Radyoloji, ultrason ve MR’da randevu skandalı: Paran varsa 1 hafta, paran yoksa 6 ay sonra gel
Üniversite hastanelerinde görüntüleme hizmetlerinde aylar sonraya verilen randevular bağış adı altında verilen parayla öne çekiliyor. Hastalar tepkili: ‘Parası olmayan ölsün mü?’

Fotoğraf: Pixabay
Eylem NAZLIER
İstanbul
Kamunun ödeme ve yatırım yapmadığı üniversite hastaneleri adeta çöküş içerisinde. Radyoloji ve görüntüleme hizmetleri için aylar sonraya randevu veriliyor. Randevusunu öne almak isteyen hastalardan bağış adı altında 100 ile 10 bin TL arasında para talep ediliyor.
Gazetemize konuşan bir hasta Çapa’da bulunan İstanbul Tıp Fakültesinde ultrason testi için kendisine 7 ay sonraya randevu verildiğini, 700 TL öderse randevunun 10 gün sonraya verilebileceğini söyleyerek bağış adı altında istenen bu paraya tepki gösterdi. “Paramız yoksa ölüme mi terk edileceğiz” diye soran hasta parayla öne çekilen randevu hizmetinin de mesai saati içinde olduğunu belirterek “Parayı verince nedense cihazlarda boş yer bulunabiliyor” dedi.
BİRÇOK İŞLEMDE ÜCRET İSTENİYOR!
İstanbul Tıp Fakültesinde görev yapan sağlık emekçisi de yaşananları doğruluyor. Birçok işlemden ücret talep edildiği bilgisini veren sağlık emekçisi “Özellikle radyoloji görüntülemelerinde öğretim üyesi ücreti olarak talep edilen bu ücret, istenilen tetkike göre 100 ile 1000 TL arasında değişebiliyor. Doktorunuzun istediği bir MR için 6 ay sonrasına randevu verilirken öğretim üyesi farkı ödemeniz halinde randevunuz bir hafta on gün içine çekilebiliyor” dedi.
"PARAYLA 1 HAFTAYA ÇÖZÜLÜYOR"
24 saat esasına göre çalışan MR ve BT birimlerinin ücret ödenmesi durumunda gece, hafta sonu için de randevu verilebildiğini söyleyen sağlık emekçisi, “Endoskopi, kolonoskopi gibi girişimsel işlemler için de çok ileri tarihlere gün veriliyor. Bunlarda bile 923 TL gibi ücret alınıyor. Eğer bu işlemi öğretim üyesine yaptırırsanız daha erkene randevu verilerek daha fazla ücret isteniyor” diye konuştu.
PARAN KADAR YAKIN SAĞLIK HİZMETİ!
Bu ücretlerin Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında alındığına dikkat çeken sağlık emekçisi, “Ancak sorun şu ki ücret verince erken yapılabilen işlemler ücret ödeyemeyenler için tanının ve tedavinin gecikmesi anlamına geliyor. Bu durum cihazların doluluğu/yoğunluğu ile açıklanamaz. Hafta içi, hafta sonu, gece fark etmeden işlem yapılabiliyor. Bunun yerine herkese 24 saat esasına göre ücretsiz randevu verilebilir. İşin özeti paran kadar sağlık hizmeti alabilirsin” ifadelerini kullandı.
"USULSÜZCE PARA ALINIYOR"
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Cerrahpaşa İşyeri Temsilcisi Aydın Erol, AKP’nin hayata geçirdiği sağlıkta dönüşüm programı ile kamu sağlık kuruluşlarına merkezi bütçeden kaynak aktarılmayarak borç batağına sürüklenmenin önünün açıldığını söyledi. Bundan en çok da üniversite hastanelerinin etkilendiğini dile getiren Erol “Borç batağındaki üniversite hastaneleri sağlık hizmeti sunabilmek için verdiği sağlık hizmetlerinden mesai dışı, öğretim üyesi farkı, zorunlu bağış adı altında hastalardan para almaya başladı” dedi. İlk başlarda cerrahi girişimler üzerinden mesai dışı adı altında alınmaya başlanan ücretlerin bir süre sonra neredeyse verilen her hizmette vatandaştan 100-10 bin TL arasında para alınmaya başlandığını anlatan Erol “Poliklinik hizmeti alıyorsun, film isteniyor radyolojiye, laboratuvara gidiyorsun kayıt esnasında para isteniyor. Vatandaş benim sosyal güvencem var, neden istiyorsunuz diye soruyor? Kayıt memuru tabii ki gerçeği söyleyemiyor, sizin raporunuzu öğretim üyesi yazacak yaptırmak istemiyorsanız siz bilirsiniz diyor? Ama esas mesele mesai içinde verilen hizmetin mesai dışı gibi gösterilerek usulsüzce hastadan para alınması” diye konuştu. Bunu tüm yetkililerin, Sağlık Bakanlığının da bilmesine rağmen hiç kimsenin sesini çıkarmadığını dile getiren Erol, “Birkaç üniversitede başlayan bu uygulama neredeyse tüm üniversite hastanelerine yayıldı” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et