27 Aralık 2024 21:50

Filistin Eylem Komitesi: Soykırıma karşı İsrail’e tam ambargo

Filistin Eylem Komitesi, soykırımı protesto ederek, “Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Filistin Eylem Komitesi: Soykırıma karşı İsrail’e tam ambargo

Fotoğraf: Filistin Eylem Komitesi

Filistin Eylem Komitesi, İsrail'in 27 Aralık 2008'de abluka altındaki Gazze Şeridi'ne başlattığı "Dökme Kurşun Operasyonu''nun 16. yılında, Filistin direnişine destek vermek amacıyla yürüyüş düzenledi. Tarihi Üsküdar Şifa Hamamı önünde toplanan kitle, "Dökme Kurşun'dan soykırıma Siyonist saldırganlık sürüyor" yazılı pankart açara Üsküdar Meydanı'nda yürüdü.

Filistin Eylem Komitesi adına basın açıklamasını okuyan Yusuf Alp, Dökme Kurşun saldırısının 21 gün sürdüğünü ve 1417 Filistinli katledildiğini hatırlatarak, “Bugün yaşanan soykırım saldırısının ilk habercisi olan 2008’deki bu saldırının ardından nerdeyse her iki yılda bir Gazze büyük çaplı saldırıların hedefi oldu ve her seferinde binlerce Filistinli katledildi ve tekrar tekrar yıkıma uğratıldı. Onlarca kez insanlık suçu işleyen işgal devleti, hiçbir suçuna karşı yaptırıma uğratılmadı ve böylece her saldırısında daha da vahşileşti” dedi.

İsrail’in 450 gündür aralıksız şekilde Gazze’ye saldırdığını söyleyen Alp, “Bununla yetinmeyen işgal devleti, sömürgeci güçlerle ittifak halinde, tüm coğrafyamızı direnişten arındırmak üzere saldırılarını genişletiyor. Suriye’de oluşan güç boşluğunu fırsata çeviren işgal devleti, Suriye’nin askeri kapasitesini yok ederek ve Golan Tepeleri’ni tamamen işgal ederek yayılmacı karakterini bir kez daha ortaya koyuyor” diye konuştu.

Fotoğraf: Filistin Eylem Komitesi

“SÖMÜRGECİLERİ DURDURACAĞIZ”

Batılı emperyalist ülkelerin, İsrail’e bugün sürdürdüğü soykırım saldırılarında doğrudan askeri ve siyasi destek sunduğunu dile getiren Alp, “Dünyanın en yüksek teknolojisiyle donatılmış İsrail ordusu sömürü ve abluka altında yaşayan halkların direnişini kıramadığı her gün daha da vahşileşiyor, Filistin’in her bölgesinde, Lübnan’da, Yemen’de, Suriye’de, İran’da kan dökmeye devam ediyor. Sömürgeciliğe karşı çıkan tüm dünya halkları olarak bugün bizlere düşen görev, bulunduğumuz her yerde soykırımcı İsrail’i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE ABLUKA VE SOYKRIMIN SUÇ ORTAĞI”

Filistin’in yanında olduğunu iddia eden Türkiye’nin, işgal devletiyle ticaret hacminin beşe katlandığını belirten Alp, şunları söyledi; “Türkiye, Filistin ile dayanışma hareketlerinin baskısı sonucu, soykırımın ancak 7. ayında işgal devletiyle ticareti resmen durdurduğunu açıklasa da ticaretin dolaylı şekilde sürdürüldüğü açıkça ortada. Soykırımcı İsrail’e petrol bugün Türkiye üzerinden akıyor, soykırımcının elektrik ihtiyacı Türkiye sermayesi tarafından sağlanıyor, soykırıma askeri mühimmat ve lojistik destek ulaştıran gemiler Türkiye limanlarında demirliyor. Dahası, Türkiye topraklarındaki askeri üsler yoluyla işgal devletine istihbarat desteği veriliyor, Türkiyeli şirketler işgal ordusuna askeri alanda üretim desteği veriyor. Soykırımcı işgal devletine karşı ayağa kalkan tüm dünya halkları gibi biz de Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi için, işgal ve soykırımdan para kazanan şirketlerden hesap sorulması için yürüttüğümüz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”

“Soykırımı durdurmak için İsrail’e tam ambargo” diyen Alp, taleplerini şu şekilde sıraladı;

  • İsrail’le tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve askeri ambargo uygulanması
  • İşgal devletini koruyan askeri üslerin kapatılması
  • Soykırıma petrol tedarik eden Bakü-Ceyhan Boru Hattı’nın kapatılarak, enerji ambargosu uygulanması
  • Serbest Ticaret Anlaşması’nın feshedilmesi ve tüm ticaret yollarının Siyonistlere ve suç ortaklarına kapatılması
  • Diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi
  • Ve işgal devleti İsrail’deki tüm yatırımların geri çekilmesi yoluyla İsrail’e Tam Ambargo uygulanmasıdır!

(HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek, barış, adalet ve özgürlük için…
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs

Ekmek, barış, adalet ve özgürlük için…

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ı, iktidarın çok katmanlı saldırıları, derinleşen yoksulluk, baskı ve küresel ölçekte bir savaş tehdidiyle karşılıyor. İşçinin olduğu her yerde alanlara çıkacak olan emekçiler, insanca yaşanacak ücret, barajsız-yasaksız sendika hakkı, siyasi baskıların ve yasakların son bulması ve barış taleplerini haykıracak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mayıs 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et