Aşılar omikron varyantına karşı ne kadar etkili?
Epidemiyoloji uzmanı ve halk sağlığı araştırmacısı Melissa Hawkins, bir aşının hastalığı ne kadar önleyebileceğini ve omikron varyantının bu süreçte neleri değiştireceğini açıkladı.

Görsel: Freepik
Pandemi sebebiyle epidemiyoloji alanından garip birçok terim ve kavram hayatımıza girdi. Bunlar gibi karmaşık olan iki kavrama etkinlik ve etkililik örneklerini verebiliriz. Bu iki kavram aynı anlama gelmez ve zaman geçtikçe, omikron gibi yeni varyantlar ortaya çıktıkça da bu kavramlar değişiyor. Amerikan Üniversitesinde epidemiyoloji uzmanı ve halk sağlığı araştırmacısı olan Melissa Hawkins sorularımızı cevaplayarak araştırmacıların bir aşının hastalığı ne kadar iyi önleyebileceğini, bu oranları nelerin etkilediğini ve omikron varyantının bu süreçte neleri değiştireceğini açıkladı.
Aşılar ne işe yarar?
Aşı, bağışıklık sistemini çalıştırarak gelecekte bir virüse maruz kaldığımızda vücudumuzu savunmak için var olan antikorları üretir.
NÜFUSUN BÜYÜK ORANI AŞILANDIĞINDA SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI ETKİLİ OLMAYA BAŞLAR
Aşının etkinliği ve etkililiği arasındaki fark nedir?
Tüm yeni aşılar, ne derece işe yaradığını ve güvenli olup olmadığını belirlemek için, araştırmacılar tarafından binlerce kişi üzerinde test edildikleri bazı klinik deneyleri geçmek zorundadır.
Etkinlik, bir aşının klinik deneyler sırasında ne kadar iyi performans gösterdiğinin ölçüsüdür. Araştırmacılar iki grup insanı kapsayacak deneyler uygularlar. Bir grupta gerçek aşı uygulanan kişiler, diğer grupta ise plasebo (boş aşı) uygulanan kişiler bulunur. Araştırmacılar, her iki grupta da kaç hastalık vakasının görüldüğünü karşılaştırarak aşının etkinliğini hesaplarlar.
Bunun yanı sıra, etkililik ise bir aşının gerçek hayatta ne kadar performans gösterdiğini tanımlar. Etkinlik ile aynı şekilde hesaplanan etkililik, aşı olan ve olmayan kişiler arasında hastalık kapma oranlarını karşılaştırır.
Etkinlik ve etkililik genellikle birbirlerine yakın iki terim olarak görülse de her zaman aynı anlama gelmezler. Milyonlarca insan aşı olmaya devam ettiği için aşıların çalışma şekli de klinik deneylerden biraz farklı sonuçlar gösterecektir.
Bir aşının gerçek hayattaki performansını etkileyen birçok faktör vardır. Delta ve omikron gibi yeni varyantlar bazı şeyleri değiştirebilir. Ayrıca, klinik deneylere katılan kişilerin sayıları, yaşları ve sağlık durumları da önemlidir.
Nüfusun aşılanan oranını tanımlayan, aşılanan kişi sayısı da aşının etkililiğini etkileyen faktörlerdendir. Nüfusun büyük oranı aşılandığında sürü bağışıklığı etkili olmaya başlar. Orta veya az etkinliği olan aşılar bile nüfus düzeyinde çok iyi sonuçlar verebilir. Benzer şekilde, koronavirüs aşıları gibi klinik deneylerde yüksek etkinlik gösteren aşılar nüfusta yüksek bir aşılama oranı yoksa, daha düşük etkililik ve tesir gösterebilir.
Fotoğraf: Freepik
Etkinlik ve etkililik nasıl hesaplanır?
Pfizer ve Moderna aşılarının semptom gösteren kovid-19 enfeksiyonlarını önlemede yüzde 90’ın üzerinde etkinlik gösterdiği belirtilmiştir. Farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse, klinik çalışmalarda bu aşıları olan kişiler arasında kovid-19 kapma riski, aşıyı vurulmamış olanlarla kıyaslandığında yüzde 90 oranında azalmıştır.
Örneğin, bir aşı deneyi yaptığınızı var sayalım. Aşıyı uygulamak için rastgele 1000 kişiyi bir gruba seçersiniz. Yine rastgele 1000 kişiyi de plasebo aşıyı uygulamak için başka bir gruba seçersiniz. Aşı yapılan gruptakilerin yüzde 2.5’i kovid-19 olurken, aşı olmayanların ise yüzde 50’sinin kovid-19 olduğunu varsayalım. Bu durumda aşının yüzde 95 etkinlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Fakat yüzde 95 etkinlik gösteren bir aşı, kalan yüzde 5’in kovid-19 kapacağı anlamına da gelmez. Hatta, hastalık riskinizin yüzde 95 oranında azaldığı anlamına gelir.
Aşı etkililiği de aynı yolla hesaplanır fakat klinik deneylerden farklı olarak, gözlemsel araştırmalarla belirlenir. Bu sürecin başlarında, gerçek dünyada aşıların ağır hastalıkları önlemekte etkililik oranları yüzde 90’ın çok üzerindeydi. Fakat doğaları gereği virüsler değişir ve aşıların etkililik oranları da değişir. Örneğin, bir araştırma, Pfizer aşısının, 2021’in başlarında aşılanmış huzurevi sakinlerinde ciddi hastalıkları önlemede delta varyantının artışa geçtiği ağustos 2021’e kadar, yüzde 53 oranında etkili olduğunu buldu. Bu durumda, yaş, sağlık sorunları, azalan bağışıklık ve yeni varyantlar etkililiği azaltmıştır.
Peki ya Omikron varyantı?
Omikron ve aşılarla ilgili ilk veriler hızlı bir şekilde gelmeye başladı ve bu sonuçlar daha düşük aşı etkililiğini ortaya çıkardı. En iyi tahminler, aşıların enfeksiyonları önlemede yüzde 30-40 civarında ve ciddi hastalıkları önlemede yüzde 70 oranında etkili olduğunu gösteriyor.
Almanya’da yürütülen, ön baskısı yapılmış ve henüz diğer bilim insanları tarafından resmi olarak incelenmemiş bir çalışma, Moderna ve Pfizer aşılarının tüm dozlarını olmuş kişilerden alınan kandaki antikorların, omikron varyantını nötrleştirmede düşük etkinlik gösterdiğini ortaya koydu. Güney Afrika ve İngiltere’de yapılan küçük çaplı başka ön baskısı yapılmış çalışmalar ise antikorların omikron varyantını hedefleme gücünde önemli bir düşüş yaşandığını gösterdi. Diğer varyantlarla karşılaştırıldığında, bağışıklık sisteminin omikron varyantını tanıma becerisinin azalmasıyla birlikte, yeni ortaya çıkacak enfeksiyonlar bekleniyor.
ÜÇÜNCÜ DOZ BAĞIŞIKLIĞI ARTIRIYOR
Hatırlatma dozu Omikrona karşı bağışıklığı arttırır mı?
Ortaya konulan ilk veriler, yüzde 70-75 etkililik oranıyla beraber, üçüncü dozun bağışıklık tepkisini ve omikrona karşı korumayı artırmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
Pfizer şirketi, iki doz aşı olmuş kişilerin omikron kaynaklı enfeksiyon riskine açık olduklarını, fakat üçüncü doz aşının virüse karşı vücutta antikor etkinliğini artırdığını bildirdi. Bu araştırma, üç doz aşısını olmuş insanlardan alınan kan örnekleri üzerinde yapılan deneylere dayanıyor.
Hatırlatma dozu, antikor miktarını ve kişinin bağışıklık sisteminin omikrona karşı koruma gücünü de arttırır. Fakat dünyanın çoğunun hâlâ hatırlatma dozuna erişimi yok.
Tüm bunlar ne anlama geliyor?
Aşıların omikrona karşı azalan etkililiğine rağmen, gerçekten işe yaradıkları ve en iyi halk sağlığı kazanımlarından biri olduğu da açıkça görülüyor. Etkililik dereceleri çeşitlense de aşılar yine de yararlı. Grip aşısı genellikle yüzde 40-60 oranında etkilidir ve ABD’de her yıl milyonlarca insanın hastalanmasını ve 100 binden fazla insanın da hastaneye yatışını önlüyor.
Son olarak, aşılar yalnızca aşılanan kişileri değil aynı zamanda aşı olamayan kişileri de korumaktadır. Aşılanan kişilerin aşılanmayan kişilere oranla kovid-19’u yayma olasılıkları daha düşüktür. Böylece, yeni enfeksiyonlar azalır ve toplumun tümüne koruma sağlanır.
Arabaşlıklar Evrensel’e aittir.
theconversation.com’dan çeviren Berfin Tuana KORKMAZ
Evrensel'i Takip Et