Lise öğrencileri Beşiktaş'ta buluştu: Torpil okulda, öğrenciler sokakta
Lise öğrencileri proje okullarında iktidara sadakate göre yapılan atamalar sonucunda sürgün edilen öğretmenlere sahip çıkmak ve kararların geri çekilmesi için İstanbul Beşiktaş Meydanı’nda buluştu.
İstanbul — Proje okullarında, iktidara sadakate göre yapılan yönetici ve öğretmen atamaları sonucunda görev yerleri değiştirilen, sürgün edilen öğretmenlere öğrencilerin sahip çıkışı sürüyor. Lise Komiteleri'nin çağrısıyla bugün İstanbul Beşiktaş Meydanı’nda bir araya gelen lise öğrencileri, “Öğretmenime dokunma” pankartı açarak yaşanan kıyıma tepki gösterdi.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Meydanda toplanan öğrenciler, “Kıyıma değil eğitime ihtiyaç var”, “Projeniz değiliz”, “Liseleri MESEM’de öldürmeseydiniz daha kalabalık olurduk” yazılı dövizler taşıdı. Lise öğrencilerinin eylemine çok sayıda üniversite öğrencisi de katılarak destek verdi.
Öğrenciler, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz”, “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “Berkin Elvan 15’inde bir fidan”, “Öğrenci susma, öğretmenine sahip çık”, “Liseler bizimdir, bizim kalacak”, “Liseliler burada, Yusuf Tekin nerede?”, “Liseliler burada, hocasının yanında”, “Sıralardan sokaklara mücadele daima” sloganları attı.
Öğrencilerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sloganlar atmasının ardından polis, anons geçerek “kanunsuz slogan” atıldığını söyledi ve müdahale tehdidinde bulundu.
Fotoğraf: Evrensel
Öğrencilerin yanında olduklarını göstermek için meydana gelen veliler de dikkat çekti. “Anneler burada, evlatlarının yanında” dövizi taşıyan kadınlar, çocuklarının eğitim hakkı ve öğretmenlerine sahip çıkma mücadelesine destek verdiklerini vurguladı.
“Bu bizim öfkemizdir, başkaldırımızdır”
Eylemde liseliler tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün buraya, Gezi Direnişi’nde polis tarafından 15’inde katledilen Berkin Elvan’ın; devletin MESEM’lerde katlettiği Arda Tombul’un; ataerkiyi besleyerek katledilmesine doğrudan sebep olduğu sıra arkadaşlarımız Ayşenur ve İkbal’in; 19 yıl öğretmenlik yaptığı okulda proje uygulaması nedeniyle sürgün edilen ve bununla mücadele ederken hayatını kaybeden öğretmenimiz Mustafa Turgut’un öfkesiyle isyan etmeye geldik.”
“Bugün burada liseliler olarak toplanmamızın sebebi, sermayenin ve onun ayrılmaz bir parçası olan neoliberal aklın iktidarının her alana yönelik gözü dönmüş saldırısının; eline geçtiği her bir aygıtı kâr aracına dönüştürmeye çalışmasının ve en ufak fikir ayrılığına bile tahammül edemeyecek kadar korkmasının ilanı ve başkaldırısıdır.”
“Bizim hocalarımıza göz diken bu iktidar, daha dün meslek liselerindeki akranlarımızı ucuz işgücü pazarı olarak görüp MESEM’lerde iş cinayetlerinde katletti. Eğitim değil, sömürü düzeni inşa edildi.”
“Yusuf Tekin’in meşruiyeti yoktur”
Fotoğraf: Evrensel
Basın açıklamasında, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in politikaları sert biçimde eleştirildi:
“Yusuf Tekin, ne öğrencilerin ne de öğretmenlerin hakkını koruyan bir bakandır. Onun tek amacı, sendikalaşan öğretmenleri sindirmek, özel okullarda çalışan öğretmenleri kölelik koşullarına mahkûm etmek, köklü liselerdeki nitelikli eğitimi kesintiye uğratmak, geleceğe dair umudu olmayan liseliler yaratmaktır. Sürekli değişen sınav sistemiyle, daha reşit bile olmadan fiziksel ve psikolojik olarak çöküyoruz. Sınav sorularının çalındığı bir düzende umut bırakılmıyor. Okullarda koyun sürüsü muamelesi görüyoruz.”
“Bu dizaynı kabul etmiyoruz”
Açıklama şu sözlerle sürdü:
“Öğretmenlerimizin keyfi sebeplerle ihraç edilmesi, zorunlu tayinlere zorlanması bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir. Bu düzeni ayakta tutan proje okulları uygulamasıyla; sendikalı olan, düzenin işbirlikçisi olmayı reddeden onurlu öğretmenlerimiz hedef alınıyor. Bu uygulamayı yan yana durarak bitireceğiz.”
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
“Liseli öz örgütlülüğü olmadan, söz hakkı bizde olmadan bu düzen değişmez. Bizim geleceğimizi, bizim kaderimizi patronlar değil; öğrenciler ve öğretmenler belirleyecek. Bu yüzden susmayacağız, mücadele edeceğiz.”
Yürüyüşe izin verilmedi, öğrenciler polis ablukasına alındı
Basın açıklamasının ardından liseliler Kabataş’a yürümek istedi. Ancak polis yolu kapattı ve öğrencileri ablukaya aldı. Üniversite öğrencileri, liselilerin güvenliğini sağlamak için barikatın önüne geçti. Alanda yer alan üniversiteliler, liseli arkadaşlarının her kararına saygı göstereceklerini belirtti.
CHP Milletvekili Suat Özçağdaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP Gençlik Kolları İl Başkanı Erdem Kara da alana gelerek öğrencilere destek verdi. CHP heyetinin emniyetle yaptığı görüşmeler sonuçsuz kaldı.
Polisten yüz taraması: Öğrencilerin yüzleri tek tek kayda alındı
Lise öğrencileri, eylemi sonlandırma kararı aldı. Eylemin sonunda lise öğrencileri, üniversitelilerin oluşturduğu koridordan alkışlar eşliğinde alandan çıktı. Ancak polis, öğrencilerin çıkarken maskelerini çıkarmasını istedi. Öğrencilerin yüzleri, tek tek polis kamerasıyla kaydedildi.
"Direnmeye geldik"
Proje okullarındaki usulsüz öğretmen atamaları ve tayinlere karşı Beşiktaş Meydanı’nda bir araya gelen lise öğrencileri, eylem sonrası Evrensel’e konuştu. Öğrenciler, öğretmenlerinin görevden alınmasına, idare ve bazı öğretmenlerin bu duruma sessiz kalmasına tepki gösterdi. Gençler, abluka altında eylem yapmalarına rağmen “Direnmeye geldik” dedi.
Bir lise öğrencisi, şunları söyledi:
“Şu anda okulumuzda usulsüz bir şekilde öğretmenlerimizin tayini çıkartılıyor. İdare bunu destekliyor, bazı öğretmenler de destekliyor. Biz de halk olarak, liseliler olarak, üniversiteler olarak sesimizi çıkarmak için Beşiktaş’a geldik. Maalesef bize engel olmaya çalıştılar, pankartlarımız indirildi, yüzlerimiz tek tek kaydedildi. Polis biber gazı hazırladı, saldırmaya niyetlendiler. Ama biz burada direnmeye geldik. Ben 17 yaşındayım. Eğitim almam gerekirken neredeyse 1 aydır Saraçhane’de, Beşiktaş’ta direnişteyim. Keşke derslerimizde olsaydık ama öğretmenlerimiz tayin ediliyor. Biz de buna sessiz kalmıyoruz.”
“Öğretmenler hayatımızdaki en kıymetli insanlar”
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Bir diğer öğrenci ise öğretmenlerine duyduğu bağlılığı şöyle ifade etti:
“Öğretmen deyip geçmemeliyiz. Onlar hayatımızdaki en kıymetli insanlar. Bir mektup bile yazamıyorsak öğretmen yokluğundandır. Bugün liselilerden bile korktular, bu kadar polis getirdiler. Onlar adına utanıyorum. Maskelerimizi çıkarttırdılar, yüzlerimizi tek tek çektiler. Benim okulumda henüz bir sorun yaşanmadı ama başka okullarda yaşananları görünce biliyoruz ki yarın sıra bizim okulumuza da gelecek. Bu yüzden buradayız. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Ne robotlar alabilir ne de başka bir şey. Bu yüzden öğretmenlerimizin yanındayız.”
“Eğitimde torpilin ne işi var?”
Bir başka liseli ise, “Eğitimde torpilin yeri yok” diyerek tepkisini dile getirdi:
“Benim de okulumda henüz bir sorun yok. Ama arkadaşımın dediği gibi, bugün başkalarına yapılan yarın bize de yapılır. Eğitimde torpilin ne işi var? Eğitim taraflı verilmemeli. Gençler olarak biz bu yüzden buradayız. Ama bu kadar polis yığmaları gerçekten korkunç. Bir genç olarak buna karşı ses çıkarmazsak geleceğimiz olmayacak.”
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
“Eğitim için yurt dışına gitmek istiyorum”
“Bu ülkede kendinize bir gelecek görüyor musunuz?” sorusuna 17 yaşındaki bir öğrenci, şöyle konuştu:
“Ben daha 15 yaşında yurt dışında eğitim planları yapmaya başladım. Üniversiteyi Türkiye’de okumak istemiyorum çünkü eğitim sistemi her geçen yıl daha da kötüleşiyor. Her yıl başka kararlar, başka uygulamalar çıkıyor. Ailem de beni destekliyor. Bu yüzden eğitimimi yurt dışında tamamlamak istiyorum.”
“Geleceği düşünmek bile zor”
Bir diğer öğrenci ise umutsuzluğunu şöyle dile getirdi:
“Öğretmenlerimiz çok iyi insanlar ama hayat gerçekten zor. Neşemizi kaybetmeden yaşamaya çalışıyoruz. Ama kendime bir gelecek göremiyorum. Yarın ne olacak bilmiyorum. Belki bir şeyler değişirse… Şu an hiç istemediğim bir konumdayım. Geleceği düşünmek benim için çok zor.”
“Ben burada geleceğimi planlamıyorum. Tüm gençlere sorsanız, çoğu burada yaşamak istemiyor. Eğer çok ders çalışıyorsam, bunu yurtdışında daha iyi bir yaşam kurabilmek için yapıyorum. Ama direnişi gördükçe, bu ülkeyi Atatürk düşmanlarına bırakmak istemiyorum. Umudum artıyor. Gitmek istemiyorum.” (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et