Cefa çekilmeden sefa sürülmez
Ben on yıldır BOYTAŞ (Bellona) camiasında çalışmaktayım. Her fırsatta bu insanlar hayır severliklerinden bahsederken, iş işçi haklarına geldiğinde tamamen kendi çıkarlarını düşünmektedirler. Şöyle izah edeyim. Örneğin yasal hakların tüm açıklarını işçi aleyhine kullanmaktadırlar. Sendikalar tamamen kendi adamlarından oluşmaktadır. Delege seçimlerinde usulsüzlük had safhada. Mesela bir delege seçilirken kimsenin haberi olmuyor. Gelip adama bir kağıt imzalatıyorlar. Oluyorsun delege. Seçim yok haber yok kimseye bir şey söylemek yok. Tamamen kendi adamlarını yazıyorlar. Oluyor bitiyor.
Ben en son bir sendika şube başkanlığı seçiminde buna şahit oldum. Karşısına rakip olarak çıkan adayın konuşmasını bile kendi yandaşlarından oluşan delegelere dinletmediler. Bir el işareti tamam hop herkes dışarıya. Kimse adayı dinlemedi. Kolay mı işin ucunda işten kovulma söz konusu. Bu nasıl bir adalettir bu nasıl bir seçimdir bana birisi izah edebilirmi acaba…
İşçilerin sırtında öyle bir etüt söz konusu ki inanılır gibi değil. Kendiliğinden yükselen etütler işçilerden istenmekte hatta işten çıkarırız diye tehtit edilmektedir. İşçiler işe girmeden sendikaya üye yapılmaktadırlar. Tabi kendi yandaş mı desem kendi sendikaları desem oraya kaydolmak zorunlu...
Şimdi işyerinde sendika değiştirmek isteyenler anında işten ayrılma diyemiyorum inanın kovuluyorlar. Bu nasıl bir anlayıştır? Gece vardiyasını on saat çalıştırıp yedi buçuk saat gösterebiliyorlar. Tamamen kendi düzenlerini kurmuşlar. İşçi istediği zaman çıkamıyor. İşveren istediği zaman kovabiliyor. Bunlar aynen bunu yapıyorlar. On ikinci ayda çıkışlar serbest ama ya işsizlik yok, ya ihbar yok, yada bir şeyler eksik. Sonuçta birşeyler eksik ve kesinti bol. Yirmi tazminat oldu sana on iki lira. Nasıl güzel değil mi?
Bundan dört yıl öncesinde BOYTAŞ çalışanları yüzde sıfır zam aldılar. Ama şirket yönetim kurulu imzalı bir yayını panolara astı ve o yıl için 120 milyon lira kar ettiklerini açıkladı. Ertesi yıl zam ise yüzde sekiz artı elli milyon lira idi. Yani altı yılda BOYTAŞ işçisi yüzde on zamla çalıştı. Güya bunlar holding oldular. Güya işçiye en çok parayı Kayseri için bunlar veriyorlar. Ama ben şunu açıklıkla söylemeliyim ki; bir işyerin de örgütlenme olmazsa bu işin sonu yoktur. Örgütlenmek için hür irade gereklidir. Ama bunlar işçinin iradesini tamamen elinde tutuyorlar. İşçiler işten ayrılma korkusundan ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
Yani durum vahim işçi kardeşlerim yazacak çak şey var ama her şeyi anlatacak olsak sayfalar dolusu kağıtları doldurmamız lazım. Şunu bilelim ki işçinin gücünü onlar bizlerden daha iyi biliyorlar. Ve bu nedenle bizden daha çok örgütleniyorlar. Biz onların yaptıklarının yarısı kadar örgütlenebilsek bu iş tamamen bizim elimizde olur. Elbet birileri bazı bedeller ödeyecektir. Ama şunu bilelim ki cefa çekilmeden sefa sürülmez. Bu zülme bir son verip örgütlenmekten korkmayalım ve bize yardımcı olmak isteyenlere kulak verelim. (KAYSERİ)
Evrensel'i Takip Et