‘Halk bizden devlet patronlardan yana’
Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 1 No’lu Şubede yapılan toplantının çağrısını İstanbul Milletvekili Levent Tüzel yaptı. Toplantıya, Emek Partisi il yöneticileri ile Petrol-İş, Tez Koop-İş, Yol-İş, Türk Metal Ankara şubeleri, Belediye İş EGO Şube, BES merkez ve Ankara 1 No’lu Şube, Eğitim Sen yöneticilerinin de aralarında olduğu sendikacılar katıldı.
Toplantının açılışında işçilerin direnişi konusunda bilgi veren İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Güçlü Tekstil işçilerinin 76 gündür türlü baskılara göğüs gererek onurlu bir mücadele sürdürdüğünü ifade etti. Bu mücadelenin Adıyaman’da işçi ve emekçiler arasında olumlu anlamda ses getirdiğini belirten Tüzel, direnişin ilk günlerinde konuya ilişkin bir soru önergesi verdiklerini ama hâlâ cevap alamadıklarını, bu durumu her yerde teşhir edeceklerini söyledi.
‘1 MAYIS’TA ALANLARA ÇIKMALI’
“Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olan 1 Mayıs’ın yaklaştığını hatırlatan Tüzel, emek hareketinin ortak sorunlarına karşı sendikaların, direnişteki işçilerin ve her kesimden insanın 1 Mayıs’ta birlikte alanlara çıkması gerektiğine işaret etti. Kürt işçi ve emekçilerinin emek ve özgürlük mücadelesi bakımından yeni bir döneme girdiğini belirten Tüzel, sendikalara ve örgütlülüğe yönelik saldırılara karşı “Birlikte neler yapabiliriz?” diye sorulması gerektiğini ifade etti.
Tüzel, Emek Partisinin çağrısıyla işçi sınıfına yönelik hak gasplarına karşı, işçilerin çalışma hayatlarında ekonomik ve sosyal haklarının garanti altına alınmasını sağlayacak bir yasa teklifini Meclise sunmak için çalışmalara başladıklarını duyurdu.
HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ
Sendikaya üye olur olmaz 250 kişinin işten atıldığını söyleyen Güçlü İplik işçisi Yunus Akyol, “Emniyet, valilik, belediye, bir oldu biz işçilere resmen savaş açtı. Çok baskı gördük. Fabrika karşısına çadır kurduk, 3 kez başımıza yıktılar. 400 polis getirildi ve 10 kişinin üzerine saldırdı” dedi. Adıyaman halkının yaşanan olaylar sonrası mücadelelerine destek verdiğini anlatan Akyol, “Biz yanlış bir şey yapmıyoruz. Haftalık tatilimizi, yıllık izinlerimizi, haklarımızı istiyoruz. Kötü giden, işçileri ezen, yok sayan bir sistem var. Biz bunu değiştirmek için bu mücadeleyi veriyoruz ve ben başarılı olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
‘AKP’NİN KİMİN PARTİSİ OLDUĞUNU GÖRDÜK’
İşçileren Vedat Durna ise işten atılanların çoğunluğunun AKP’ye oy verdiğini ancak direnişle birlikte AKP’nin saldırılarına maruz kaldıklarını dile getirerek, “AKP bizim karşımızda dediğimizde kimse kızmasın. Bize kimse bunu ezberletmedi. Biz bunu yaşıyoruz ve görüyoruz” dedi. 76 gündür tek bir AKP yetkilisinin yanlarına gelmediğini söyleyen Durna, “Biz çok bir şey istemiyoruz. Düşman değiliz. Ama biz AKP’nin kimin partisi olduğunu bu direnişle anladık. Bir kez daha söyleyelim, istediklerimiz işçilerin yıllık izinleri, hafta tatilleri, yemek, servis, mesai saatleri. Başbakan ‘İki sendikaya üye olabilirsiniz’ dedi ama bir sendika üyesi olduk işimizden olduk, iki sendikaya üye olsak ülkeyi terk ettirirler” dedi.
İŞÇİLER DESTEK BEKLİYOR
Ankaralı sendikacıların sorularını da yanıtlayan, karşılıklı sohbetlerin edildiği toplantıda işçiler, ailelerine baskıların yapıldığını, kızı direnişte olan işçiyi, “Kızın işe gelip başlamazsa seni de işten atarız” diye tehdit ettiklerini, türbanlı bir kadın işçiye Kur’an’a el bastırdıklarını anlattılar. AKP milletvekillerinin bir sur gibi patronun önünde set kurduklarını da belirten işçiler, kazanım için maddi-manevi her türlü desteğe ihtiyaçları olduğunu söylediler. Ankaralı sendikacılar da işçilere destek sözü verdiler.
SENDİKALARINA DA SAHİP ÇIKIYORLAR
Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasına üye olduklarını söyleyen Abuzer Akman, “Biz sendikaları bilmiyoruz ki; hangisi nasıldır diye... Örgütlenmek istedik bu sırada Öz İplik-İş çıktı karşımıza ve üye olduk. 15-20 gün sendika yanımızda durdu. Sonra bizi yalnız bıraktı. Biz hiçbir şekilde çekilmedik bu mücadeleden, çekilmeyeceğiz” diye konuştu.
‘EMEP OLMASAYDI BİZ KOPMUŞTUK’
Direnişteki işçilerin çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu söyleyen Akman, “Bu fabrikaya sendikayı sokacağız” dedik. Adıyaman emek, demokrasi ve meslek örgütlerine de sitemde bulunan Akman, şunları söyledi: “Daha çok Petrol-İş ve Eğitim Sen yanımızda yer alıyor. Emek Partisi mücadelenin en başında ve zaten bizi örgütleyendir. Onların bilgisi olmasaydı biz kopmuştuk zaten. Bir şeyler değişecekse, birlik olmalıyız bizler de.”
İlk biber gazını yediklerinde Vali ile görüştüklerini ifade eden Akman, Adıyaman Valisinin kendilerine, “İstifa edin sendikadan, işinize dönmenizi sağlayacağım. Adıyaman’da sendika istemiyoruz” dediğini aktardı. Benzer sözleri AKP İl Başkanının da söylediğini belirten Akman, “Sendikalıyız diye eşimi bile işten attılar” diye konuştu.
‘DİRENİŞ ÜNİVERSİTE GİBİ EĞİTTİ’
“Lise mezunuyum. Bu direnişle birlikte üniversite mezunu gibi oldum” diye söze başlayan Yahya Ateş, “Biz devletin, AKP’nin neler yapmaya çalıştığını direnişimizle öğrendik. Çok şey öğrendik bu mücadeleden” diye konuştu.
Direnişten önce Adıyaman’da bütün işverenlerin birbirine düşman olduğunu aktaran Ateş, direnişle birlikte 45 iş adamının bir araya gelip birlik olduklarını anlattı. Ateş, “Onlar birlik olabiliyorsa biz de birlik olup karşımızdaki güçleri yenmemiz lazım. Haklarımız için yaptığımız mücadelemiz ancak birlik olunursa kazanılır” dedi.
Abuzer Öztürk de, “Pişman değiliz. Yanlış bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. Sermayenin birleştiği gibi emekçiler olarak birleşmemiz lazımdı, bizler de birleştik. Örgütlenmemiz çok şey öğretti. 250 kişi değil organize sanayide on bini aşkın işçi çalışıyor. Amacımız Adıyaman’daki işçilerin rahat bir yaşamının olması. Bunun içinde sendikal mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et