28 Mayıs 2013 08:20

Dönüş yolu mayın dolu

İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezinin (IDMC) hazırladığı raporda Türkiye vatandaşlarını zorunlu göçe tabi tutan ülkeler arasında dünya 7.’si oldu. Raporda Kürt sorunundan kaynaklı olarak zorla göç ettirilenlerin, çözüm süreciyle birlikte geri dönmek istediği ancak mayınlı bölgele

Dönüş yolu mayın dolu
Paylaş

TÜRKİYE ZORLA GÖÇ ETTİRMEDE DÜNYA 7.’Sİ

İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezinin (Internal Displacement Monitoring Center) ‘Küresel IDP Gözden Geçirme Raporu 2012’ raporuna göre Türkiye vatandaşlarını zorunlu olarak iç göçe tabi tutan ülkeler arasında 7. sırada.  Raporda Türkiye’de başta Kürt sorunundan kaynaklı çatışma ortamı nedeniyle zorunlu olarak yaşadıkları yerleri terk eden insanların sayısının 954 bin ila 1 milyon 201 bin kişi olduğu bu kişilerin Kürt sorununun çözümü için atılan olumlu adımlara rağmen, mayın ve yoksulluk nedeniyle köylerine dönemediği belirtiliyor. Rapora göre Türkiye’de zorunlu iç göç 1984’te başladı. O günden bu yana Türkiye’de büyük bölümü Kürt sorunu çerçevesinde olmak üzere 954 bin ila 1 milyon 201 bin kişi yaşadıkları yerlerden ayrılarak başka yörelere göç etmek zorunda kaldı. Rapora göre bu rakam Türkiye nüfusunun yüzde 1.3’ü ila yüzde 1.6’sına karşılık geliyor. Türkiye’de iç göçe zorlananların en yüksek sayıya ulaştığı yıl Kürt illerinde çatışmaların yoğunlaştığı, faili meçhul cinayet, köy yakma ve boşaltmaların doruğa çıktığı 1992 yılı. Bu yıl 836 bin kişi yerinden ayrıldı. 2012 yılında yaşadıkları yerden ayrılanların sayısı ise 200 oldu. Raporda Türkiye’de iç göçe zorlamanın nedenleri, ‘İçte silahlı çatışma, bilinçli politika ya da keyfi yerinden etme politikası, toplumsal şiddet ve siyasi şiddet’ olarak sıralandı.

1 MİLYON MAYIN

Kürtlere karşı ayrımcılık konusunda atılan bazı olumlu adımlara rağmen geri dönüşlerin oldukça sınırlı olduğu belirtilen raporda, yaşadıkları yerlerden zorla göç ettirilenlerin ‘Korucular, tarımdan geçinmeyi imkansız kılan, yaklaşık 1 milyon mayın, ekonomik fırsatlar, sosyal hizmetler ve temel altyapıdan yoksunluk’ nedeniyle geri dönmediği ifade edildi. Raporda dikkat çekilen bir başka konu da göçe zorlananların maddi kayıpları ve çatışmalarda yaralananlar için tazminatların ödenmesinde yaşanan sorunlar. Rapora göre tazminat için 361 binden fazla başvuru yapıldı, bunlardan 305 bini değerlendirildi ve 160 binden fazla dava için tazminat ödendi. Ancak ödemeler gecikiyor ve hukuki sorunlar giderilemiyor, etkin bir temyiz süreci de yok. Raporda; “Türkiye’nin iç göçe zorlananların ihtiyaçlarına hitap edecek bir ulusal stratejisi bulunmuyor” ifadelerine de yer verildi. (HABER MERKEZİ)


MAYIN CAN ALIYOR,  YETKİLİLER DUYARSIZ

Sami Yılmaz

HAKKARİ’nin Yüksekova ilçesinin Dostki bölgesinde 19 yıl önce boşaltılan köyüne dönen ve bir mayına basarak yaşamını yitren 14 yaşındaki Muğdat Çavmak’ın yakınları, “Evlerimizin 100 metre ilerisindeki Ramon tepesinin tamamı mayınlı. Çözüm süreci diye döndüğümüz köyde ilk kurbanımızı verdik” dedi. Köylüler patlamanın ardından köye gelen askerlerin hiçbir önlem almadığını ve kendilerine ‘Mayın bulursanız etrafını işaretleyip bize haber verin’ diyerek ayrılmasına tepkili.

‘MAYIN BULURSANIZ İŞARET KOYUN!'

Görgü tanıkları patlamaya neden olan cismin mayın olduğunu belirtirken, patlamadan 15 saat sonra olay yerine gelen askeri yetkililerin cisme ait parçaları toplayıp, başka mayın var mı diye hiç inceleme yapmadan köyden ayrıldığını belirttiler. Köylülerden Fahrettin Akın “Bu bölgede çok sayıda mayın var. Asker bize, ‘Bulduğunuz mayınların çevresini işaretleyerek bize haber verin’ dedi. Var olan mayınlara müdahale etmeden gittiler” dedi. Fehima Kuriş ise “Hiçbir yere gidemiyoruz. Aldığım birkaç koyunu da gütmek için çobanlar köyden ayrılmaya korkuyor” dedi.

Köylülerden Zikri Çakto ise “14 yaşındaki çocuk öldü. Eskiden beri çok mayın koymuşlardı. Kadastro ekipleri gelmişti buraya askeriye kendisi bile demiş; ‘Burası güvenli değil, çalışmalarınız risklidir’ diye geri çevirdiler. Her taraf mayın” şeklinde konuştu. Mayınlı arazilerin temizlenmesi için defalarca Kaymakamlığa müracaat ettiklerini belirten Hacı Danış ise “Her seferinde beni askeri yetkililere yönlendirdiler ve konuyla ilgilenilmedi. Arazilerimiz mayınlarla dolu. Başka can kayıpları yaşanacak diye çok tedirginiz. Başbakana, Cumhurbaşkanına ve Hakkari Valisine sesleniyorum; artık başka çocuklar ölmesin. Köyün 2 kilometrelik alanı mayınlarla dolu. Eğer bu arazilerimiz mayınlardan temizlenmezse köyümüzü yine boşaltmak zorunda kalacağız” dedi.

‘DEVLET MAYIN KONUSUNDA ADIM ATSIN’

Muğdat Çavmak’ın yaşamını yitirmesi üzerine köye giden heyet adına bir açıklama yapan BDP PM Üyesi Abidin Eniş, “Ne yazık ki 30 yıllık savaşın yarattığı tahribatlar devam ediyor. Mayınların temizlenmesi gerekiyor. Ancak mayını temizlemesi gereken devlet yurttaşa ‘Sen bul ben geleyim’ diyor. Çözüm sürecinde mayın konusu üzerinde hassasiyetle durulması gerek” dedi. (Hakkari/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Akademik özgürlük sesi yükseliyor

SONRAKİ HABER

İzmir’in suyu zehir akacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...