12 Eylül 2018 13:40

Musa Özuğurlu: Türkiye ne derse desin saha şartları belirleyici olacak

Gazeteci Musa Özuğurlu, 'Türkiye ne derse desin, Suriye’nin geleceğini dışarıdaki toplantılar değil saha şartları belirleyecek' dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Suriye iç savaşında kilit önemdeki İdlib operasyonu konusunda Rusya, Türkiye ve İran’ın Tahran’da yaptığı zirve sonrası tartışmalar devam ediyor. AKP’den en yüksek düzeyde operasyonun yapılmaması konusunda açıklamalar yapılırken, Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Lavrentyev’den ise İdlib operasyonunun ertelenebileceği ancak, “Bu sorun çözüme kavuşturulmalı” açıklaması geldi. Yaşanan gelişmeleri değerlendiren Gazeteci Musa Özuğurlu, “Türkiye ne derse desin, Suriye’nin geleceğini dışarıdaki toplantılar değil saha şartları belirleyecek” dedi.

RUSYA: İDLİB OPERASYONU ERTELENEBİLİR

Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, İdlib’teki gerilimi azaltma bölgesinin Türkiye’nin sorumluluğunda olduğunu ve bu nedenle “cihatçıları ılımlı muhaliflerden ayırma sorumluluğunun Türkiye’ye ait olması gerektiğini belirtti.

Rusya, Türkiye ve İran’ın İdlib konusunda uzlaşabileceğini dile getiren Lavrentyev, “Rus, İranlı ve Türk askerlerin, İdlib’te terörist örgütlere karşı operasyonun şeması ve mekanizmaları üzerinde anlaşmaya varacağını düşünüyorum” dedi.

İdlib’e yönelik harekatın ertelenebileceğini kaydeden Lavrentyev, “Ama bu sorun çözüme kavuşturulmalı” diye konuştu.

‘KEMİK KIRAN SAVAŞI’

Suriye’deki gelişmeleri Şam’dan takip eden, Mezopotamya Ajansına konuşan Gazeteci Musa Özuğurlu Tahran zirvesinden çıkan sonuçları ve İdlib operasyonunu değerlendirdi.

 “İki tarafın da son büyük çatışmaya başladığını söyleyebiliriz” diyen Özuğurlu, “Suriye’de bu operasyona ‘Kemik Kıran Savaşı’ deniliyor. Günlerdir Şam ile Humus arasında bazı askeri konvoyların İdlib’e doğru yol aldığına şahit olduk. Bu demektir ki, Tahran’da yapılan zirveden sonra Rusya, İran ve Suriye’nin herhangi bir şekilde düşüncesi değişmiş değil ve bu süreç daha da hızlandırılacak” ifadelerini kullandı.

İDLİB’DEN SONRA SIRA ZEYTİN DALI’NA VE AFRİN’E GELECEK

Suriye savaşında cihatçıların son durağı olan İdlib’in “konsantre cihatçı kent” olduğunu belirten Özuğurlu, “Suriye yönetimi Kürt bölgesi haricindeki diğer bütün bölgeleri temizlemiş durumda. Bu durumda İdlib’i almaya sadece nicelik olarak diğer şehirlere eklenecek bir şehir olarak değil, bütün niteliği değiştirecek olan bir operasyon olarak bakıyor” diye belirtti. 

Özuğurlu, Türkiye’nin operasyona karşı çıkmasını ise şu sözlerle anlattı: “Türkiye İdlib’deki grupları Şam yönetimine karşı bir enstrüman olarak elinde tutuyor. Şam yönetimine karşı değil aynı zamanda Rusya ve İran’a karşı da bir enstrüman olarak bulunduruyor. Eğer bu bölge Suriye ordusu tarafından geri alınırsa, sıra Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatında Türkiye’nin hakimiyetine giren bölgelere gelecek. Dolayısıyla da bu Kürtlerin Afrin’e dönmesi anlamına gelir.”

‘SURİYE KÜRTLERLE MASAYA OTURACAK’

İdlib operasyonundan sonra sahada Kürtler ile Suriye yönetiminin kalacağının altını çizen Özuğurlu, şunları söyledi: “Bunu savaşma anlamında söylemiyorum. Suriye’de artık Şam yönetiminin karşısında kalacak tek muhatap Kürtler olacak ve Kürt yönetimi Suriye yönetimine karşı birtakım şartlar öne sürecek. İdlib’den sonra Kürtler ile Suriye yönetimi yine masaya oturacak. Burada masada öne sürülecek şartlar nedir? Eğer dışarıdan herhangi bir müdahale olmazsa Kürtlerin Şam’la, Şam’ın da Kürtlerle anlaşma niyetinde olduğunu düşünüyorum.”

Özuğurlu, son olarak İdlib sonrası gelişecek olası süreci de şöyle değerlendirdi: “Bugüne kadar sahadaki bir takım gelişmeler gösterdi ki artık dışarıda hangi toplantı yapılırsa yapılsın, Suriye’nin geleceğini sadece ve sadece saha şartları belirliyor. Saha şartlarına da baktığımız zaman şu anda Beşar Esad yönetimi önemli bir güce sahip. Saha şartları herhangi bir Cenevre ya da Astana toplantısının bir anlamı olmayacağını gösteriyor. Şu örneği verebiliriz. Son Tahran toplantısı ne kadar anlamlıydı? Rusya ve İran için anlamlı, ama Türkiye için anlamlı değil, çünkü Türkiye’nin tezleri hiçbir şekilde kabul edilmiyor. Kabul edilmediği için de anlamı yok. Rusya ve Tahran da saha şartlarına göre tezleri öne sürüyor. Nitekim Rusya’nın aynı Tahran toplantısında yeni bir anayasaya vurgu yapması ve muhaliflerin de bu toplantıya katılacak olduklarını belirtmiş olması, Kürtlerle ilgili Rusya’nın tavrının daha yumuşama sinyali verdiğinin göstergesidir. Sonuç olarak Türkiye ne derse desin saha şartları her şeyi ortaya koyacak. Hatta buraya Kürtlerle yapılacak olan görüşmeleri de katıyorum.” (MA)

ÖNCEKİ HABER

Oyun, set ve cinsiyetçilik

SONRAKİ HABER

İHD raporu: Cezaevlerindeki doluluk sağlığa erişimi engelliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...