Mısırlı sendikacıdan açık mektup: Kendiniz için savaşın
KARANLIK ZAMANLARI AYDINLATAN MÜCADELE
25 ocak devriminden önce sizler haklarınızı talep ediyor, grevler yapıyordunuz Mübarek devrildikten sonra da cevapsız kalan sorularınız için mücadele ettiniz. Müslüman Kardeşler de, orduda iktidara geldikten sonra sizlerin haklarıyla ilgilenmedi. Sizlerin taleplerine kulak tıkadı. Onların bütün derdi karanlık zamanları aydınlatan mücadelenizin kıvılcımlarını söndürmekti.
ORDU KİMDİ?
Sizler Suveyz’de, Kahire’de, Fayyoum’da bütün Mısır’da hayatı durdurduğunuzda greve çıktığınızda, grevlerinize müdahale eden ordu değil miydi? Ordu sizleri örgütlemeye çalışmaları yürüten eylemler çağrı yapanları tutuklayıp askeri mahkemelerde yargılamadı mı? İnatla canla başla çalışarak haklarınız için yaptığınız eylemleri yasa dışı ilan etmeye çalışanlar kimlerdi?
OTORİTELERİN SİLAHLARI BİZE KARŞI
Derken Mübarek’in ayak izlerini takip ederek kayıplar, gözaltılar ve grevleri bastırarak Müslüman Kardeşler ve Mursi ortaya çıktı. İçişleri Bakanı ve onun adamlarına karşı direnen İskenderiye’deki çimento fabrikası işçileri grevdeyken Mursi değil miydi üzerinize köpeklerini salan. Şu anda omuzlarınızın üzerinde taşıdığınız polis ve askerler değil miydi dürüst ve gençlerimizi öldürenler. Bütün otoriteler silahlarını biz onları temizlemedikçe bize karşı kullanacaktır.
MK’NİN VE ORDUNUN ÇIKARLARI AYNI
Müslüman Kardeşler Mısır halkı üzerine planlar yaparken ki bu planları çoğu masum insanların ölümüyle sonuçlanırken, ordu ve polis bu acımasız şiddet ve cinayetlerde karşı karşıya kaldı. Ama hadi hafızamızı zorlayalım ve hatırlayalım. Ordu ve polis ne zaman bu olaylara müdahale etti? Onlar çatışmalar başladıktan, kanlar yerlere saçıldıktan sonra müdahale ettiler. Soralım kendimize bu şiddet bu halka karşı işlenen suçlar başladıktan hemen sonra neden Müslüman Kardeşler’in karşısına çıkmadılar? Çünkü Müslüman Kardeşler’in ve ordunun çıkarları aynıdır. Nasıl ki savaşlarda önce yoksullar gönderilirken, Mısır’ı iç savaşa sürüklerken Mısır’ın yoksulları işçileri ve köylüleri kullanılıyor.
RESMEN KATLİAMI DESTEKLEDİK!
Bugün bizlerden sokaklara çıkmamız ve orduyu ve Sisi’nin insanları rahatlıkla öldürmesini desteklememiz istendi. Kendimizi 3 sendikanın yaptığı iş birliği içinde bulduk. Devlete bağlı sendika Mısır Sendikaları Federasyonu (ETUF), Mısır Demokratik İşçi Kongresi (EDLC), benim de yönetiminde yer aldığım Mısır Bağımsız Sendikalar Federasyonu (EFITU) bir araya geldik. Bağlı bulunduğum sendikamın yönetimiyle bu konuyu tartıştım ama yönetimi ikna edemedim. Görüşlerim azınlıktaydı ve 9’a karşı 3 oyla kaybettik ve ordunun yaptığı çağrıya katılmaya karar alındı. Böylelikle 3 sendika bir araya geldi ve resmen Mısır’da katliamı desteklemiş olduk
KENDİNİZ İÇİN SAVAŞIN
Böylece bizi alev alev yanan tavanın içine attılar. Şu anda Mısır’da bir diktatörlük yerini başka bir diktatörlüğe bırakmıştır. Mısırlı işçiler, talepleriniz apaçık ortada. Sizler kendiniz için, çocuklarınız için, aileniz için çalışmak istiyorsunuz, adil bir ücret almak istiyorsunuz sizler haklarınızı çalanlara karşı kendinizi korumak için yasalar istiyorsunuz. Devletten, zenginleri için değil kendiniz için yeni kalkınma planları istiyorsunuz, sizler özgürlük istiyorsunuz özgürlüğün her çeşidini, örgütlenme ve grev özgürlüğü istiyorsunuz. Öldürülme ya da işkence görme korkusu olamadan yaşabileceğiniz şehirler istiyorsunuz. Aptal yerine konulmanıza izin vermeyin. Kendi savaşınızı verin ve kazanın. (DIŞ HABERLER)
ÇEVİREN: ÖZLEM TEMENA
Evrensel'i Takip Et