28 Şubat 2020 11:48

Öğretmen atamalarında haksızlık sürüyor

Öğretmenlerin sınavdaki başarıları yok sayılarak, tamamen subjektif bir yöntemle belki de çocukluklarından beri hayalini kurdukları mesleklerini yapmalarına izin verilmedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Deniz AYLA
İstanbul

Aylarca Kamu Personel Seçme Sınavı'na (KPSS) hazırlanan öğretmenler, zorlu bir hazırlık süreci geçirip sınava girdikten sonra bakanlıktan yapılacak atama açıklamasını dört gözle bekliyor. "Atama takvimi ne zaman açıklanacak, kaç öğretmen atanacak?" soruları tek gündemleri haline geliyor. En az 1 buçuk yıl süren bu dönemin her bir adımında ayrı bir stres yaşayan öğretmenler atama takviminin açıklanmasını izleyen zaman diliminde sözlü sınav olarak da adlandırılan mülakatlara başvurularını yapıyor ve sözlü sınava giriyorlar.

2019 yılında KPSS’ye girmiş olan öğretmenler, 2020 yılının şubat ayında sözlü sınavlara girdiler ve nihayet 25 Şubat’ta sonuçlar açıklandı. Sonuçların açıklanmasının hemen ardından puanları düşürülen birçok öğretmenin olduğu ortaya çıktı. Geçmiş yıllarda da yaşandığı gibi KPSS’de başarılı olmuş yüzlerce öğretmene tercih yapma hakkı için gerekli olan 60 puanın altında notlar verilerek, atanmaları engellendi. Başka bir deyişle yine fedakarlıklarla hazırlandıkları sınavdaki başarıları, hatta bu sınavın sonucuna göre elde ettikleri branş dereceleri yok sayılarak sözlü sınav adı altında yapılan tamamen subjektif bir yöntemle belki de çocukluklarından beri hayalini kurdukları mesleklerini yapmalarına izin verilmedi.

SINAVDA BAŞARILI SÖZLÜDE BAŞARISIZ!

KPSS’de yüksek puanlar almış birçok öğretmenin sözlü sınavlarda düşük not almaları oldukça dikkat çekici. Sözlü sınavlarda öğretmenlere asıl olarak pedagojik formasyonda aldıkları eğitime dair bilgiler soruluyor ki, bu konudaki yeterlilikleri KPSS’de de ‘Eğitim Bilimleri Testi’ başlığı altında değerlendiriliyor. Bu testten yüksek netler yapmamış olan bir öğretmenin KPSS’den iyi bir sonuç elde etmesi mümkün değil. Ancak bu testi başarıyla geçmiş olan öğretmenler aynı bilgileri ölçen sözlü sınavda başarısız oluyor. Bu da kafalarda bir soru işareti yaratıyor.

MEB, KENDİ KRİTERLERİNE DAHİ UYMUYOR

Nitekim, bakandan ve müdürlerden gelen açıklamalar ve halkta oluşan algı bu sınavın amacının başka olduğunu gösteriyor. Mülakatlarda düşük puan verilen öğretmenlerin aslında devlet için bir şekilde sakıncalı görülen kişiler olduğu algısı öne çıkıyor. Mülakatlarda hangi kriterlere bakılacağı, öğretmenin hangi yetilerinin hangi başlıklar altında değerlendirilmeye tabi tutulacağı MEB’in yayımladığı yönetmelikte açıkça belirtilmesine rağmen MEB yetkilileri buna uygun davranmadıklarını itiraf ediyorlar. Ancak hukuki olarak yapılan itirazlar öğretmenin sınavda başarısız olduğu için düşük puan aldığı şeklinde cevaplandırılıyor. Uygulamadaki bu ikilem; yapılan açıklamalar ile devlet için tehlikeli hatta suçlu ilan edilen öğretmenlerin, bu durumun aksini ve suçsuzluklarını ispat etmelerinin önünde engel teşkil ediyor.

Anayasa Mahkemesinin memuriyete girişte güvenlik soruşturması yapılmasını öngören düzenlemeyi iptal etmesi üzerine 12Aralık2019’da gazetemizde yer alan bir öğretmen mektubunda ‘Güvenlik soruşturmasından vazgeçilmesinin de ayrı bir handikaba yol açacağı açık bir şekilde ifade edilmişti. Bugün yaşanan durum gösteriyor ki, mülakatlarda elenen öğretmenlerin neden düşük puan aldıkları hakkında herhangi bir fikirleri yok. Birçok sosyal medya platformunda suçsuzluklarını dile getiriyorlarancak yine aynı platformlarda birçok kişi tarafından suçlayıcı ithamlarla karşılaşıyorlar. Sözlü sınavda düşük puan verilen öğretmenler, uğradıkları haksızlığa karşı kendilerini ifade edebilecekleri bir merci bulamamaktan dolayı üzüntülerini dile getiriyorlar.

UMUTLAR MÜLAKATA TAKILDI

Son yapılan sözlü sınavda 60 puan altında puan alan ve tercih yapamayacak olan bir öğretmen yaşadıklarını şöyle anlatıyor: ‘... 2015’te Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun oldum.Sonra o dönemde çalışmanın bir problem olmadığı bir kolejde 9 ay kadar çalıştım ve istifa edip ayrıldım. Sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi de dahil olmak üzere birçok kurumda çalıştım ve soruşturma vs. gibi herhangi bir sorun yaşamadım. 5 aylık olan bebeğimle ders çalışıp sınava hazırlandım. Atanıp yeni bir yerde yeni bir sayfa açmak için umutla beklerken, kontenjana giriyorken mülakat sonucu tüm planlarımızı altüst etti. Özellikle bizden önceki son atamada daha önce elenen insanların sorun yaşamadan atanması bizi çok ümitlendirmişti. Umarım bu mağduriyetler bir an önce sonlanır ve herkes çalışmasının ve emeğinin karşılığını bir an önce alır.’

KEYFİ UYGULAMA KALDIRILMALI

Öğretmenimizin de belirttiği gibi daha önce mülakatta elenmiş olup tekrar mülakata girme hakkını elde eden öğretmenler yürüttükleri mücadele sonucunda son girdikleri sözlü sınavlarda puanları düşürülmemiş ve atanma yerleri için tercih hakkını elde etmişlerdi. Atandıkları dönemde henüz AYM güvenlik soruşturması düzenlemesini iptal etmemiş olduğundan haklarında yürütülen güvenlik soruşturmasının olumlu sonuçlanması ile daha önce sözlü sınavda mağdur edilen yüzlerce öğretmen görevlerine başlamıştı. Mülakatların keyfi bir uygulama olduğunu ortaya çıkaran bu durum, sözlü sınavların sübjektifliğini açıkça göstermektedir. Yapılan bu keyfi uygulama bir an önce kaldırılmalı ve öğretmenlerin emeklerinin karşılığını alarak öğrencilerine kavuşmalarının yolu açılmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

Bolu’nun incileri

SONRAKİ HABER

İnsan hakları savunucuları: Osman Kavala’yı bırakın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...