Karayılan: Süreç tıkanma aşamasında
SORUMLU HÜKÜMET OLUR
ANF muhabirinin “Çözüm sürecinin ikinci aşaması hangi düzeyde, taraflar üzerine düşeni yerine getirdiler mi” sorusunu yanıtlayan Murat Karayılan, süürecin ciddi bir aşamaya geldiğini ve kendilerinin üzerlerine düşeni yaptığını söyledi. Başbakan Erdoğan’ın ‘süreç tamamlanmadı’ diyerek ikinci aşamayı başlatmadığını söyleyen Karayılan, “Biz ateşkes yaptık ve geri çekilme devam ediyor. Bu bizim niyetimizi ve duruşumuzu gösteriyor. Şimdi devletin acil atması gereken adımlar var. Süreci Önder Apo başlattı ama hâlâ tecritte. Avukatları görüşemiyor. Ciddi sağlık sorunları var. Süreç ilerleyecekse Önder Apo’nun koşulları iyileşmeli, dışarıdan gelen heyetlerle görüşebilmeli. Dışarıyla irtibatı olmalı. Diğer taraftan yardımcıları, sekreterleri olmalı. Ancak bu şekilde müzakere süreci yürütülebilir. Türk devleti gerçekten Kürtleri kabul etmek istiyorsa ve Kürt meselesini demokratik ve anayasal çözümle çözmek istiyorsa bu konuda artık adım atmalıdır” dedi.
İNSANİ ADIMLAR ATILSIN
Bir çok kanunun Kürtlere karşı olduğunu ve bunların ‘teröre karşı’ kanunlar olarak nitelendiğini belirten Karayılan, “Bu kanunlar Kürtlerin siyaset yapmasının önünde engeldir. Kürt siyasetçileri zindanda. Başbakan dedi ki ‘silahlar sussun fikirler konuşsun.’ Tamam şu an savaş durdu, Kürt siyasetçileri hapiste. Bu ne anlama geliyor? Türk hükümeti şu an büyük bir çelişki yaşamaktadır. Gerekçeler üretmemeli ve artık adım atmalı. İnsani adımlar atılmalı. Hasta tutsaklar var, bunlar bırakılmalı” dedi.
KORUCULUK BARIŞA ENGEL
Kürt tarafının sürecin başından bu yana birçok adım attığını, ancak hükümetin hiç bir adım atmadığını söyleyen Karayılan, “Aksine karakollar yapıyor, Başbakan diyor ki ‘biz devletiz sınırlarda karakollar yapacağız.’ Peki Dersim sınır mı? 38 karakol yapma projesi var. Yeni korucu alımları da devam ediyor. Yine Kürdistan’da barajlar ekonomik değil, gerillayı işlevsiz kılmak için, siyasi amaçlı yapılıyor. Bütün bunlar bizde kaygı yaratıyor. Askeri baskı kesinlikle son bulmalı, koruculuk bitmeli. Koruculuk sistemi barışın önünde engeldir. Bu olmazsa gerillanın geri çekilmesi de boşa düşer. Önderliğimizin devlete gönderdiği mektupta da özel olarak bu konuya değiniliyor” dedi.
TEK TARAFLI İLERLEMEZ
Sürecin artık kritik bir noktaya geldiğini ifade eden Karayılan, “Herkes bilmeli; eğer AKP hükümeti önümüzdeki günlerde adım atmazsa süreç tıkanır. Biz değil süreci onlar tıkar. Biz üzerimize düşenleri eksiksiz yerine getirdik. Ama Türk devleti şuana kadar resmi bir karar açıklamadı. İkinci aşama başlamıştır ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Biz Türk devletine muhtaç değiliz, eğer ‘adım atsın’ diyorsak bu anlaşmak ve barışmak içindir. Bu da tek taraflı olmaz, olamaz. Süreç tek taraflı ilerlemez” dedi.
BU BİR HAFTA ÇOK ÖNEMLİ
“Önümüzdeki bir hafta çok çok önemlidir. Türk devletinin şu anki gibi tavrı devam ederse süreç tıkanır” diyen Karayılan, “Şu anda tıkanmamış ama tıkanma aşamasındadır. Lice’de gördük halka saldırdılar, halkımızın üzerinde büyük bir baskı var. Gezi Parkı’nda gördük; büyük bir tahammülsüzlük var, bu politika süreci tıkanmaya götürür ve götürüyor da. Kısa sürede bizi ikna edecek adımlar bekliyoruz. Eğer bu adımlar atılmazsa süreci onlar tıkar ve sorumluluğu da onlarda” şeklinde konuştu.
DEMOKRASİ GÜÇLERİNE ÇAĞRI
“BİZ sürecin tıkanmasını istemiyoruz. Süreci tıkayan Türk devleti ve hükümetidir” diyen KCK Eş Başkanı Cemil Bayık ise Türkiye’deki demokrasi güçlerine sürecin ilerlemesi için daha fazla sorumluluk yüklenme çağrısı yaptı. “Artık adım atması gereken hükümet ve devlettir. Şuana kadar hiçbir adım atmadılar” diyen Cemil Bayık, “Türkiye ve Kürdistan’da demokrasi güçleri, sürecin tıkanmasına karşı olanlar, devlete; ‘niye süreci tıkıyorsun’ demeli. Sadece adım atılmasını beklememeliler, adım atılması için kampanyalar yürütmeliler” şeklinde konuştu.
HOZAT: ÖCALAN’IN KOŞULLARI DEĞİŞSİN
“Kongrede Ortadoğu, Kürdistan, Kürt sorunu ve şu an yaşanılan sürece yönelik yoğun tartışmalar oldu” diyen KCK Eş Başkanı Bese Hozat ise yeni sürece yönelik çok kapsamlı plan ve projeler yaptıklarını belirtti. Çözüm sürecine ilişkin devletin gözle görülür somut bir adım atmadığını ve kongrede bunun yoğun biçimde tartışıldığını ifade eden Hozat, “Önderliğimiz özgür olmadan Kürt sorunu çözülmez. Çözülür diyen doğru söylemiyor. Dışarıyla ilişkisi olmalı ve süreçte doğrudan rol almalı. Sağlık sorunları da var. İmralı sağlığı için kötü bir yer. Koşulları değişmeli” dedi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et