04 Eylül 2018 23:32

DEÜ’de işçiler ek zam talebiyle mücadele edecek

Kur ve enflasyondaki artış taşerondan ‘kadro’ya geçen işçileri vurdu: 4+4’lük zam şimdiden eridi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Metehan UD
İzmir

TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi, yüzde 18’e varan enflasyon oranı... Ekonomide yaşanan bu sıkıntılı durumun en çok etkilediği kesimlerden biri de taşerondan “kadro”ya geçirilen işçiler. Çerçeve sözleşmeyle 2020’e kadar yüzde 4+4’lük zam oranına tabi tutulan işçilerin kayıpları daha fazla. Sağlık-İş Sendikası İzmir Şubesi, ücretteki kayıpların giderilmesi için mücadele başlatıyor. Sendika, taşerondan “kadroya” geçirilen işçiler için yüzde 16’lık ek zam talep ediyor.

Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Adem Sarıçoban, enflasyon ve kurdaki artışa bağlı oluşan kayıpların yanı sıra bir de vergi dilimlerinden kaynaklı yeni kayıpların yaşandığını belirtti. Çerçeve sözleşmeden kaynaklı işçilerin eksi bakiye ile çalıştığını ekleyen Sarıçoban, “İşçiler devletin taşeron işçisi oldu. Devlet taşeronu aradan çıkardı sadece. Bizim sendika olarak talebimiz, kamudaki toplu iş sözleşmesinin kadroya sonradan geçen işçiler için de uygulanması. Üyelerimizin en büyük problemlerinden birisi maaşlarının sabit kalmasına karşı temel tüketim maddelerindeki artış. Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı 1800 liranın üstünde. Her şeye bu kadar zam gelmişken bizim maaşlarımızın artmaması işçilerin açlığa mahkum edilmesidir. Bizim buna karşı bir çalışmamız başlayacak. İşyerlerinde yapacağımız toplantılar ve dağıtacağımız bildirilerle ilk adımı atacağız” dedi.

‘AYNI GEMİDE OLMADIK, OLMAYACAĞIZ’

‘Aynı gemideyiz’ söylemlerini kabul etmediklerini ifade eden Sarıçoban, “Biz hiçbir zaman o gemide olmadık, hiçbir zaman da olmayacağız zaten. Kriz patronlar için fırsat oldu, birçok teşvik aldılar. Madem onlarla aynı gemideyiz vergi affını işçilere de getirsinler. Patronlar kârlı çıkarken biz krizin faturasını ödeyeceğiz. Bizim talebimiz krizin faturasının işçilere yıkılmaması. Sorumlusu kimse faturayı da o ödesin. Bütün sorumluluk işçilerin üstünde gibi davranılıyor. Patronların milyonlarca doları varken emekçilerden dolarları bozdurulması isteniyor, fedakarlık yapılması isteniyor” diye konuştu.

Sendika ayrımı yapılmadan ortak çalışma yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Sarıçoban şöyle devam etti: “Sendikaların tabandaki işçiler gibi yan yana durması ve birlikte mücadele vermesi gerekiyor. Sendikalar bir araya gelerek işçilerin taleplerini birleştirmeli. Patronlar örgütlü ve ilk günden devletin başına çökerek kendileri için düzenleme yapılmasını talep ediyor. Biz patronlar kadar birlik sağlamış değiliz. AKP’li işçiler krizin sebebinin dış güçler kaynaklandığını düşünse de krizin işçilere yıkılmak istendiğini biliyor.”

‘ERDOĞAN DOLARLARI OLANLARLA AYNI GEMİDE’

DEÜ İşyeri Baştemsilcisi Savaş Erdoğan da, bütün ürünlerin fiyatlarının arttığını ama ücretlerin yerinde kaldığını dile getirdi. Erdoğan, “Dayatılan çerçeve sözleşme, yoksulluğa mahkum ediyor. Yemek parası olarak 5 lira veriyorlar ama çocuğumun okuldaki yemek parası 5 lira. Maaşımız elimize geçmeden vergiler kesiliyor. Vergi sisteminin adaletli olması lazım. Hükümet sermaye kesimine sürekli vergi indirimi yapıyor. Patronlardan sürekli vergi kesilirken işçilere vergi yükleniyor. Yola zam geliyor, gıda ürünlerine zam geliyor. Bizim için artan bir şeyimiz yok. Erdoğan, dolarları olanlarla aynı gemide, bizim dolarımız yok. Hükümetin söylemleri kendine ters düşüyor. Çoğu işlem dolar bazında yapılıyor, sonra dış güçler deniliyor. Ülkenin kaynakları dolar bazında ihale ediliyor. Aynı gemide olsak bizim de aynı vergi indirimlerinden faydalanmamız gerekiyor. İşçiler, parti düşünce ayrımı yapmadan ancak emek mücadelesi vererek bu krizden çıkabilir” dedi.

‘İŞÇİLERİN SENDİKALARDAN BEKLENTİSİ VAR’

Şube Sekreteri Özgür Arslan da işçilerin, ücretlerde yaşanan kayıpların karşılanması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi noktasında sendikalardan mücadele beklentisi olduğunu ifade etti. Arslan, “Gelir dağılımındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılmasından tutun da işçilerin iş güvencesine birçok sorunun çözümü ülkedeki tüm emekçilerin ve sendikaların ortak mücadelesi ile çözülür. Bugün işçi arkadaşlarımızın çoğu ek iş yapıyor, ay sonunu getiremiyorlar, bedenlerinden sürekli feragat ediyorlar. Ek işler de çözüm olmuyor. Okullar açılacak, kış geliyor, masraflar artacak. Bu kış işçiler için zorlu geçecek. Ülkenin ekonomik koşulları da bunu gösteriyor. İşçiler, kendi ekmeklerine, geleceklerine sahip çıkması için daha aktif rol oynaması gerekiyor. İktidarın söylemleri işçiler arasında etkili olabiliyor, krizin sebebinin dışarıdan müdahale ile olduğunu söylüyorlar. Bu kendi yaşamlarına dokundukça değişiyorlar ama henüz duygusal bağlılık kırılmadı. Medyadaki tek seslilik de etkili oluyor” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Turkcell’in en büyük ortağı Telia, rüşvet suçundan yargılanıyor

SONRAKİ HABER

Bize kadro değil, ancak kriz vurur!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...