Piknik hakkında bazı mülahazalar...
Deniz Yaşar, Emek gençliğinin 23 Nisan'da düzenlediği piknikten izlenimlerini yazdı.

Deniz YAŞAR
Cumhuriyet Üniversitesi
23 Nisan’da Emek gençliğinin çağrısıyla katıldığım piknikte buraya geldiğimden beri ilk defa böyle bir etkinlikte bulundum. OHAL koşulları ve baskılar ile üniversite sınırları içinde bu tarz etkinliklerde hatta kulüplerde bile bir araya gelmemiz zorlaşırken böyle bir pikniğe katılmaktan dolayı gayet mutluyum. Farklı kesimden gençlerin burada kaynaşması hem umut hem mutluluk verici. Bir araya gelmek ortak bir paydada buluşmak ve düşüncelerimizi paylaşmak beni çok etkiledi. Tamamen kolektif bir ortamın olduğu bu piknikte herkesin ortak emeği ile kurulan bir sofrada oturmak, yemek yemek, şarkılar türküler söylemek, oyunlar oynamak ve sohbet etmek oldukça güzeldi.
Tüm bunların dışında piknikte gençliğe, 1 Mayıs’a ve seçimlere dair birtakım tartışmalar döndü. Bu konuda herkesin söyleyecek bir şeyi olması, ortak taleplerimiz etrafında bu şekilde bir araya gelebileceğimizi gösteriyordu. Ama tüm bunların dışında yürütülen tartışmaların içinde ilgimi çeken birkaç şey vardı. Piknikte tıp fakültesinden katılan çok arkadaş vardı. Son süreçte TTB’ye olan müdahalelerden medyada gördüğümüz kadarıyla haberdar oluyoruz ancak onlar işin çok daha içinde oldukları için bahsettikleri şeyler tartışmaları derinleştirdi. Yine aynı şekilde KHK’lerle üniversitelere olan müdahalelerden bahsederken konu uzaklaştırılan akademisyenlere geldi. Onur Hamzaoğlu yine bu şekilde KHK ile uzaklaştırılan bir öğretim görevlisi. Medyanın aktardığı eksik, yanlış bilgilerin dışında gerçekten durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriliyordu. Dilovası’da sanayi kuruluşlarının yoğunluğu nedeniyle halkın maruz kaldığı sağlık problemlerini göz önüne sermiş ve bu yaptığı çalışma ile hedef haline getirilmiş. Ardından barış için akademisyenler bildirisine imzacı olduğu gerekçesiyle görevinden uzaklaştırılmıştı. Halk için yaptığı çalışmaları halk ile paylaşan ve halk için bilimsel çalışmalar yapan bir bilim insanının el üstünde tutulması gerekirken açığını arayarak görevinden uzaklaştırılması ve itibarsızlaştırılmaya çalışması ülkemiz için oldukça büyük bir kayıptır diye düşünüyorum.
Aynı zamanda kişisel problemlerimiz de konuşuldu. Geleceğimize dair kaygılarımız hepimiz için ortak tartışılacak bir konuydu. Benim açımdan da okuduğum bölümü bitirdikten sonra ne olacağımın meçhul olduğunu, iş imkanları, kazandığımız haklarımızın elimizden alınmak istendiğini ve bizlerin bizi para kaynağı olarak gören işverenlerin eline atıldığımızı aydınlatıcı bir şekilde tartışarak neler yapmamız ve nasıl bir yol izlememiz gerektiğini tartıştık. Hem gündemin yoğunluğunu taşıyan hem bilgilendirici hem de eğlenceli bir piknikti.
Evrensel'i Takip Et