8 Mart 2025 03:41

WhatsApp grupları sorunları çözmeye yeter mi?

"WhatsApp gruplarındaki tartışmalar, fiziksel bir dayanışmaya ve 'güvenceli iş' talebi etrafında örgütlenen bir mücadeleye dönüşmedikçe, kalıcı çözümler üretmek mümkün değildir."

WhatsApp grupları sorunları çözmeye yeter mi?

Fotoğraf: Envato

Eren Yüceboy
[email protected]

İstanbul — WhatsApp grupları hemen her sektörden iş yerinde işçilerin toplu halde iletişim/haberleşme olanağını sağlaması bakımıyla yaygın kullanılan bir araç. Tersanelerde ise WhatsApp grupları bu işlevinin yanı sıra iş sirkülasyonun fazla olmasının doğal bir sonucu olarak diğer sektörlere nazaran çok daha yaygın kullanılan bir araç. İş arayan, kalacak ev arayan işçi de işçi arayan patron da pansiyonunun, bekar evinin reklamını yapan mülk sahibi de bu WhatsApp gruplarını kullanıyor.

Son aylarda tersanelerde iş yoğunluğunun azalması, ücretlerin baskılanması ve buna bağlı olarak gün yüzüne çıkan daha birçok hak gasbının daha görünür hale gelmesiyle birlikte artık bu gruplar yalnızca bir “ilan” işlevi görmesinin dışında, tersane işçileri açısından sorunlarının ve çözüm olanaklarının da tartışıldığı alanlara dönüşmüş durumda.

Tartışılan sorunlardan daha önce gazetemizde kimi haber ve mektuplarda da görünür olduğu için detaya girmeden, kısaca bahsetmekte fayda var: Ücret kesintileri, geç yatırılan maaşlar, eksik ödenen sigorta primleri, maaşların tek seferde değil de birkaç seferde yatırılması... Daha sıralanabilecek birçok sorunun yanı sıra, son dönemde en çok öne çıkan sorunlar olarak bunlar örnek olarak verilebilir.

"Taşeron çalışma sisteminin kendisini karşımıza almamız gerekiyor"

Bu sorunlara dair tartışılan çözüm yollarına ve WhatsApp gruplarının bu olası çözüm yollarının neresinde durabileceğine geçelim...

Herhangi bir hak gasbına maruz kaldığı takdirde, tersane işçisinin öncelikli düşmüş olduğu yanılgı, bu sorunu müstakil bir sorun olarak ele almak. Söz konusu hak gasbı o gün itibarıyla hangi taşeron firmada cisimleşmişse, o taşeron firmanın kendine ait ve onunla sınırlı kalan bir sorun olarak ele alınıyor. Haliyle, çözüm olarak da diğer işçi arkadaşlarına o firmada çalışmamayı öneren bir tutumdan çok da ilerisine varılmıyor. Halbuki yaşanan sorunun sebebi, ne hak gasbına uğrayan işçinin “bireysel şanssızlığı” ne de hak gasbına uğratan firmanın sahibinin ya da yetkilisinin “bireysel işçi düşmanlığı”. Tersane işçisinin sorunlarının kaynağını, tek tek taşeron firmalarda değil; taşeron firmaların bütününü kapsayan, tersanelerin ana sahiplerini de içeren daha bütünlüklü, yapısal bir yerde aramakta fayda var. Yani, bir bütün olarak taşeron çalışma “sisteminin” kendisini karşımıza almamız gerekiyor.

Gruplardaki kişi sayısını artırmak yeter mi?

Bu karşı karşıya geliş hiç gerçekleşmiyor da değil. Gruplarda dönen tartışmalarda bütünsel olarak bu çalışma sistemi de hedefe konuyor. Bu sistemle mücadele etmek adına bir şeyler yapmak gerektiği vurgulanıyor. Ancak bu vurgular ve dönen tartışma WhatsApp grubunun mevcut sınırlılığının ötesine varamıyor. Dolayısıyla, şunun farkına varılması gerekiyor: WhatsApp grupları tersane işçisinin sahip olabileceği çokça mücadele aracından yalnızca bir tanesi. Ama tek başına bir mücadele alanı değil. Dolayısıyla, “İşçilerin birlik olması lazım” gibi haklı bir önerinin, dönüp dolaşıp sıkıştığı yer WhatsApp gruplarındaki kişi sayısının arttırılma çabası olmamalı. Evet, bu gibi tartışmalara daha fazla işçinin dahil olması, sözünü söylemesi kıymetlidir. Ancak, kıymetli olan bu şey tek başına yeterli değildir. WhatsApp gruplarında altı çizilen birlik ihtiyacı, fiziksel anlamda da yan yana gelmeyi içeren bir birliğe dönüştürülmelidir.

Güvenceli iş mücadelesi

Tersane işçilerinin kendi platformu olan Baret’in de çağrıcısı olduğu “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” taleplerini içeren kampanya da tersane işçilerine öylesi bir olanağı yaratmaktadır. İhtiyaç olan, bu kampanyanın örgütlenebilmesi adına imza toplamaktan basın açıklaması yapmaya varıncaya kadar her türlü mücadele aracının kullanımına birlikte karar verilmesi, birlikte hayata geçirilebilmesidir.

Bir bütün olarak taşeron çalışma sisteminin ortadan kaldırılması adına “güvenceli iş” talebi etrafında sürdürülecek bir mücadelenin kazanımı, yalnızca bugünkü hak gasplarının önüne geçilmesiyle sınırlı kalmayacak ve tersanelerdeki mücadele olanaklarını daha da zenginleştirecek sendikal hak ve özgürlüklerin, buna bağlı araçların da zenginleşmesinin imkanını yaratacaktır.

Evrensel'i Takip Et