23 Nisan 2025 04:20

MESEM’liler: Yaşadığımız hayat hapishane gibi, bir geleceğimiz yok

Dükkanın bütün işini yaptıklarını anlatan Ankara OSTİM Mesleki Eğitim Merkezindeki çocuk işçiler, “Yaşadığımız hayat hapishane gibi, bir geleceğimiz yok” diyor.

MESEM’liler: Yaşadığımız hayat hapishane gibi, bir geleceğimiz yok

OSTİM | Fotoğraf: Sinancem Alikoç/Evrensel

Kürşat Akıncı
Deniz Kemeç


1 Mayıs yaklaşırken OSTİM Mesleki Eğitim Merkezine öğrencilerle konuşmak üzere gidiyoruz. Okulun önünde sohbet eden öğrencilerden biri Peyami Safa’nın kitabını okuyor: “Abi sınav olmasa okumam ama sınav var” diye ifade ediyor konuşmaya başlayınca. Genç Hayat’ı OSTİM’de çalışan bir MESEM’linin mektubunu göstererek verdiğimizde de, bir çırpıda okuyor, ardından arkadaşlarına uzatıp “Bakın iş yerindeki üretim baskısını yazmış, adam senin yerine de yazıyor.” diyor. 2. sınıf motor bölümü öğrencisi ise, “1 gün okula geliyoruz o gün de ek ders yapıp okulu uzatmak istiyorlar, 1 gün okul mu olur” diye özetliyor eğitim koşullarını.

‘1 Mayıs’a gelsem patron babamı arar’

1 Mayıs’a dair ne düşündüklerini sorduğumuzda, motor bölümü 3. sınıf öğrencisi bir çocuk işçi, “Biliyorum abi, amele bayramı” diyor. Sonradan kaportacı olduğunu öğrendiğimiz bir genç onun yanından atılıyor, “İşçi bayramı abi bu, biz işçi değiliz ameleyiz.” Başka bir genç de 1 Mayıs günü çalıştığını söylüyor: “Patronum babamın arkadaşı. Gelmek isterim ama 1 Mayıs’a gelsem babamı arar direkt.”

MESEM programının aslında çocuk işçiliği meşrulaştırmaya ve patronlara neredeyse sıfır maliyetli iş gücü sağlamaya yaradığını konuşuyoruz. Bir MESEM’li, “Abi biz dükkanın bütün işini yapıyoruz, kimimiz 12 saat mesaiye kalıyor ama sadece 6 bin 600 lira alıyor” diyor. Başka bir çocuk işçi atılarak, “Ben aslında oto elektrikçiyim ama mekaniğe de bakıyorum, dükkanın tüm işini ellerinden gelse bana yaptıracaklar” diye konuşuyor.

‘Baskılar karşısında 1 Mayıs’a gitme zamanı’

Geçen sene OSTİM’den çırakların 1 Mayıs’a birlikte katıldıklarından bahsediyoruz. Kimisi heyecanlanıyor, “5 kişi 10 kişi de olsa daha fazla kişi katılıp hakkımızı savunmalıyız, böyle başlar” diye tepki veriyor. Kimisi de “Gidip yatacağım, bir gün tatilimiz var” diyor. Bir genç şöyle söylüyor: “Aslında doğru söylüyorsunuz abi, birleşmek lazım hepimiz aynı koşulları yaşıyoruz. Yaşadığımız hayat hapishane gibi, bir geleceğimiz yok.”

OSTİM’den genç işçiler, MESEM’liler geçtiğimiz 1 Mayıs’taki birlikteliklerini patronların karşısında büyütmeli. Ankara’da birçok MESEM’li, İmamoğlu’na yapılan operasyonlardan sonra tepkilerini kendi arkadaş gruplarıyla sokakta göstermişti. Bu hukuksuzlukların ve iş yerlerinde artan baskıların karşısındaki tepkileri 1 Mayıs’a büyüterek götürmenin zamanı.

Evrensel'i Takip Et