10 Mart 2013 11:44

Kadınlar barışın tarafıdır

Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanarak Kadıköy Meydanı’na yürüyen Kürt kadınlar, üniversiteli ve liseli kadınlar, işçi kadınlar, ev kadınları, feminist kadınlar ve mühendis kadınlar; rengarenk dövizleri, kıyafetleri ve sloganlarıyla taleplerini haykırdı.

“Savaşlarda en çok bedeli ödeyen kadınlar barış süreçlerinde de en fazla sözü söyleyebilmeli” diyen kadınların taşıdıkları pankart ve dövizlerde en çok öne çıkan “Kadınlar barış istiyor” sözü oldu.

İNSANCA YAŞAM VE EŞİTLİK

Feministler, “Bedenimiz, hayatımız, kararımız bizim, aileniz sizin olsun” pankartıyla alanda yerini aldı.

Halkların Demokratik Kongresi Kadın Meclisi “Kadınlar barışın tarafıdır, müzakerelerin muhatabıdır” diyerek savaşa, yoksulluğa, kadın katliamlarına karşı barış sürecinde taleplerini dile getireceklerini ifade etti.

Emek Partili Kadınlar “Yoksulluğa, işsizliğe, şiddete, savaşa karşı insanca yaşam, eşitlik, özgürlük ve barış” pankartının arkasında yürüdü. Eyüp Barışa Çığlık Korosu’ndan kadınların şarkılarıyla şenlenen kortejde, Tuzla Organize Sanayi Bölgesi işçisi kadınlar da vardı.

‘EN ÇOK SÖZÜ KADINLAR SÖYLEMELİ’

Kadınlar, miting meydanında ise farklı dillerde “hoşgeldiniz” anonsuyla karşılandı. Coşkulu mitingde 8 Mart Kadın Platformu adına metni sanatçı Ayşenur Kolivar ve tiyatrocu Rugeş Kırıcı okudu. Metinde, “Savaşlarda en çok bedeli ödeyen kadınlar, barış süreçlerinde de en fazla sözü söyleyebilmelidir. AKP iktidarı yürüttüğü siyasi ve askeri operasyonlarla müzakere sürecine karşı asıl yaklaşımını ortaya koymaktadır. Halkların eşit ve özgür birlikteliği için askeri ve siyasi operasyonlara son verilmeli ve cezaevlerinde rehin olarak tutulan binlerce Kürt siyasetçi özgürlüğüne kavuşturulmalıdır. Biz kadınlar demokrasi ve özgürlük söyleminde Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası güçlerin Ortadoğu’ya müdahalesine ve tezgahlanan emperyalist savaşa karşı da barış talebimizi haykırıyoruz” denildi.

EN BÜYÜK TEPKİ HÜKÜMETE

Kadına yönelik şiddete ilişkin, “Kimsenin bedenimiz üzerinden politika yapmasına izin vermeyeceğiz” diyen kadınlar her gün 5 kadın öldürülürken başbakanın her gün 5 çocuk istemesini AKP’nin kadın düşmanı politikalarının göstergesi olarak değerlendirdi.

“Kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz” diyen kadınlar kürtajı yasaklayarak daha fazla kadının ölümüne yol açılmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi.

Cinayetlere karşı, savaşa karşı kadınların sesini yükselterek, köle hizmetçi namus aile ya da kuluçka makinesi olmadıklarını söyleyen kadınlar, Hindistan’da  şiddete karşı sokakta yürüttükleri mücadeleyle yaşadıklarını görünür kılan kadınlara ve savaşın etkilerini yaşayan Suriyeli kadınlara selam gönderdi. 

TUNCEL: KADINLAR SÜRECİN TAKİPÇİSİ

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise konuşmasına tüm kadınların 8 Mart'ını kutlayarak başladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e seslenen Tuncel, 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesi taleplerini bir kez daha yineledi. "Rosalar'dan Sakinelere sözünüz sözümüz, yolunuz yolumuzdur" sloganıyla yola çıktıklarını belirten Tuncel, Kürt ve Türk kadınlarının verdikleri mücadeleler sayesinde bugün alanlarda olabildiklerini söyledi. Tuncel, cezaevlerinde bulunan tutsak kadınlara da selam gönderdi. Türkiye'de savaşın en ağır bedelini kadınların ödediğini ifade eden Tuncel, "Savaş kadınlar için ölüm, gözyaşı, tecavüz demektir. Bunu kabul etmediğimiz için barışta ısrarcıyız. Sayın Öcalan yeni bir süreç başlattı. Biz kadınlar bu sürecin en yakından takipçisi olacağız" dedi. Paris'te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilmesine de değinen Tuncel, "Siz 3 kadını katlettiniz ama bugün burada milyonlarca Sakine Cansız alanlarda mücadele yürütüyor. Bu katliam kadınlara gözdağıydı. Bizi korkutmadı öfkelendirdi" dedi.

Tuncel'in ardından konuşan Kadın Kapısı'ndan Şevval Kılıç ise, trans kadınların sorunlarına değindi. Kılıç, "Münevver Karabulut'u öldüren zihniyet ile trans kadınları öldüren zihniyet ve kadınlardan 3 çocuk isteyen zihniyet aynıdır" dedi. Mitingde ayrıca THY direnişindeki kadın işçiler adına da bir konuşma yapıldı.

Miting konuşmaların ardından MKM sanatçısı Zelal Gökçe'nin söyledi ezgiler eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.

MİTİNG SONRASI IRKÇI SALDIRI

Miting sonrası dağılan kadınlara Bursaspor-Fenerbahçe maçı için kentte bulunan bir grup Bursaspor taraftarı saldırdı. "Kahrolsun PKK" sloganlarıyla Haydarpaşa Numune, Tepe Nautilius ve Salı Pazarı'nda kadınlara saldıran ırkçı grup kadınların bineceği otobüsleri de tahrip etti. Saldırının 3 farklı yerde gerçekleşmesi "Organize mi" sorusunu akıllara getirdi.

ETHA'nın haberine göre polis saldırganlara uzun süre müdahale etmezken daha sonra taraftarlar otobüslere bindirilerek uzakalaştırıldı. Saldırıda 1'i bıçakla olmak üzere 10 kişinin yaralandığı; bıçakla yaralanan kişinin yakınlarını almak için Kadıköy'e gelen Halit Demirkapu adlı yurttaş olduğu öğrenildi.


* Yasal güvence talebiyle mitinge gelen ev işçisi kadınlar ILO C189 Nolu maddenin hükümet tarafından kabul edilmesini istedi.

*“Hadigli kadınlar” pankartıyla mitinge katılan Hemşinli kadınlar anadillerinde dövizlerle doğa talanına karşı çıktı

*Liseli ve üniversiteli genç kadınlar cinsiyetçi eğitime, yurtlarda yaşanan sorunlara ve kampüste olağanlaştırılmaya çalışılan tacize ve özel güvenlik terörüne karşı dövizleriyle alanda yerini aldı.

* LGBT bireyler Lambda İstanbul olarak “Susma Haykır, Lezbiyenler vardır” dövizleriyle yürüdü.

* AKA-DER Kadın Faaliyeti “Sömürüye Mahkum olma! Her gün 8 Mart her gün kavga” pankartı açtı.

* Numune Hastanesi önünden yürüyüşe geçen kadınlara seslenen bir çiçekçi kadın “Benim için de bağırın, sesimi sizden başkası duymaz, duyurmaz” diyerek kadınlara karanfil verdi.

*Alanda polis araması noktasında sıkışma yaşayan kadınlar, AKP’nin “dünya kadınlar gününüz kutlu olsun”  pankartına su şişesi fırlatarak tepki gösterdi.  

*DİSKli kadınlar “Emeğimizin, kimliğimizin, bedenimizin özgürleşmesi için örgütleniyoruz” pankartıyla yürüdü.

*ISMACO ve THY direnişçisi kadınlar da “Sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması” talebiyle alandaydı. (İstanbul/EVRENSEL)