19 Nisan 2011 11:36

Küçük savaşlar büyük sonuçlar

Batının dış uzlaşmazlıklara müdahalesi kendi içindeki politikaları yeniden şekillendiren ve kendi aleyhine çeviren bir geçmişe sahiptir.Nikaragualı köylülerin direnişinin, güçlü ABD Başkanı Ronald Reagan’ı neredeyse devirdiğini biliyor muydunuz?1979’da  Sandinista gerillaları ABD’ye bağımlı An

Küçük savaşlar büyük sonuçlar
Paylaş
Tarık Barkavi

Batının dış uzlaşmazlıklara müdahalesi kendi içindeki politikaları yeniden şekillendiren ve kendi aleyhine çeviren bir geçmişe sahiptir.

Nikaragualı köylülerin direnişinin, güçlü ABD Başkanı Ronald Reagan’ı neredeyse devirdiğini biliyor muydunuz?
1979’da  Sandinista gerillaları ABD’ye bağımlı Anastasio Somoza rejimini yerle bir etti. ‘Bu gizli bir savaş’ – anayasal zorunluluklar nedeniyle- ABD Kongresi tarafından desteklenmedi ve Sandinistalar’la çatışmalar meydana geldi. Reagan hükümeti, Orta Amerika’da karşı devrimi desteklemek için İsrail aracılığıyla İran’a silah satışı içeren kaçık bir plana başvurdu.

İran-Kontrası olarak bilinen bir sonraki kriz Reagan’ın ofisindeki son yıllarını mahvetti ve onu zirvesinde cezalandırmakla tehdit etti. Reagan’ın memurlarının Amerikan demokrasisinin basit bir prensibinin altını oymak istedikleri gerçeği – mali bütçenin yasama yetkisi –Avrupalı olmayan dünyada batılı askeri ilişkilerin politik oynaklığı hakkında bazı şeyleri bize anlatmaya başlar.

Batıya karşı direnenler için sonuçların daima acı olduğundan emin olmak için, diğerlerinin arasında Vietnamlılar gibi Iraklılar ve Cezayirliler kanıt olara gösterilebilir. Sandinista rejimi kontralar tarafından mağlup edilemedi, ama devrim içerideki yolsuzluk ve dış düşmanlarla yüz yüze geldiğinde yenildi. Büyük güçlere göre “küçük savaşlar”ın, 19. yüzyılın sonundan bu yana, Batı’nın dışarıdaki askeri maceraları becerememesinin bir sonucu olarak kendisini büyük iç krizlere sürükleyen sonuçları kolayca gözden kaçmıştır.

Benyamin Disraeli, William Gladstone, Jules Ferry, Francesko Crispi ve William McKinley gibileri politik geleceklerini, küçük savaşlarda alınan bazı önlemler sayesinde elde etmiştir.

20. yüzyılın dönüşüyle, özellikle onun son yarısında, yenilginin sonuçları ve güçlükleri baş göstermeye başlar. Fransa ve Portekiz sömürgelerini zorla elde tutmayı deneyerek değişim rejimine katlandılar. Fransız Cezayiri’ni elde tutmayı isteyen sağ kanat politikacılar ve askerler böylece Reagan’ın hükümet görevlileri gibi kendi demokrasilerinin altını oymayı arzuluyorlardı. Ve bu yüzden 50 yılı aşan az bir süre önce, küçük bir savaşın terslikler çıkarması üzerine büyük batı gücünün desteğiyle askeri bir darbe yapıldı. Fransız askeri Cezayir’de kontrolü ele geçirdi, Korsika’ya paraşütlerle indi, 4. Cumhuriyetle birlikte kriz sona erdirildiği zaman Fransız ordu mensupları zırhlı birlikler ve paraşütçü güçlerle Paris’i ele geçirmeyi planlıyordu.

Charles de Gaulle, Beşinci Cumhuriyet’in yeni başkanlık sistemiyle seçildi. 8.000 kilometre uzakta bir savaşın yenilgisi, 1945’ten beri Amerikan politikasında, kültüründe ve toplumundaki en önemli olaydır. Vietnam iki başkanı alaşağı etti, John Kerry ve John McCain örneklerinde görüldüğü üzere, Vietnam, seçim politikalarını tamamıyla şekillendirmeyi sürdürüyor.

Hollywood filmleri ve popüler kültür bir grup Çinli tarafından gerçek bir şekilde incitilmiş küçük düşen Amerikan erkekliği imajını telafi etmek için Rambo benzeri akıl almaz çabalar üretti. Vietnam, Amerikan dış ve askeri politikasında da rol oynuyor. 1970’in yenilgisi 21. yüzyıldaki Afganistan ve Irak’ın işgalini olanaklı hale getiren gönüllü profesyonel orduya liderlik etti.1990’da Vietnam sendromunu önlemenin bir parçası olarak aynı gerekçeyle Kuveyt ve Irak bombalandı, Irak istilası sürerken bu sendromun üstesinden gelinebileceğinin vurgulanması gerekti.

Neden küçük savaşlar Batı’daki bu güçler tarafından icra edilmelidir?

Batı’da ırkçılık ve oryantalizm tartışmaları, Avrupalı olmayan diğerlerinin - Arabın, Asyalının, Afrikalının, yerlinin - batı kurgularına odaklanma eğilimindedir. Buradaki sorunun Batılının kendi görüntüsü olduğu gerçeğini unutuyoruz. Batılı medenidir, yerli barbardır; o rasyoneldir, yerli duygusaldır. Batı modernken, ilkel yerliler - hâlâ- Batı tarafından güdümlenmiş modernizasyon aydınlanmasına ihtiyaç duyar. Hepsinin ötesinde Batı güçlüdür ve yerliler güçsüzdür.

Peki, öyle mi?

Küçük savaşlardaki yenilginin anlamı batının kendisi ile ilgili kavrayışının her unsurunun yerle bir olmasıdır. Biz yerlileri yenmeye çalışarak, yolumuz üzerindeki topraklarını bombalayarak ve işkenceler yaparak vahşiler haline geliyoruz.
Akıldışı bir şekilde sıcak yerlerde hayalperest kampanyalar yapmak için ülkemizin hazinesini, kanını ve prestijini taahhüt ediyoruz. Biz savaş alanında güçsüz olmayı kanıtlamışızdır; yerli halk, bizim onlara attığımız her şeyle idare ederken bizim askerlerimiz dondurma, biftek ve klima ihtiyacı içinde. Bu küçük savaşlar sonucunda batı ülkelerinin politikaları ettiğini bulmasının nedenidir. Çünkü biz kendi propagandalarımıza inanıyoruz; işgal ekmek için oldukça hazırız. Mac Arthur’dan Rumsfeld’e generaller ve yetkililere kadar geniş bir cephe, Batılı olmayan düşmanları hatalı bir şekilde küçümsemişlerdir. Bu cılız ülkeler bize karşı nasıl ayaklanabilirler ki!

Sonra biz, yeniden ve yeniden, geleneksel askeri güçlerin, geleneksel olmayan mücadelelerle başarılı bir sonuç elde etmesinin zor olduğunu öğreniriz. Bu noktada kriz gelip baş gösterir ve politikacılarla generallerin kariyerlerinin sonu gelir.

Sarkozy ve Cameron, devlet adamı Reagan’ın çapının yakınından bile geçemez. Onlar ordu ile ilgili konularda amatör kalırlar. Cameron, zaten yurt dışında olan askerleri dururken kalanları da Libya’ya gönderme kararı almadan önce dahi bütçe kesintisi İngiltere ordusunun altını oyuyor.

Obama, bakanı Gates’in realizmi tarafından yönlendirilen becerikli bir el oynadı. O, askeri güçler başlangıçta Amerikan ağırlıklı olsa da Libya’da İngiltere ve Fransa liderliğinde bir NATO müdahalesi gerçekleştiği damgalamasına izin verdi. Yine de, bütün bu liderlerin kaderi, şimdi, Libya’daki iç savaşın girdabına sürüklenmiş durumdadır. Savaşta, düşmanın daima bir oyu vardır. Kaddafi ve Libya’daki olaylar şimdi Batı için hiç kimsenin kabul etmek istemediğinden çok daha güçlü bir uygulamadır.
 

*El-Cezire

ÖNCEKİ HABER

Yemen’de protestolar sürüyor

SONRAKİ HABER

Suriye’de ayaklanma büyüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...