27 Nisan 2025 07:42

Gençlerin eylemlerini gördükçe umut yeşerdi

19 Mart’tan önce bu gençlere apolitik, vurdum duymaz, bilgisayar kuşağı diyorduk. Fakat fikrimiz değişti. Yaratıcı fikirlerini, pankartları görmek biz işçilerin hoşuna gidiyor.

Gençlerin eylemlerini gördükçe umut yeşerdi

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

TÜPRAŞ işçisi
İzmir

TÜPRAŞ işçileri olarak gençlik eylemlerini yakından takip ediyoruz. 19 Mart’tan sonra birçok TÜPRAŞ işçisi eylemlere ailece katıldı. hepimiz hak arayışı peşindeyiz. Bu sadece bir CHP meselesi, İmamoğlu meselesi değil.

Z kuşağı dediğimiz gençlerin yaptıklarını gördükçe içimizde umut yeşerdi, mücadele azmimiz arttı.

19 Mart’tan önce bu gençlere apolitik, vurdum duymaz, bilgisayar kuşağı diyorduk. Fakat fikrimiz değişti. Gençlerin katıldığı eylemler daha eğlenceli geçiyor. Yaratıcı fikirlerini, pankartları görmek biz işçilerin hoşuna gidiyor.

Biz sesimizi çıkarmak istediğimizde işçiler olarak yüksek hakemle korkutuluyoruz. Bu gençler de hayatın pek çok noktasında korkutuluyor fakat gelecekleri için nasıl korkmadan mücadele ettiklerini gördük. Bence konu mücadele olunca bir kuşak çatışması yok.

Bu harekette biz de kendimizi bir yere koyuyoruz. Çünkü işçi olarak bizim de yıllar içinde birçok hakkımız gitti. Ekonomik olarak geriledik. Evimiz, arabamız gitti örneğin. Sendikal haklarımız dahi gitti. Bu eylemlerde biz de hakkımızı, geleceğimizi arıyoruz elbette.

Gençlerle de konuşuyoruz. Onlar da ya işçi olacaklar ya da düşük ücretli çalışanlar olacaklar. Emeklilik hakları, tazminat hakları birçok hakları daha şimdiden gitti.

Pek çok TÜPRAŞ işçisi arkadaşımız gençlerin eylemlerini haklı buluyor. Birçok işçi çocukları için korkuyor gözaltına alınır, tutuklanır diye fakat hiç ummadığım işçi arkadaşlarım eylemlere çocuğuyla katıldı. Gençlerin eylemlerini haklı bulmayanlar açıktan AKP’li olan işçiler. Onlar da gençlerin provokasyona geldiklerini düşünüyor.

Eylemler sırasında sendikamızla da görüştük. Biz neden kendi başımıza katılıyoruz, örgütlü şekilde sendikamızla katılalım eylemlere, dedik. Fakat harekete geçiremedik. Bu hareketin bir siyasi hareket olduğunu ve sendika olarak katılmanın doğru olmadığını savunanlar oldu.

Gençlerin de dile getirdiği, genel grev genel direniş çağrısını büyütmeliyiz. Özellikle bunu sendikalara anlatmalıyız.

Örneğin bizim TÜPRAŞ’la ilgili sosyal medya yasağımız var. Biz kendi sesimizi sosyal medyadan bile duyuramıyoruz. Biz işçilerin bu gidişata bir dur demesi lazım.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergi kamburu!
İşçinin yılda en az iki aylık ücreti vergiye gidiyor

Vergi kamburu!

Türkiye’nin en büyük holdingleri, milyarderler listesinin üst sırasında yer alan patronlar neredeyse sıfır vergi verirken, tüm vergi yükü işçilerin sırtında. Sadece 2025’in ilk üç ayında işçilerin ödediği vergi, patronların ödediğini 20’ye katladı. Enflasyon ve vergi dilimi uygulamasıyla ücretlerden yapılan kesintilerin artması nedeniyle işçinin eline geçen kuşa döndü.

İşçiler için mayıs ayı dert ayı oldu. Nisan'da başlayan vergi kesintilerindeki artış, Mayıs'ta neredeyse tüm işçileri kapsadı. Brüt geliri 158 bin lirayı geçen işçilerin vergi dilimi artırıldı, yüzde 20’ye çıkarıldı. Brüt geliri 330 bin liranın üzerinde olanların vergi kesintisi ise yüzde 27 oldu.

52 bin TL brüt ücret alan bir işçinin cebine ocak ayında kesintilerin ardından net 37 bin 180 TL girerken, bu miktar ücrete hiç zam yapılmaz ise vergi kesintileri sebebiyle 31 bin 880 TL’ye kadar düşüyor. Yani bu ücreti alan bir işçi bir yılda iki brüt ücretinden fazla gelir ve damga vergisi ödüyor.

Vergi yükü ise işçilerin sırtında. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2025'in ilk üç ayında ücretlerden kesilen vergileri de içeren gelir vergisi tevkifatı kalemiyle toplam 469.2 milyar TL vergi toplandı. Aynı dönemde şirketlerden toplanan kurumlar vergisi ise sadece 23.75 milyar TL oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
10 yıldır alamadığı tazminatını isteyen işçi Erol Eğrek, Çalık Holding binasında darbedilerek öldürüldü

Evrensel'i Takip Et