10 Ağustos 2018 12:27

Döviz kurundaki yükseliş ilaç sektörünü de vurdu

Özellikle kanser hastalarının kullandığı ve ithal edilen yaklaşık 800 ilacın dövizdeki artış nedeniyle piyasalardan çekildiği bildirildi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Elif ÇETİNER

Döviz kurunun sürekli yükselişi ilacı vurdu. Özellikle kanser hastalarının kullandığı ve ithal edilen yaklaşık 800 ilacın firmalar tarafından piyasalardan çekildiğini belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Yakası Eş Başkanı Erdal Güzel, “Bu durum çözüme ulaşmazsa çok daha ciddi sonuçlara neden olacaktır” dedi.

İlaç firmaları, biyoteknoloji ürünleri olarak adlandırılan kanser ilaçlarını teknik altyapılarının olmaması nedeniyle üretemiyor. Yurt dışından ithal edilerek Türkiye’ye gelen ilaçlar için Sağlık Bakanlığı ile ilaç firmaları arasında en son 14 Şubat 2018 tarihinde kur anlaşması yapıldı. Bu anlaşma sonrası o dönem tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 avronun değeri 2.34 TL’den 2.69 TL’ye çıktı. Son günlerde 6 TL’nin üzerinde seyreden avro, ilaç sektöründe de krize yol açtı. Uluslararası ilaç firmalarında şimdiden küçülmeler başlarken, önümüzdeki günlerde hastaların özellikle kanser ilaçlarına ulaşımında sıkıntılar yaşaması bekleniyor.

İlaç sektöründe oluşacak olan krizin tehlikeli boyutlara çıkacağını belirten SES İstanbul Anadolu Yakası Eş Başkanı Erdal Güzel, iktidarın ticari yaklaşımları bir kenara bırakarak önleyici sağlık politikaları üretmesini istedi.

‘İLAÇ KRİZİ KAPIDA’       

Son dönemdeki ekonomik gidişat nedeniyle sağlık politikalarının çöküşe uğradığını,  yaklaşık 800 ilacın, bağımlı olan firmalar tarafından piyasalardan ya çekildiğini ya da belirli sayı ile üretilmeye başlandığını belişrten Güzel “Bu durum hastalarda endişeye neden olmuştur. Türkiye’de üretim olmamasından kaynaklı dışa bağımlı bir yapı ortaya çıkmış ve sağlığa erişim bir baskı içine girmiştir. Şimdilik kısa vade de yetecek kadar ilaç bulunurken uzun vade için ciddi anlamda ilaç krizi kapıda. Yani paran kadar sağlık dönemi iyice kendini hissettirmeye başlayacak.”

‘İLAÇLARI İNCELEYECEK BİR LABORATUVAR BİLE YOK’

Piyasalardaki dalgalanmanın sağlık ürünlerini çok yakından ilgilendirdiğini sözlerine ekleyen Güzel, avronun değer kazanması ile yurtdışından ithal edilen ilaçlara erişiminin zorlaşacağını ve yeni fiyat artışlarının olacağını vurguladı. Güzel, şöyle devam etti: “Kendi üretemeyen, fabrikaları olmayan, eş değer ilaçlara erişimi sağlayamayan bir ülke de dışa bağımlıdır. Her hareketlilik hastaların sağlığını tehdit eden bir adım anlamına geliyor. Eşdeğer ilaçlar ile açık kapatılmak isteniyor fakat eşdeğer ilaç olup olmadığını kontrol edecek bir laboratuvara bile sahip olmayan bir sağlık kuruluşu var karşımızda. İlaçların mg’ları (milligram) üzerinden eşdeğer olduğu iddia ediliyor, fakat bileşenleri ve yan etkilerini oluşturacak etmenleri inceleyecek ve denetleyecek bir yapı söz konusu değil. İlaç sektörü ticari ilişkiler, ikili bağlantılar ile piyasa üzerinden şekilleniyor.” 

‘CİDDİ SORUNLAR DOĞABİLİR’

Piyasadan çekilen ilaçların zaten pahalı ve ulaşımı zor olan ilaçlar olduğuna işaret eden Güzel, uyarılarını şöyle sürdürdü: “Bahsi geçen ilaçlar zaten kısmi olarak SGK ile anlaşması olan, kritik hastaların tedavisinde kullanılan ilaçlardı. Kanser ve böbrek hastalarının ilaçları ile bazı ortopedik malzemeler kısmi olarak piyasan azaltılmıştır. İlaç firmaları lisansları iptal olmasın diye tamamen piyasadan çekilmiyor fakat üretimi azaltarak hastaların üzerinden baskı uygulamaya çalışıyor. Bu durum ilerleyen süreçte çözüme ulaşmazsa çok daha ciddi sonuçlara neden olacaktır.”

‘ÖNLEYİCİ SAĞLIK POLİTİKALARI GEREKİYOR’

Yaşananların olağan hale gelmemesi için hasta ve hasta yakınlarının yaşananlara müdahil olması gerektiğini dile getiren Güzel, yaşanan sorunların sadece sağlık çalışanlarının çabaları ile çözülemeyeceğini hatırlattı. Güzel, sözlerini şöyle tamamladı: “İlaç tüketimi Avrupa ülkelerinin 4 katı olan bir ülkede ilaç, alan firmalar için rant alanı haline getirilmiştir. Son olarak kamu adına sözleşme yapan kurumların yaşanacak krizlere karşı önlemini alması ve gerektiğinde harekete geçmesi gerekir. Dış firmaların üretimine bağlı olarak tedavi biçimi uygulamak doğru değil. Kendi üretimini gerçekleştiren, ilaç incelemesi yapan laboratuvarların kurulması da alınması gereken önlemlerin başında geliyor.” (İstanbul/MA)

ÖNCEKİ HABER

Siyasi partiler, iktidarın dolar/avro açıklamalarına tepkili

SONRAKİ HABER

Kayıp Evrim’den 1 aydır haber yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...