13 Ağustos 2020 01:24

Ürününü 3 yıldır aynı fiyattan satan çiftçi: Seneye ekmeyeceğim

Üç yıldır tüccara aynı fiyattan ürününü satan bamya üreticisi Sedat Şen, seneye ekim yapmayacağını söyledi. Şen, "Her yıl maliyet artıyor. Zarar ediyoruz. Çiftçiliği bırakacağım" diyor.

Fotoğraflar: Volkan Pekal/Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Geçimini 6 yıldır topraktan sağlayan Şen ailesi düşük fiyat ve yüksek maliyet karşısında üretimden vazgeçti. Kimi zaman tarım işçiliği yapan aile 6 yıldır kendi ektiği topraktan hayatını idame ediyor. Kiraladığı tarlaya bamya eken Sedat Şen, her yıl artan maliyete rağmen yerinde sayan bamya fiyatları ve zarar edilen diğer ürünler nedeniyle çiftçiliği bırakacak duruma gelmiş. Fiyatları tüccarların belirlediğini ifade eden Şen, üreticiyi koruyacak önlemler alınmasını istedi.

Adana’ya 9 yıl önce Diyarbakır’dan geldiklerini anlatan 47 yaşındaki Sedat Şen, 3 yıl kadar uğraştığı ticaretten zarar ettiği için beklediğini bulamayınca çiftçiliğe yönelmiş. 6 yıldır bamya ektiklerini anlatan Şen, artan girdi maliyetleri karşısında fiyatların 3 yıldır 7 lirada kaldığını belirterek önümüzdeki sezon ekim yapmayacağını söyledi.

"DOLAR KRİZİNİN ETKİLERİ SÜRÜYOR"

Şen ailesinin yaşadığı sıkıntılar 2018 krizine kadar gidiyor. Fiyatlardaki artışı son günlerde cebini daha çok yakmaya başlamış. ‘Ot ilacı’ örneğini veren Şen, 2018 yılında yaşanan dolar şoku öncesinde 50-60 liraya aldığı ilacın krizden hemen sonra 200 liraya çıktığını ve hâlâ o fiyatlarda seyrettiğini söyledi. Bu ilaç için her hafta 1000 lira harcadığını ifade eden Şen, günde 5 kişi çalışarak 30-40 kilo bamya topladıklarını belirtti. Şen, “Bamyadan önce marul ektim. Ondan da zarar ettim. Bu yıl 11 liraya veriyorduk. Salgın olunca fiyatlar 7’ye düştü. Pazarda 15-20 liraya kadar alanlar var. Diğer şehirleri bilmiyorum” dedi.

FİYATLARI TÜCCARLAR BELİRLİYOR

Fiyatları tüccarların belirlediğini anlatan Şen, “Aralarında anlaşıp fiyatı düşürebiliyorlar. Bizim götürüp halde satma şansımız yok. Denedim ama bamya satan yerler belirli olduğu için “Satamıyoruz’ getirme dediler” şeklinde konuştu.

TARLADA ÇALIŞMAK DA YAŞAMAK DA ZOR

Teni yakan tozunun nefes almayı zorlaştırdığını, bamyanın içerisinde sıcaklığın arttığını anlatan Şen bu yüzden çocuklarının yardımı ile hasadı yapabiliyor. Çocuklar topluyor, anne baba yardımcı işlerde çalışıyor. 6 çocuktan biri ev işleri için evde bırakılmış. 10 ila 20 yaşlarındaki çocuklar sabah 4 gibi başladıkları hasadı sıcaklığın dayanılmaz noktaya geldiği öğle saatlerinde bitiyor. 20 yaşındaki Şaban tarlada çalışmak için okulu bırakmak zorunda kalmış. 18 yaşındaki Gülçin okula gidebilmiş. 7’inci sınıftan beri hem okumuş hem kendi işlerinde tarım işçiliği yapmış. Üniversite sınavına girmiş ancak çalışmaktan derslere vakit ayıramadığı için istediği puanı alamamış. “Kardeşlerim de okuyabilsin diye buraya geliyorum” diyor.  Gülçin, mimarlık okumak istiyor. Bunu başaracağına inanıyor ancak bunun için destek istiyor. Kalabalık bir aileye sahip olduğunu anlatan Gülçin, “Öğrencilere destek istiyoruz.  Kalabalık ailelere destek verilsin” dedi. 

 

ÖNCEKİ HABER

Ani Ören Yeri'ndeki tarihi yapıtların duvarları tahrip ediliyor

SONRAKİ HABER

Genç mühendisler işsiz: İstihdam az, mühendis çok!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa