28 Temmuz 2018 23:30

TRT’de değişim sadece çalışanların sorunu değil

TRT'deki deneyimli ve birikimli emekçiler, 'Ya emekli ol ya da diğer kamu kurumlarına gideceksin!' denilerek atıl hale getirilmekle tehdit ediliyor.

TRT logosu

Paylaş

Sedat ALTINTOP*

TRT kapatılmıyor, küçültülmüyor ve özelleştirilmiyor ama “istihdam fazlası personel” yaftasıyla deneyimli, bilgili ve birikimli TRT emekçisi  “Ya emekli ol ya da diğer kamu kurumlarına gideceksin!” denilerek atıl hale getirilmekle tehdit ediliyor. Son çıkarılan 703 No’lu KHK ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile TRT fiilen şirkete dönüştürüldü.

TEŞKİLAT YAPISI VE YASAL MEVZUAT DEĞİŞTİ!

TRT de atanacak yönetim kurulu üyelerinde, teknik ve mesleki yeterlilik şartı aranmayacak olup, daha önceden aranan tüm şartlar da kaldırılmıştır. Ayrıca atanma şekli, görev süresi  ve maaşları (Bir diğer madde ile TRT özel hukuk hükümlerine tabi şirketler kurabilecek, bunlara ortak olabilecek ve personelini  bu şirketlerde çalıştırabilecekken, bu şirketlere kendi  yönetim kurulu üyesini atayabilecek ve bu kişiler hem TRT den hem de bu şirketlerden birkaç maaş birden alabileceklerdir) yeni düzenlemelerle belirlenmiştir. Şirket satın alma, şirketlere ortak olma ve bu şirketlere yönetici atayabilme yetkisi ile de sermayedarların iştahını kabartmıştır. Çünkü bu şirketler TRT hissesi yüzde 1 bile olsa Kamu İhale Kanunu kapsamından muaf olacaktır.

TRT DE KADROLAŞMA HAREKATI!

Emekçilerin kurumlarının peşkeş çekilmesi dışında kendi durumlarının belirsizliği de bir başka sorundur. Kararnamelere göre, emekliliği gelenler, birtakım ikna (!) yöntemleriyle emekliliğe zorlanırken, kurumda kalmak isteyenleri ise adına “özel hükümlere tabi personel” denilen yeni fakat içeriğini daha önce özelleştirilen, anonim şirket haline getirilen kurumlardan tanıdığımız yeni bir statü beklemektedir. Kaldı ki, mevcut iktidar bu konuda yaptığı açıklamalar ile (Ülkeyi bir şirket gibi yönetmek, iş güvencesini ortadan kaldırmak, patronlardan yana tavır almak…) bunu inkar etmeyip, tersine açıkça deklare etmektedir.

MEVCUT TRT PERSONELİNİN DURUMU NE OLACAK?

TRT’de şu an fiili çalışan emekçilerden, emekliliği gelenlerin çıkarılan yüksek oranlarda teşvik ile, önce kendi rızasıyla tasfiyesi hedeflenmektedir. Buna direnen ya da emekliliği hak edememiş personel için ise, çıkarılan yeni istihdam “özel hükümlere tabi personel” statüsüne (PTT nin AŞ sürecindeki idari hizmet sözleşmesindeki süreç) geçmesi istenilecek. Bunu da kabul etmeyen personel, 1 yıl içerisinde yani 09/07/2019 tarihine kadar birkaç defa oluşturulacak listeler ile Devlet Planlama Teşkilatına bildirilek başka kurumlara yollanacak. Bir yıl içerisinde TRT emekçisinin tamamını ya tasfiye edecek ya da istediği statüde (özel hukuk hükümlerine tabi personel) çalıştıracak. Halkın sesi olmaktan uzaklaştırılan ve sadece iktidar ile yandaşlarının sesi olan TRT’de bu son darbe ile de özellikle muhalif emekçiler tasfiye edilecektir. Mevcut personeli bu süreçler beklerken, kapatılan Başbakanlık personelinin TRT’de istihdam edileceği bilgisi ise TRT’de yapılması düşünülen kadrolaşmanın somut bir kanıtı olarak önümüzde durmaktadır.

BU DURUMDA KİM NELER YAPMALIDIR?

KESK Haber-Sen yaşanılan olayla ilgili 18/07/2018 tarihinde KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen’in de katılımıyla bir basın toplantısı yaparak kamuoyuna açıklamalarda bulunmuştur. Halkın vergileriyle kamu yayıncılığı yapması gereken TRT’de yapılmak istenilenlere bu yaşanılacak sürece dikkat çekerek, özellikle bu iş kolundaki diğer sendikalara, TRT emekçilerine ve halka çağrıda bulunmuş ve beraber  mücadeleye davet etmiştir. Yine İzmir’de TRT binasında 19/07/2018 tarihinde KESK Haber-Sen İzmir Şubesi, TRT emekçileri ve üyeleriyle bir toplantı düzenleyerek kararnameleri, süreci ve yapılması gerekenleri değerlendirmiştir.

SORUN BÜTÜN HALKI İLGİLENDİRİYOR

Mücadele elbette tek başına bir sendika ve üyelerinin mücadelesi ile kazanılamaz. Halihazırda bu sorunun da sadece bir sendika ve üyelerinin olmadığı gerçeğinden yola çıkarsak, kurumda çalışan tüm TRT emekçilerini, kurumda yeni istihdam edilecek personel adaylarını, iş kolunda örgütlenemeyecek olan tüm sendikaları ve de en önemlisi, vergisi ile yaşattığı TRT de yaşanılanlara sessiz kalmaması gereken tüm halkımızı ilgilendirmektedir.  

Yıllardır alanlarda attığımız  “Özgür basın susturulamaz!”  sloganı, ülkemizde, özellikle de son yıllarda üzerindeki baskıyı, şiddeti, sansürü arttırmışken, en çok ihtiyacı olduğu dönemde TRT emekçileri üzerinden destek vermek, kendisini özgür bir yurttaş olarak hissetmeyi düşleyen hepimizin ortak mücadelesi olması umuduyla…

‘BEN TRT İZLEMİYORUM Kİ’

Yıllar önce TRT’de yayımlanmış ve muhalif sahnelerinden ötürü yayından kaldırılmış “Leyla ile Mecnun” diye absürt komedi türünde bir dizi vardı. Bir bölümünde Erdal Bakkal karakteri, elektrik faturasındaki ‘TRT Payı’na itirazı için çalmadık kapı bırakmamıştı. Gerekçesi ise şuydu: “Ben TRT izlemiyorum ki.” Aslında “Benden kesilen vergiyle tarafsız kamu yayını yapması gereken TRT, Saray’ın ideolojik yayın organı olmuştur ve halkın özgür, tarafsız yayın hakkı almasını engellemektedir!” manasıyla yaşadıklarımıza hem trajikomik hem de absürt bir tat katmıştır.

Kim bilir belki de dizinin yayından kaldırılması, kendi kanalında, kendisini böylesine eleştirmeye göz yuman bir kurumdan şu an mücadelesini verdiğimiz duruma gelirken bize verilen bir mesajdı ama anlayamadık…

*KESK Haber Sen 6 No’lu Şube Yönetim Kurulu Üyesi

ÖNCEKİ HABER

Ali Koç: Fenerbahçe'nin bir kurtuluş savaşına girmesi gerekiyor

SONRAKİ HABER

TTB Başkanı Adıyaman: Sağlıkta şiddetin dozu her gün artıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...