başta kadınların olmak üzere çok ciddi bir tepki var. Sağlık ocakları biraz elinin altında bir yer; katkı parası diğer hastanelere göre daha uygun, bir de yol parası vermiyor, daha az sıra bekliyor. Kadınlar diyorum çünkü hem çocukla hem de evdeki yaşlının bakımıyla kadınlar uğraşıyor.  Tek sorun bunlar da değil mahallenin nüfusu yeni konutların yapılmasıyla beraber arttı ve hiçbiri mahallesindeki sağlık ocağından yararlanamıyor çok uzak yerlere gidiyor insanlar.

ÖNCEKİ HABER

Parça başı iş tercihim değil zorunluluk

SONRAKİ HABER

Mutlu tablonun ağır işçisi kadın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...