Yeni yılın ilk bedduası: Tayip nice demokratik yılların olsun
Tevfik TAŞ
Tayip, “Alçaklık” dediklerinin, bir sınırı, seviyesi vardır. Belki ‘’Çukur’’ açıklar olan biteni. Şimdi sen de, sıradan okur da sana “Çukur” demeye çalıştığımı düşüneceksiniz. Hayır Tayip demeyeceğim. Neme lazım. Ama sen de kabul edersin ki durum hakikaten çukur. Üstelik çukurun temiz olduğuna ilişkin hiçbir belirti yok.
Tayip, hiç yolsuzluk olmamış gibi bağırdın durdun 2013 yılının son ayında. Kulaklarımızın zarı patladı. Efendi, kabahatlilerin psikolojisi değil mi bu? Kabahatlerini örtmek için başka herkesten çok bağırırlar. O zaman karakterdeki çukur baş edilmez derecede derinleşir, kokuşur…
Tayip, “Biz yolsuzluklara karşıyız” deyip duruyorsun… Şimdi sana yalancı diyeceğim, kendi terbiyem utandıracak beni; ama sence de söylediklerin yalan değil mi?
Tayip, insanların unutkanlığına güvenerek konuşmak, bugüne dek bunu yapan hiç kimseye iyi gelmedi…
Şimdi senin durumun da aynı.
Tayip, Süleyman Mercümek adı, sana bir şey hatırlatıyor mu? Mehmet Yusuf Saral, İsa Erdemir adları aklına neler getiriyor?
Bize “y o l s u z l u k” diye bir sözcük hatırlatıyor.
Yapma efendi unutmuş olamazsın… Hani, Bosna için toplanan milyonlarca mark değerindeki (o günlerde henüz euro yoktu) yardım paralarını o günkü tapınağınız, Refah Partisi’nin seçim harcamaları için kullanmıştınız da, sadece Türkiye değil, Alman polisi bile harekete geçmişti.
Tayip hatırlamana yardımı olur diye yazıyorum bunları. Biz yazarların yükümlülüklerinden biridir bu. Hem fena mı seninle birlikte toplum da anımsamış olur.
Tayip üstelik o gün paraları iç etme biçiminiz, bugünküne pek çok yönden benziyor.
Bugün İranlı bir kurye kullanmışsınız, o gün de Almanya Milli Gençlik Teşkilatı’nın muhasebecilerini kurye olarak kullanmışsınız. Bugün bir bankayı faka bastırdığınız açığa çıktı; o gün de aynı işi yapmışsınız…
Efendi insan sormadan edemiyor: Savaş mağdurları için halkın duygularını sömürerek para toplamak, sonra da halkın size emanet ettiği paraları çalmak sende bir sızı filan yaratmıyor mu?
Beyefendi, kusura bakma yaratmamış gibi görünüyor da ondan soruyorum.
Efendi bunları yazmamın bir nedeni de, sen başkalarına “Ben bunların cemaz ül evvellerini bilirim” gibisinden şeyler söylüyorsun ya; kendi cemaz ül evvelini unutma istiyorum.
Tayip sahi Süleyman Mercümek şimdi ne yapıyor? Bugünkü yolsuzluk planlarında acaba onun da parmağı var mı?
Tayip sormak ayıp değil a, o gün siz Bosna’daki savaş mağdurlarına götüreceksiniz diye, ekmeğinden keserek bağış veren insanlara, bugün olsun özür anlamına gelecek bir şey söylemek istemez misin?
Tayip, özür dilemek erdemdir. Ama sanırım sende pek bulunmuyor! Bulunmuyor, çünkü özür dilemek o kabahatten uzak durma isteğine delalettir. Ama sanırım çalmaktan uzak durmayı düşünmüyorsun. Eh elbette mesleğin kötüsü olmaz. Amma ve lakin….
***
Tayip 2014’e girdik. Kabul edersen sana nice demokratik yıllar dilerim. Asma suratını efendi, demokratik sözcüğü inan ki sana da gerekiyor. İzin ver az sonra anlatacağım , neden sana da gerektiğini…
***
Tayip şimdi cemaatla çıkarlarınız çatıştığı için, birbirinize girdiniz ya; bunun halka tek yararı gerçekleri öğrenmek oldu.
Salt hırsızlıkları değil, başka bazı gerçekleri de öğrendik. Tayip, daha önce yazmıştım: ‘’Bu polisten senin bu kadar korkmanın Hoca’fendiyle ilgisi var mı?’’ diye. Şairlik kehanetin öbür adıdır ya aradan bir ay geçmeden, senin polis, senin elemanların hanesine uğrayarak ‘’Destan yazdı.’’
Efendi haklı olarak sen de polisin yaptığı bazı şeylerden yakınan sözler ettin:
“Gittikleri evlerde tespih çekerek, caka satıyorlar” filan…
Efendi işte biz de tam bunu söylüyoruz. İçişleri Bakanı olan zatın oğlunun, hükümet nezdinde itibarlı insanların evinde bunları yapan polis, sıradan, arkasız insanların evlerinde bir düşünsene neler, neler yapmaz.
Tayip hakikaten şarivariyi, yani tencere tava çalınarak yuhalanmayı hak ediyorsun.
Polis, sokağa çıkan insanların üzerine attığı mermilerle son aylarda altı genci öldürdü. Sen buna ‘’Destan’’ dedin… Ama seninkilerin evinde tespih çektikleri, bir kap yemek yedikleri için demediğini bırakmadın. Buna ikiyüzlülük filan gibi bir şeyler diyor dünya halkları… Elbette akla Mehmet Akif Ersoy geliyor: “İki yüzlüleri bile anladım, çünkü dünya yirmi yüzlü insanlarla dolu’’ diyor.
Tayip, hala anlamamış olabilirsin. O halde şöyle açık bir özetle anlatayım.: İşte biz tam da bu nedenlerle demokratik bir anayasa, demokratik yasalar istiyoruz.
Polis, devletin başka baskı kurumları kendini halktan daha üstün gördüğünde, görüyorsun ki bazen kaza yapıp İçişleri Bakanı’nın filan evinde de ayarsız olabiliyor. Oysa demokratik yasalarla yönetilsek, sen de rencide olmayacaksın, başka insanlar da…
Tayip şimdi Adbullah Gül’le de aran açık ya, bu Mercümek olayında onun da epey başı ağrımıştı. Hatırlatayım dedim.
Evrensel'i Takip Et