Sağlık emekçilerine yönelik, şiddet, hekim intiharları ve göçü için araştırma önergesi talebi
Yeşil Sol Parti Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit sağlık emekçilerine yönelik şiddeti ve bunun sebep olduğu intihar ve göçü önlemek amacıyla araştırma komisyonu kurulmasını istedi!

Fotoğraf: Gülüstan Kılıç Koçyiğit
Yeşil Sol Parti Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit Türkiye'de sağlık sektöründe çalışanların karşı karşıyaolduğu zorluklara dikkat çekmek ve bu sorunların çözümü için bir adım atmak amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) bir araştırma önergesi sundu.
2003'ten itibaren Türkiye'de "Sağlıkta Dönüşüm Programı" uygulandığına dikkat çeken Koçyiğit . “Bu program, sağlık sistemini piyasacı bir yaklaşımla yeniden şekillendirmekte ve halk sağlığını ve sağlık emekçilerini göz ardı etmektedir. Sağlıkta şiddet, bu dönüşüm sürecinde artış göstermiştir. Sağlıkta şiddete karşı önlemler alınması için Sağlık Bakanlığı defalarca uyarılmış, yasa önerileri sunulmuş olmasına rağmen Türkiye'de birçok sağlık emekçisi, yoğun ve güvensiz çalışma koşullarına maruz kalmaya devam etmektedir. Uzun mesailer, yetersiz dinlenme süreleri ve artan hasta yükü, hekimlerin fiziksel ve psikolojik sağlığını tehdit etmektedir. Ayrıca, idare baskısı, hekimlerin mesleki bağımsızlığını sınırlamakta ve motivasyonlarını azaltmaktadır. Sağlık emekçilerinin zorlu çalışma ve düşük ücret koşulları yani yetersiz maaşlar ve güvencesiz istihdam koşulları, genç sağlık emekçilerini mesleklerini terk etmeye yönlendirmektedir. Bu sorunlar, sağlık alanında özellikle yetkin hekim ve hemşirelerin göçüne neden olmaktadır” dedi.
"HEKİM GÖÇÜ YOĞUNLAŞTI"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından paylaşılan istatistiklere göre, sadece eylül ayında 321 hekimin yurtdışında çalışma için gereken "İyi Hal Belgesi" başvurusunda bulunduğunun altını çezan Koçyiğit şunları söyledi; “Yılın ilk 9 ayında ise toplam 2,285 doktor bu belgeyi almıştır. TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, genç hekimlerin yurtdışına gitme nedenleri arasında sağlıkta şiddetin öne çıktığını belirtmiş, yıl sonuna kadar 3,000 hekimin yurtdışına gitmeyi tercih edeceğini tahmin ettiklerini dile getirmiştir.
Hekim göçü, başlangıçta Avrupa ülkelerine yoğunlaşsa da son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri ve Kore gibi ülkelere yönelmiştir. Bu durum, halk sağlığı uzmanlarının da yurtdışına gitmeye başladığını ve bu alandaki istihdamın arttığını göstermektedir. 2023 yılında "İyi Hal Belgesi" alan hekimlerin yüzde 40'ını uzmanlar oluştururken, geri kalanlar pratisyen hekimlerden oluşmaktadır.”
"İNTİHAR VAKALARI KRİZİN DERİNLİĞİNİ GÖSTERİYOR"
27 Eylül'de, Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği’nde asistan hekim olarak görev yapan Dr. Rümeysa Keleş’in ve Adıyaman Toplum Sağlığı Merkezi’nde pratisyen hekim olarak görev yapan Dr. Eren Özkara, Mersin’de de yine genç bir kadın hekimin yaşamına son verdiğini hatırlatan Koçyiğit; “Son yıllarda, Türkiye'de yaşanan intihar vakaları, sağlık alanındaki sorunların ciddiyetini vurgulamaktadır. Genç doktorların yaşamlarına son vermeleri, çalışma koşulları, ekonomik sorunlar ve moral kaybı gibi sorunların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu intihar vakaları, sağlık alanındaki krizin ne kadar derin olduğunu göstermektedir” dedi.
"SAĞLIK EMEKÇİLERİ ŞİDDET TEHDİDİ ALTINDA OLMAMALI"
Sağlık sisteminin güçlendirilmesi için sağlık meslek örgütlerinin temel önerilerinin geçerli olduğuna dikkat çeken Koçyiğit şu ifadeleri kullandı; “İlk olarak, birinci basamak sağlık hizmetleri öncelikli hale getirilmeli ve hastalıkların önlenmesine odaklanılmalıdır. Hekimlerin çalışma koşulları iyileştirilmeli, daha fazla hekim ve sağlık emekçisi istihdam edilmeli ve hasta odaklı bakım teşvik edilmelidir. Şehir hastaneleri politikası yerine kamu ve üniversite hastaneleri önemsenmelidir. Sağlık bütçesi artırılmalı, sağlık hizmetleri erişilebilir ve ücretsiz olmalı, ek ücretler kaldırılmalı ve hekimlerin adil gelirler elde etmeleri sağlanmalıdır. Sağlık emekçileri şiddet tehdidi altında olmamalı, etkili bir şiddet yasası çıkarılmalı ve güvenlik önlemleri alınmalıdır. Hekimlere yönelik baskılar sonlandırılmalı ve tıp eğitimi nitelikli hale getirilmelidir. Son olarak, sağlık emekçilerinin örgütlenmesi desteklenmeli, haklarını savunmaları teşvik edilmeli ve seslerini duyurmalarına fırsat tanınmalıdır. Bu öneriler, daha etkili ve adil bir sağlık sistemi oluşturmayı amaçlamaktadır.”
Sağlık alanında artan şiddet, istifa, göç, mesleği terk ve intihar oranları ciddi sorunlar olduğunu gözler önüne serdiğini belirten Koçyiğit; “Sağlık emekçilerinin yaşadığı zorluklar, daha iyi bir sağlık sistemi için acil eylemlerin gerekliliğini vurgulamaktadır. Sağlık emekçilerinin refahı, sadece onların değil, tüm toplumun iyi olma hali için kritik bir öneme sahiptir. Sağlık emekçilerinin fiziksel ve psikolojik sağlığını korumak ve sağlık sistemini iyileştirmek adına atılması gereken adımların acil bir şekilde ele alınması amacıyla Anayasa’nın 98. TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ederim” dedi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et