Düşte gör!
"Olsun be, ne güzel bir düştü! Tadı damağımda kaldı. Bakalım yarın iş bulabilecek miyim? Ha, unutmadan, gördüğüm düşün gerçek olması için ne yapmak gerek? Bilen var mı?"

Fotoğraf: aj_aaaab/Unsplash
Gebze’den bir işçi
Yorgun argın eve gelmiştim. İş aramaya çıktığımın on beşinci günüydü. Yine bir iş bulamamıştım. Halbuki bir an önce iş bulup biriken faturaları ödemem gerekiyordu. Bunun üstüne bir de okul giderleri ve çarşı, pazar giderleri vardı. Ailece makarna spora abone olup çorba ve makarna ile idare ediyorduk. En ucuz makarna bile 20 TL olmuştu.
Bugün Gebze’de iş için o kadar dolaşmıştım ki karnım epey acıkmıştı. Eşim sofrayı hazırlamıştı. Yine saraylara yakışır bir sofra vardı, üstelik büyüklerimizi dinleyerek porsiyonları da hayli küçültmüştük. Makarnayı yedikten sonra bana zimmetli kanepeye uzanıp haberleri açtım.
“Çalışma Bakanlığından müjde! Memlekette kimse işsiz kalmayacak. Herkese iş verilecek, üstelik herkesin yeteneğine ve ilgisine göre!” Allah Allah yabancı kanal mı açtım deyip başka bir kanala geçtim: “Meclis onayladı! Milletvekilleri, ‘Biz hiçbir iş yapmıyoruz, bu kadar maaş neyimize?’ deyip maaşlarından indirime gittiler. Ayrıca asgari ücreti vergi dışı bırakıp 50 bin lira olacak diye karar aldılar.” Ne oluyor ya, kıyamet mi kopacak?
Bu kanallara anlam veremiyordum. Hayır yani, şaka yapıyorsunuz da düzgün şaka yapın kardeşim. İnsanların yaşamlarıyla, dertleriyle, duygularıyla dalga geçmeyin. Hemen başka bir kanal açtım: “Elektrik ve doğal gaza yapılan zamlara karşı halk bugün meydanlara indi. Polis, eylemcileri haklı bulup eylemci halkla birlikte yürüdü. Cumhurbaşkanı bu haklılık karşısında zammı geri çektiklerini açıkladı!”
Hükümet bize tuzak falan mı kuruyor, anlamış değilim. Çözemediğim bir şeyler var ama dur bakayım, diğer kanalı açtım: “Sağlıkta devrim! Özel hastaneler kapatıldı, sağlık artık tamamen ücretsiz. Hem de herkese. Tüm çalışanlar sendikalı çalışacak, grev yasakları artık son buldu, işten atmalar yasaklandı!”
Haberlere yavaş yavaş inanmaya başladım. Hepsinin şaka yapacak, halkla dalga geçecek hali yok ya. Zaten olması gereken de buydu. Şimdi keyifle geziyorum kanalları: “Eğitim artık parasız!” Ohh ne güzel, ulaşım da ücretsiz. Yürü be aslanım! Emeklilerin çalışmasına gerek yok, insanca yaşayacak emekli maaşları torba yasada yakında çıkıyor. Artık tüm çalışanlara hafta sonu tatili var, haftalık çalışma süresi 35 saat. Bundan sonra herkes hafta sonu sinemaya, tiyatroya, gezmeye ailesiyle gidebilecek. Halkımız şimdiden yaz tatili için rezervasyon yaptırabilir!
Yaşasın, yaşasın! “Yılmaz, Yılmaz! Uykunda ne bağırıp duruyorsun? Kalk hadi, yerine yat. Yarın yine iş aramaya gideceksin.”
Eşim Gül’e seslendim: “Televizyonu niye kapattın? Ne güzel haber dinliyorduk.”
“Ayol, ne televizyonu, ne haberleri? Elektrik faturası çok gelmesin diye tasarruf yapıyoruz. İş bulana kadar televizyon kapalı. Ampul patladı!”
Bir an inanmıştım duyduklarıma. Makarnayı fazla yiyince ağırlık yaptı demek ki. Düş görmüşüm. Olsun be, ne güzel bir düştü! Tadı damağımda kaldı. Uykum kaçmadan hemen yerime yattım. Bakalım yarın iş bulabilecek miyim? Ha, unutmadan, gördüğüm düşün gerçek olması için ne yapmak gerek? Bilen var mı?
Evrensel'i Takip Et