‘Biz bastırınca zam geliyor’

TUNCAY SAĞIROĞLU

Tekirdağ’da Clorpast Plastik Ambalaj Fabrikasında çalışan bir işçi ise geçmiş deneyimlerini örnek gösteriyor. Üretimin bazen durgunlaşsa da sürekli devam ettiğini ifade eden işçi, “Yani patronun işleri iyi. Kriz patrona değil de işçilere var” diyor. 30 bin lira ücret aldıklarını, ancak hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını anlatan işçi, fabrikadaki zam talebini şöyle anlatıyor: “Ay sonunu borçla getiriyoruz. Kira veren arkadaşların durumu daha kötü. Bir evden iki üç kişi çalışmasa nefes bile alamayız. Geçen temmuz ayında bastırarak yüzde 20 zam almıştık ancak bu zam yılbaşı zammına mahsuben yapılmıştı. Şimdi asgari ücrete yüzde 30 zam geldi. Patronun niyeti şimdi bize yüzde 10 zam yapmak. Bu olursa bizim geçinmemiz imkansız hale gelir. Otuz bin liraya yüzde 10 ancak 3 bin lira eder. Bu para ile yıl sonuna kadar nasıl idare edeceğiz?​”

Fabrikada asgari ücrete gelen zammın üstünde zam talep ettiklerini vurgulayan işçi, “Bu yüzden fabrikada zam tartışması başladı. Patrondan hiç ses çıkmıyor. Ama temmuz ayında da çıkmamıştı. Biz bastırınca zam yaptı. Fabrikada tartışmalar sürdükçe yukarı yönetim de duyuyor. Onlar da ona göre tutum alıyor. İşçi fabrikada ücreti tartıştıkça aslında birliğini de oluşturmaya başlıyor. Biz de hak ettiğimiz ücreti alacağız” diye konuşuyor.

"KORKACAK HALİMİZ KALMADI"

Yine Tekirdağ’da Barış Tekstil’de çalışan bir işçi ise tekstilde başlayan işten atmalara dikkat çekiyor. Yazdan itibaren işçi sayısının 750’den 600’e düştüğünü, şimdi ise 130’a yakın işçinin çalıştığı iplik bölümünün kapanacağının söylendiğini anlatan işçi, “İşçiler arasında işsizlik kaygısı var ama geçim kaygısı daha büyük. 28 bin lira ücret alıyoruz, İnsan gibi yaşamayı bırak, hayatımızı sürdüremiyoruz. Temmuzda zam istedik, bölüm bölüm patronun, müdürün önüne çıktık. İşten atılmalar da o dönem başladı. Biz zamda ısrar ettik. Yeni yılda iyi zam yapma sözü ile birlikte her ay 4 bin liralık erzak çeki vermeye başladılar. Bizi yüzde 30 kesmez. Biz yüzde 50’nin altını kabul etmeyiz. Artık ölmüş eşek kurttan korkmaz misali, korkacak durumumuz yok” diyor.